| Yorum No : 11002 | Mustafa ALSANCAK | 07.07.2013 20:28:11 | Muhterem Orhan SELEN beyefendi... Gerçekten yazınızın başından sonuna dek çok güzel ve yerinde tesbitlerde bulunmuşsunuz. ECEVİT ekolü bambaşka bir konu olmalıdır.Ecevit, en bariz hatalarından birini bir zamanlar Diyarbakırda'ki bir konuşmasında yapmıştı ki zaten yöre ve bölge olarak tarih boyunca Türk Devletini yıkmaya yönelik hareketlerin oralardan geldiğini bile bile ve Diyarbakır'ı " AMED"diye bağırdıkları o en anarşik durumlarda sanki halka ekstra gaz vermek istermiş gibi :"HAK İSTENMEZ ALINIR"diye buyurmuşlardı. Neyse o devri yeniden açmaya da hiç gerek yoktur. Muhterem SELEN bey!!! Yâni şöyle birşey desek belki pek yakışık almayabilir ama yine de söylemekte fayda vardır .Meselâ: "HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOKTUR?" deriz yaa...Millet göz göre göre AKP'nin Refah'ın bir devamı olduğunu bildiği hâlde sandığa koşup oyunu Atatürk devrim ve yaşam sisteminin karşıtları olanlara oy verdi. Tayyip ERDOĞAN daha iktidara gelmeden önce hedefini çizmişti. Daha İstanbul belediye başkanı olduğu devirde :"BEN SADECE BELEDİYE BAŞKANI DEĞİL İSTANBUL'UN DA İMAMIYIM" dememiş miydi? Adamların işleri güçleri dini siyasete âlet etmek olduğu için sandıkta oy kazandıklarını bilmeyen yoktur."BİZİM İÇİN DEMOKRASİ BİR AMAÇ DEĞİL BİR ARAÇTIR"diyen de sayın başbakan değil midir? Bu ideoloji ile dolu insanlar iktidar olur olmaz ilk ve en tehlikeli bir elemet olarak gördükleri kurum ordu olduğu için onu yedi yunmadık beze çevirmek için ellerinden geleni ardlarına koymadılar. Orduyu pasifize ettikten sonra ve şimdi de ellerinde melek gibi bir Necdet ÖZEL adlı bir Genelkurmay başkanları da olup onun ne etliye ve ne de tuzluya karışmadığı sabit olmuşken ve HASDAL ASKERİ HAPİSHANESİNDE yüzlerce subayın nahakyere yattıkları bilinirken Genelkurmay başkanından kendisinin de mensubu olduğu Şanlı Türk Ordusunun mensuplarının haklarını koruma yolunda herhangi bir kıpırdanışa rastlanmamış olması da yürekler acısıdır. Yâni sayın başbakanın tüm devlet kurumlarını bu şiddette bir güçle korkutüneline sokabilmiş olmasının nasıl mümkün olabilmiş olduğu da bir doktora tezi olarak incelenmelidir. TAKSİM GEZİ PARKI OLAYLARI da göstermiştir ki çoğumuzun artık umutsuzluğa düştüğü ve bu iktidardan kurtulmanın çok zor olduğu ve hatta imkânsız hâle geleceğini düşündüğümüz bir dönemde genç ,yaşlı, kadın, ihtiyar tüm kategorideki insanlarımız AKP zihniyetine karşı bir duruş sergilemişlerdir. Hani sayın başbakan kendisine hiç yakışmayan deyimlerle Atatürk ve İnönü'yü kastederek "AYYAŞ" falan yollu söylemleri de içimizi parçalamıştır. Hani bu sözleri sarfeden zat bir kahraman olsa, bir kitap yazmış olsa veya memleketi bir felâketten kurtaran bir meziyete sahip olsaydı belki insanlar bu kadarına üzülmez ve kızgınlık göstermemiş olabilirlerdi. Ama muhterem başbakan devamlı bir şekilde etrafa hakaretler yağdırma şampiyonu olarak algılanıyor.Her ne hikmese böylesine din- iman konusunu dillerinden düşürmeyenlerde hiçbir zaman hoşgörü diye birşey görmek mümkün olmuyor. MISIR halkının C.Başkanları MURSİ'yi tepetaklak etmeleri de AKP iktidarına geceleri korku rüyâlar yaşatmaya başlamıştır. İnsanlar, öyle bir zaman gelir ki dünyayı titrettiklerini sandıkları bir günde bir bakıyorsunuz neye uğradıklarını bilemez bir duruma düşebiliyorlar. |
|