| Yorum No : 13125 | Mustafa ALSANCAK | 27.2.2019 16:30:50 | Çok muhterem Harika ÖREN HANIMEFENDİ. O her yazınızdaki o Güzel ve akıcı uslubunuzla kaleme aldığınız bu anlatışınız İnsanı eski çocukluk yıllarında yaşadığımız karlı gerçekten günlerce devam eden kar yağışının biriktirdiği karları biz çocuklar geceleri usulca sokağa çıkıp kar yığınlarını küreklerle çeke çeke taa bayıraşağı olan ve ertesi günü sabahın erken saatlerinde kızak kaymaya elverişli hale getirmek için ilkönce döktüğümüz katlarım üzerinde tepinerek sıkışmasını sağlar ve iyice kayganlığını temin etmek için evlerden kovalarla su taşıyıp karın üstüne dökerdik. Hava sabaha karşı soğuyup dona çekince döktüğümüz sular karın altında donarak buz kestiğinden ayna gibi parlak hale gelip bindiğimiz kızaklar bizim evin önünden uzun bir bayır aşağıı yolu katederek Aralık sokak dedikleri evlerin arasından geçerek 200 metrelik bir kızak kayma şansımız olurdu. Oysa kızakla tekrar başlangıç yerine geridönme işi çok yorucu da olmuş olsa çocukluğun verdiği enerji ve oynama hırsıyla düşe kalka da olsa tekrar sıraya girip kaymaya devam ederdik. Annelerimiz ne kadar çok tedirginlik gösterip üşüyüp hasta olacağımızdan korksalar da akşamın geç saatlerinde soğuktan ve kayarken kızağın aşırı hız yaptığı yerlerde düşme ve kalkmalar olduğu için üşümüş halimizle eve girdiğimizde babamızdan da fırça yemek olağan sayılırdı. Şimdilerde veya uzun senelerdir bizim çocukluğumuzda kar yağışlarından bir eser olmadığını görüyoruz. Hatta birzamanlar Sakarya Nehrinin üstünün döndüğünü görmüştük. Mevsim şartları sadece bizim Türkiye'de değil Avrupa'nın pekçok şehirlerinde da eski dondurucu kışlar yaşanmıyor. |
|