Yorum Ekle
 
Yorum No : 9428 | Nevin Işık26.11.2012 11:11:42
Kutlarım Melek hanım, beğeniyle okudum yazınızı.
Size yorum olarak, yazınıza uyacağını düşünerek kalemimden dökülen dizelerimi sunmak istiyorum. Sevgiler.

Doğum sancısıyla başlar hayat serüvenimiz,
Ve ölümle sonuçlanır.
Sancılı başlayan hayat,
Doğumla ölüm arasındaki yıllarda,
Koştukca coşar,
Coştukca koşarız.
Avuçlarımıza bile doldurup,
O tutamadığımız,
Yılları tüketiriz,
Saymadım kaç yıl oldularla,
İşte bir solukta, farkında olmasakda.
Hani derki yürek,
Ölüm korkusundan,
O kalbin küt küt attığında,
Çek git hani o sancılardan önce,
Düşmemişken ana rahmine,
Hep o tohumluk kalacağın yere.
Nevin Işık
 
Yorum No : 9432 | melekkk26.11.2012 12:25:55
Sevgili meslekdaşım satırlarınızla güç buldum. Teşekkür ediyorum. Kadına yapılan her türlü şiddete. Duygusal şiddet buna dahildir. hayır demek istedim satırlarımla.
 
Yorum No : 9451 | EMİNE ALTINSU26.11.2012 19:06:13
EMEĞİNİZE SAĞLIK MELEK HANIM.
 
Yorum No : 9507 | Harika Ören29.11.2012 09:02:54
Kadınları vurmak...Hiç anlayamıyorum.
İlgiyle okudum. Duygulandım.
Kalemine sağlık Melekciğim.
 
Yorum No : 9508 | turgay günaydı29.11.2012 09:41:56
adam olana dek sürecek....
adam adayları ve adamcıklar vede adam sananlar
kısacası yazınızı okurken
gözlerine bakarakta hayatın içine etmeyi beceriyor adamcıklar.......
bunu diyecektim.
 
Yorum No : 9513 | melekkk29.11.2012 11:58:53
hep şanslı olduğuma inandım. en büyük şansım dostlarımdı. ve birbirimizi anlayabildiğimiz için şanslıyım. kadına şiddetin en büyük boyutu duygusal şiddettir. haydi ADAM olmaya. teşekkürler dostlarım.
 
Yorum No : 9548 | Mustafa ALSANCAK01.12.2012 22:56:38
ÇOK MUHTEREM MELEK ADALET Ö N O L hanımefendi!!!
Hani deriz yaa bu kadar da olmaz canım ... İnsan; yukarıda, kaleme almış olduğunuz hayatın içinden sekvensler olarak algıladığımız olayların etkisiyle hem defalarca okurken ve hem de okuduktan sonra da sanki üzüntülerin üstümüze yığdığı sentimental düşüncelerimizden olacak ki olduğumuz yerde zımbalanmış gibi hareket edemeden durup kalıyoruz."OLAMAZ OLAMAZ" diye içimizden kopup gelen isyan duygularımızla kadınlarımızın nelere maruz kaldıklarını düşündükçe daha da çok öfkelenme ve bu insanlık dışı hareketlere tevessül eden bu insan müsveddelerine lânet okumaktan kendimizi alamıyoruz.

Tanrı'nın, belki de geceuykularını kaçırıp özene bezene tüm sevgi güzellikleri ile yarattığı bayanların kıymetini bilmekten uzak kalabiliyorsak o zaman hayatta olmanın anlam ve ehemmiyeti hususunda kültürsüzlüğümüzle gerikalmışız demektir.

Bir yaztatilimizde Ulus Mahallesinde karşı evde oturan bir kadının gece saat 03.00 sularında İMDAT diye bağırışları ile bütün yakın komşular balkonlara ve bazıları da sokağa fırlayıp durumun vahametini öğenmek ve yardımcı olabilmek için seferber olmuşlardı. Zaten insanların çoğu sıcak havanın etkisiyle geceleri hep balkonlarda yatmayı tercih etmek zorunda kaldıklarından bir tarafta rengârenk pijamalı erkekler ve onların yanında incecik gecelikleri ile balkonlardan aşağıya doğru sarkan bayanlar vardı.

Merak her şeyin üstündedir .İnsanlar , karşı evde cereyan etmekte olan cam-çerçevenin tuzla buz oluşunu korku ile izlemeye başlamışlardı. Bazı aklıevveller de, ne biçim bir cesaret örneği idiyse, kavga edilen dairenin kapısını zorlamaya kadar gitmişlerdi. Bir ara baktım badakların pencereden dışarıya uçmakta olduğunu görmüştüm. Kadıncağız kendini savunmak için kocasının üstüne doğru nişan alırken herhalde hedefi şaşırıp attığı şeylerin dördüncü kattan yakın mesafedeki diğer bir evin balkonuna düşüyordu.

Bu gibi şiddet olaylarında en pratik çözüm yolu polisi harekete geçirmek olduğundan hemen polisi arayarak olay yerine gelmelerini sağlamıştık.
Ne hikmet-i ilâhidir ki şöyle vakit saatlerce beklersiniz tek bir polis otosu gelmez diye dert yanar dururuz yaa o anda bir de baktık ki maaşallah 4 araba dolusu polis sanki harbe gider gibi sirenlerini çala çala geldiler.
Kadını ve erkeği alıp karakola götürmüşlerdi. Ertesi gün öğleye doğru bakkal Adnan beyden ekmek alırken dün akşam dayak yiyen kadın da orada alışveriş ediyordu.Yüzü gözü balon gibi şişmiş ve yüzü gerçekten deforma olmuştu. Aaa bir de ne duyalım dersiniz??? Kadının yediği onca dayaktan sonra kadın sorgusunu müteakip yine kocası ile barışmış olarak evlerine geri dönmüşlerdi.
Şimdi gel de kızma sen bu işe demenin tam zamanı değil mi? Tamam !!! Erkeğin yaptığı gaddarlıklar cezalandırılsın ama aynı anda kadınlarımız da prensip sahibi olmalı ve haksızlıklara karşı durmasını bilme bilincine erişmelidirler. Onların Sadece düşlerinde öldürülmeleri yetmiyormuş gibi yaşarken de yaşamanın tadını çıkaramadan reva görülen ölümleri içler acısıdır.
Saygı ve sevgi dolusu selâmlar sunarım.
 
Yorum No : 9568 | melekkk03.12.2012 12:33:43
Mustafa Bey değerli yorumunuza teşekkür ediyorum. Duygusal şiddetin önüne sadece erkek anneleri ve erkekler geçecektir. Buna inanıyorum. Duygusal şiddet engellendiğinde kadına şiddet kendiliğinden son bulacaktır.