|
Yorum No : 10341 | Mustafa ALSANCAK | 14.01.2013 17:14:45 |
Muhterem İlknur BAKIŞ HANIMEFENDİ!!! Çok güzel bir yazı olmuş efendim. Bilhassa bundan yüz yıllarca öncesini karıştırıp o zamanlarda Avrupalıların banyo yapma kısıtlamaları ile pis kokular içinde dolaşmış olmalarını biz şimdi kalkıp onların yüzlerine kaksak, çarpmış olsak bize hiç inanmayacakları gibi bir de YALAN SÖYLEDİĞİMİZİ iddia da edeceklerdir. Bundan 80 sene öncesine dek Kuzey Avrupa- İskandinavya memleketlerinde insanlar tarlalarda çalışmaları karşılıklarını haftasonlarında çiftlik sahibinin onlara verdiği patates, rakı ve balık turşusu ile fitil gibi sarhoş olarak kutlarlarmıştı. Domates-biber gibi kıymetli sebzelerin Birzamanlar Avrupa'daki evlere domatesin bir veya iki tanesi alınabilinerek girdiğini bilmeyen yokturdur. İslanda'daki günlerimde gördüğüm gibi insanlar ancak bir portakal alıp evlerine götürürlerdi. Avrupa' nın pekçok memleketinde daha 50 sene öncesine dek evlerin bahçelerinde "UTE DASS" dedikleri bahçeye kazılmış helâları olduğunu da unutmamalıyız. Avrupalı o güzelim kadınlar üstlerine sinmiş olan idrar ve .ok kokuları içinde ellerinde taşıdıkları çiçekbuketleri ile sokaklarda dolaşırlarken bizim ECDADIMIZ inşa ettikleri o en güzel sesli Türk hanımlarının söyledikleri şarkılarda gubbelerinde aksiseda yapan içeride gül kokulu-mis kokulu hamamlarda yıkanıp paklanırlardı. Heyhat !!! Nerelerden nerelere ... Şimdi artık etrafımız yabancı hayranlığı ile yanan insanlarla doldu. Kendi Ulusunu hakir gören görgüsüz yüzsüzlerimiz de sayılamayacak kadar bol miktardadır. Kendi Ulusal benliğine sahip çıkamayan toplumlar dejenere olmaya mahkumdurlar. Bir de şimdiki Avrupa düzenine bakınız: Dışarıdan gelen insanları devlet eliyle kendi dillerini öğretmek için seferber oluyorlar.Bir bakıyorsunuz bütün çocuklar yaşadıkları devletin dilini anadilleri gibi konuşuyorlar.
Bir Albay doktor tanıdık ihtisas için altı aylığına buranın en büyük hastahanesine gelmişti. Muhterem doktor şaşırıp kaldım demişti. Adamcağız her ne kadar altı aylık bir süre için ihtisas yapmaya gelmiş de olsa hastahane idaresi ve yabancılar dairesi de albayın İsveççe öğrenmesi için bütün olanaklarını seferber etmişlerdi. Bir de bizim Türkiye'nin durumuna bakınız. Öyle bölgelerimiz vardır ki tek kelime Türkçe öğrenmemek için direnirler.Oysa bu Devletin dili Türkçedir. Madem ki vatandaşsın bunu öğrenmelisin ve senin Devletinin de sana bu dili öğrenmen ve konuşman için bütün olanaklarını sunması gerekir. Ama kimsenin umurunda değildir. Avrupalılar taa OSMANLI İMPARTORLUĞU ZAMANINDAN BERİ hep demişlerdir:" BİZ HİRİSTİYAN ÂLEMİ DIŞARIDAN VE SİZİN İÇİNİZDEKİ HAİNLER DE İÇERİDEKİ YIKICI FAALİYETLERİ İLE TÜRK DEVLETİNİ YIKMAK İÇİN NE YAPTIYSAK YAPALIM YİNE DE BU TÜRK DEVLETİ HÂLÂ AYAKTA DURABİLİYOR." ALLAH TÜRKÜ HAİN ELLERDEN KORUSUN. |
|
Yorum No : 10348 | EMİNE ALTINSU | 14.01.2013 20:16:14 |
İLKNUR HANIM HARİKULADE BİR YAZI - ANCAK SİZİ YÜREĞİMDEN KUTLAYABİLİRİM. TEK KELİME İLE MUHTEŞEMSİNİZ. HER BİR CÜMLENİZ BİLGİ DOLU - EĞİTİCİ ÖĞRETİCİ. EMEĞİNİZE SAĞLIK. YORUM YAPACAK AÇIK KAPI BIRAKMADINIZ BANA. YAZILARINIZIN TAKİPÇİSİYİM ARTIK. İŞTE O KADAR... |
|
Yorum No : 10409 | Harika Ören | 18.01.2013 08:59:45 |
İlknur hanımcığım, süper bir yazı. Öğrenmenin yaşı yok, neler neler öğrendim. Size teşekkür ederim. Sizinle aynı aile içinde olmaktan gurur duyduğumu da sözlerime eklemeden geçemeyeceğim. Sanatçı ve naif kişiliğinizin yanında, insan olmanın erdemini içinize en derin biçimde sindirdiğinizi ilk günden hissetmiştim. Hayatınızda kolaylıklar, yazı ve sanat hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum. |
|
Yorum No : 10520 | nuray mayda | 23.01.2013 11:34:20 |
Merhaba ilknur,canım arkadaşım,teşekkür ederim,bu güzel yazın,için emek vermişsin ellerine sağlık bir sonraki yazını merakla bekliyorum...SEVGİLERİMLE |
|
Yorum No : 10551 | İlknur BAKIŞ | 26.01.2013 00:06:32 |
Saygı değer Mustafa Bey, yazıma kattığınız güzel bilgi ve paylaşımlarınız için size ve değerli yorumları için Emine, Harika ve Nuray Hanımlara tek tek teşekkür ederim...Sevgimle kalınız... |