Yorum Ekle

Yorum No : 10961 | Mustafa ALSANCAK 23.06.2013 16:22:47 Çok Muhterem Muhsin A K I L BEYEEFENDİ... Bundan önceki " GEZİ PARKI EYLEMLERİNE DERİN BAKIŞ (I) başlıklı yazınızda lûtfetmiş olduğunuz çok geniş bir siyasi yelpazede değişiık rüzgârlara kapılarak büyük politik değişim ve gelişmeler yaşamış olduğunuzu büyük bir açıksözlülükle dile getirmiş olmanız memnuniyet verici olmuştur. Kusura bakmayınız ama hele bu II:inci yazınız tek bir cümleyle ifade edilecek olursa bugünün Türkiye'si ve onun insanlarının talihsiz gidişatını elinizde tuttuğunuz operatör bıçağı ile derin yaralarımızı ve onun cerahatlanmış akıntılarını aça aça tam bir DOKTORA TEZİ GİBİ geriye dönük analiz ve ilerisi için daha da büyük tehlikelerin bizi beklemekte olduğunu gözler önüne sermiş olmanız da hem ulus olarak bizi kaygılandıırırken ve bunun yanında da memleketimizi seven ve onun yoluna başkoymuşlarımızın da (SİLİVRİ VE HASDAL HAPİSHANELERİNİ TIKA BASA DOLDURMA İHTİRASI İÇİNDE OLANLARIN İNADINA) hâlâ aramızda olmalarını görmek sevindirici oldu. ÇOK GÜZEL BİR ANALİZ HAZIRLAMIŞSINIZ diye düşünüyorum . Bence GEZİ PARKI OLAYLARINA biraz DAHA BAŞKA BİR AÇIDAN BAKILMASI GEREKİR. Bu protesto olayları hiçbirimizin cesaret dahi edemediği bir Tâbuyu yıkmıştır: Hani günlük olarak yaşamakta olduğumuz potamyalı Recep Tayyip ERDOĞAN'nın kendi düşüncelerine uymayanları ,kendisi gibi dindar, kindar ve intikamcı olmayanları BERTARAF etme politikasıyla tüm vatansever Türkleri zindanlara tepme ihtirasının pek de öyle kendisinin yaratmış olduğu TEK ADAMLIK despotik kuvvetin kalıcı olamayacağını ve daha düne dek en namuslu vatandaşa bile hiç çekince duymadan "ANANI DA...AL GİT" diye horgörü ile polisleri marifetiyle ADAMI yakapaça götürttürdüğünü HENÜZ UNUTMADIK. Evet! Şimdiye dek sayın başbakanın tüm kurumları ve orduyu pasifize etme kuvvetinin kendinde olduğunu görmüş olmamızdan ötürü millet büyük bir korku içinde bulunmaktaydı. Ve ağzını açanı bertaraf ettirmek için polis ve savcılar sokak köşelerini tutmuşlar gibi pusu görevini yaparlarken millet iyice sindirilmiş bir hâldeyken işte TAKSİM GEZİ PARKI OLAYI sayın başbakanın hiç de öyle Aslan yapılı bir insan olmadığı ve biraz cesaeret gösterilirse erik ağacı gibi sallandıkça sallnabileceğinin ispatı olmuştur. Her ne kadar İstanbul' un, o ne yaptığını bir türlü çözemediğimiz valisinin yürekler acısı tutumu da tarihe bir kara leke olarak geçecektir. Allahlık içişleri bakanı ve onun gibilerinin sırf sn. başbakandan korktukları ve âdeta onu görünce dillerinin tutulduğunu anladığımız o kerli felli adamların kanun adamı değil de sadece emir kulu olmaktan başka bir işe yaramadıkları gerçeği ortaya çıkmış oldu. Hele İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'daki direnişçilere karşı polisin kullandığı vahşet örnekleri ile dolu yaptırımlar tüm medeni dünyayı ayağa kaldırmıştır.Böylesine , kendi gençlerine karşı BİBER GAZI SIKIP İNSANLARIN HAYATLARI İLE OYNAYAN BİR EMNİYET TEŞKİLÂTI NASIL BÖYLE HİSSİYATSIZ BİR DURUMA GETİRİLEBİLMİŞTİR? ANLAŞILIR GİBİ DEĞİL. Bizi , Atlantik Paktına alabilmeleri için Türk askerinin Kore savaşına katılmasını şart koşmuşlardı.Türk Tugayının başında Tahsin YAZICI diye bir tuğgeneral bulunuyordu. Ne acıdır ki biz yedek subay'dyken Kore'de bulunanlar anlatmıştı.Bir gece askerlerimiz,Kore'de, çadırlarında pijamaları ile uyurken onlarcası Küzey Koreli ve Kızıl Çinli askerler tarafından süngüden geçirilmiş. İşin en elem verici tarafı ise Tahsin YAZICI Türkiye'ye döndükten sonra bunca günahlarına rağmen Demokrat Parti, yani Adnan Menderes TARAFINDAN MİLLETVEKİLİ SEÇTİRİLMİŞTİ. GEZİ PARKI'NIN ASLAN DİRENİŞÇİLERİ SN. BAŞBAKANIN YATAKODALARIMIZA KADAR GİRME İHTİRASINA, MİLLETİN YİYİP İÇTİĞİNE KARIŞMA USULSÜZLÜKLERİNE, TÜRKİYE'Yİ ARAPLAŞTIRMA İHTİRASLARINA , pkk canileriyle sarmaş dolaş olma skandallarına DUR DEMEKLE, üzgün üzgün dalgalanmakta olan ŞANLI TÜRK BAYRAĞININ TEKRAR BÜTÜN ELLERDE DALGALANMASINI SAğlamışlardır. UNUTMAMAKTA FAYDA VARDIR. MERHUM MENDERES DE GENÇLERİ TOPLATTIRIP ZİNDANLARA ATTIRYORDU. Duayen gazetecilerden HÜSEYİN CAHİT YALÇIN'I bile ULus'taki yazılarından ötürü hapsettirmişti.HELE O MEŞHUR "TAHKİKAT KOMİSYONU" rezaleti ile her şeye ben karar veririm çılgınlığı sürerken ANKARA KIZILAY MEYDANINDA BAŞTA O ZAMAN SİYASAL BİLGİLERDE OKUYAN DENİZ BAYKAL OLMAK ÜZERE BAKANLIKLARA DOĞRU SEYRETMEKTE OLAN ADNAN MENDERES'İ GENÇLER YAKASINDAN TUTTUKLARI GİBİ MAKAM ARABASINDAN AŞAĞI ALMIŞLARDI. MAALESEF O GÜNDEN SONRA DA ARTIK DEMOKRAT PARTİ İKTİDARI VE ONUN BAŞBAKANI ARTIK DİKİŞ TUTMAMIŞTIR. HER TÜRLÜ MUSİBET ONUN TEK ADAM OLMA İHTİRASINDAN İLERİ GELMİŞTİR. Merhum MENDERES yaradılış itibarı ile çok duygusal bir insan olduğundan gazetelerde kendisi hakkında çıkan âleyhte yazılara gücenip kafası kızdığında AYDIN'DAKİ ÇİFTLİĞİNE gidip oraya KAPANMA HASTALIĞI VARDI. CELÂL BAYAR ONU HER DEFASINDA BİNBİR RİCA İLE ANKARA'YA GERİ GETİRDİĞİNDEN HÜKÜMET ÇALIŞMALARI DA VERİMLİ OLMUYORDU. Bugünkü durum o devirden de daha tehlikeli bir hale gelmiş bulunuyor.Koskoca başbakan aziz milletimizin evlatlarına "ÇAPULCULAR" demekle yeni bir iç kızıştırmaya hız kazandırmaktan geri kalmamış oluyor. AKP Erzurum İl başkanı tüm Türkiye'ye ellerine geçirdikleri cep telefon numaralarına Erzurumda yapacakları :"MİLLÎ İRADEYE SAYGI" mitingine katılmaları için yüzbinlere mesaj gönderiyor. DAHA DÜNE DEK T.C. yi BİLE ÇOK GÖRENLER birden bire AKLILLARINA NE ESTİYSE iRADEYE SAYGIDAN BAHSETME KORKUSUNA KAPILMIŞ BULUNUYORLAR. Muhterem Musin AKIL bey:Müsaadenizle Size birşey sormak istiyorum:Çok saygı duyduğum bir muhterem Emine ÇÜRÜKSU (ALTINSU) hamımefendi vardı. Yorumlarını büyük bir heyecanla okurdum.Bilhassa Size karşı da büyük bir saygı ile meşbu olan bir bayandı. Babası felç geçirmişti. Acaba bu bayan kardeşimize birşey mi oldu da birkaç aydır yorumlarından mahrum kaldık?Bir bilginiz varsa açıklamanızı rica eder saygılar sunarım.