|
Yorum No : 849 | mkc | 25.01.2010 10:16:12 |
Söz, ancak yürekten söylenirse dinleyenin veya okuyanın kalbinde yer bulur. Salt üretmiş olmak için veya kendine bir şeyler ispat etme çabasıyla söylenen sözün muhataplarının kulaklarından kalplerine inmesi ise mümkün değildir. Çünkü "kalpten kalbe yol vardır". Duygulara ve onları yöneten kalbe hitap edecekseniz, bu; "hadi birde bunu deneyeyim" ile olmaz! Bence siz, kalbinizde tırnak izlerini hissedinceye kadar böyle yazılar yazmayın. Saygılar sunuyorum.
|
|
Yorum No : 850 | Selocan | 25.01.2010 11:40:47 |
Gene ne oldu? Hamiş'e "(!) birşey olmuyor" desende bu aralar birşeyler senin kalemine hakim oluyor, yönlendiriyor......hangi duygu bir aydır seni böyle yazmaya itti, bilmiyorum. Ama eminim okuyan herkes " aaaaa Nurcan'da tıpkı benim gibi düşünüyor......." demekten kendini alamıyordur. Aaaaa Nurcan'da benim gibi dünüyor.......selamlar. |
|
Yorum No : 852 | halocan | 25.01.2010 12:31:15 |
Trabzon semalarına yağan kar, besbelli ki, bir çok yüreği de üşütüyor.)) yaşanan hüzün rüzgarları da bunun en somut göstergeleri olsa gerek. hüzün de olsa, usta bir kalemden okumak güzeldi. |
|
Yorum No : 853 | sda | 25.01.2010 14:12:54 |
Yazar olmanın farkı budur işte. Birileri ancak kendi yaşadığında ,kendi kalbi kanatıldığında yazar ,hatta onu bile yapamaz. Birileri o kadar güçlü bir kalp ve bakış'a sahiptir ki yaşadıklarıyla gözlemlediklerini harmanlar sunar önümüze eşsiz bir tarifle.Kaleminize sağlık. Hayatı, insanı bu kadar güzel analiz edip ,yorumlarınızı bizimle paylaştığnız için. Saygılarımı sunuyorum. |
|
Yorum No : 854 | tersaçı | 25.01.2010 14:14:49 |
yukarda yorumunu okuduğum "mkc" kod adlı kişiye cevaptır: " Sende koklamışsındır böyle bir havayı. Kara kışın rüzgârı yalnız ve çok soğuk. Herkesin üzerine bir tuhaflık, bir siyah beyazlık çökmüş, renksiz puslu bir hava. Sen ise garip hisler içerisinde seyrediyorsun yalnızca. " satırları bile Nurcan hanımın yazılarına duygu kattığını ortaya koymaktadır. Bence siz kalpte tırnak izleri yerine gözünüzde gözlük arayın... |
|
Yorum No : 857 | Bahar | 25.01.2010 17:12:31 |
Nurcan hanım, yazınızı zevkle okudum. Yüreğinize kaleminize sağlık. O yazıyı her insan anlayamaz. Müsadenizle, size "yazmayın" diyene bir tavsiyem var; "Söz bilirsen söz söyle, sözünden ibret alsınlar, söz bilmezsen sükut eyle, seni bir adam sansınlar." |
|
Yorum No : 858 | üstat | 25.01.2010 22:01:48 |
Hüzün, en iyi dosttur, siz isteseniz de sizi terk etmez, bazen siz onu terk ettiğinizi sanırsınız, ama kendinizi kandırmaktan başka birşey yapmış olmazsınız. Gece olunca yine kürkçü dükkanına dönersiniz.
|
|
Yorum No : 860 | mkc | 26.01.2010 11:40:24 |
Geçenlerde, yakın gelecekte memleketin en önemli romancılarından biri olacağı ümidini taşıdığım bir büyük yazarın köşesinde de belirttiği gibi bende geçmişimle hesaplaşma sevdasına düştüm bir süre önce. Kum saatimin ters çevrildiği bu dönemimde arkamda kalp kırıklıkları kalsın istemedim. Yolda da sitenizle karşılaştım. Amacım kimsenin kalbini kırmak değil yani. Müellif'i tanımıyorum. Birkaç yazısını okudum sadece. Yazılarından bir çıkarımla aslında ait olmadığı bir melankoli girdabında dolaştığını düşündüm. Ve bu girdaptan almak istedim. Müellife yazı yazmamasını söylemek benim haddim değil. Ben sadece bu tarz yazıların vakti gelince yazılmasının kendisi için daha iyi sonuç vereceğini anlatmaya çalıştım. Ancak, yorumum üzerine yapılan yorumlar! ve kullanılan Primitif ifadeler hiç istemememe rağmen müellifin de beni yanlış anlayabilme olasılığını düşündürdü bana. Bu nedenle açıklama ihtiyacı duydum. Saygılar sunarım.
|
|
Yorum No : 862 | serkan | 27.01.2010 00:09:58 |
Yaşananların bıraktığı izlerin, söylenmeyenlerin yarattığı pişmanlıkların sorumlularını nasıl bir hesaplaşmaya ve çaresizliğe sürüklediğini ne güzel anlattınız.Ama geçmiştir zaman. Kırılana, üzülene ilaç olan zaman acaba kırana üzüne ceza mı oluyor ne? Kiraz dalını bilirmisiniz? Narin ama vakurludur.Başka bir asaletle taşır o al al kirazları sahiplenir ...Ama narin asil kiraz dalının bilinmeyen bir özelliği vardır: Fırtınada rüzgarla hoyratca savrulan, kırılan kiraz dalı hiçbir zaman affetmezmiş kendisini kıran rüzgarı. Çünkü hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır artık.Ama yeni bir filiz verip daha güçlü bir şekilde çıkacaktır rüzgarların karşısına ,çizecektir yolunu. Devam edecektir yeni kirazları aynı asaletle taşımaya Ya rüzgar ? Kaybolup gidecektir . Bir daha gecemeyecektir aynı yerden Giderek gücünü yitirecek..yitirecek ve yokolacak. Yeniden toparlanıp esmek isteyecek ama.. maalesef. Kaleminize sağlık
|