Yorum Ekle
 
Yorum No : 10632 | Caner Öztaş12.03.2013 20:29:29
Kadın bir eliyle beşik sallarken diğer eliyle de dünyayı sallar.. Tebrikler güzel yazınız için Sevgi hanım...
 
Yorum No : 10641 | Şahika Öner13.03.2013 13:35:51
Ne güzel ifade etmişsiniz Sevgi Hanım,
Şiir'de yazınıza ayrı bir mana katmış,
sevgi ve selamlar Antalya'dan...
 
Yorum No : 10643 | Sevgi ÜNAL14.03.2013 01:42:28
Teşekkürler Caner Bey. Sağ olun. Selamlar.
 
Yorum No : 10644 | Sevgi ÜNAL14.03.2013 01:44:11
Şahika Hanım teşekkür ederim. Sevgiyle...
 
Yorum No : 10650 | Nevin Işık14.03.2013 17:34:26
Sevgicim başlığı okuyunca birden heyecanlandım.
Kalemin daim olsun sevgiler.
 
Yorum No : 10660 | Harika Ören15.03.2013 08:03:15
Sevgi Hanımcığım bu yazınız da diğerleri gibi, anlam yüklü bir içerikle aldı götürdü beni.
Duygulandım. Tebrik ediyorum.
 
Yorum No : 10664 | Sevgi ÜNAL16.03.2013 00:32:21
Kadınlık bu işte Nevinciğim; bir güler yüzle bile hissedilebilir... Sevgiyle...
 
Yorum No : 10665 | Sevgi ÜNAL16.03.2013 00:33:21
Harika Hanım, yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgiyle...
 
Yorum No : 10667 | Mustafa ALSANCAK16.03.2013 23:28:06
Muhterem Sevgi Ü N A L hanımefendi...
İnanın; yukarıdaki yazınızı defalarca okudum. Her okuyuşumda da insanın yüzü biraz daha kızarıyor.İnsan, neden neden acaba diyerek zaten sıkıntılar içinde bunalmakta olan insanlarımıza,kadınlarımıza böylesine kahırlı bir hayatı yaşatmaya onları üzüntülere sokmaya kimin hakkı olabilir ki ?
Muhterem Sevgi hanım:" SIRTIMDAN SOPAYI KARNIMDAN SIPAYI EKSİK ETMEDİĞİNİM"
"MEMELERİM TOMURCUKLANMADAN GERDEĞE GİRDİĞİNİM"
"VAJİNAMDA SORGUSUZ GEZİNİP ARKANI DÖNDÜĞÜNÜM" diye yazdığınız, bu, insanı düşünceden düşünceye sürükleyen satırlarınızdaki şiirsel özellikli serzenişlerinizin altından kalkamayacak durumda olanlar utansınlar diyorum.
Hele O KADINLARIMIZA KARŞI İÇİMİZDE DUYDUĞUMUZ YANARDAĞLAR KADAR ATEŞLİ DUYGU VE ARZULARIMIZ ÂŞKIN VE SEVGİNİN EN ALEVLİ ANLARINDA VAJİNADA COŞMAK DA YAŞANACAK GÜZELLİKLERİN EN BÜYÜĞÜNÜ VE GÜZELİNİ YAŞATIR BİZE.
Biz erkekleri doğuranlar da Anneler olduğuna göre acaba annelerin de evlâtlarını yetiştirmede kadına karşı hürmet ve saygıyı gerektirecek bir sevgi sistemini neden yerine getiremiyorlar ki diye de sormadan yapamıyoruz.
Kadınların maruz kalmakta oldukları kötü muamelelere ve çektikleri eziyetlere karşı DUR DİYECEK bir mekanizma kurulamaz mı?
 
Yorum No : 10670 | Sevgi ÜNAL17.03.2013 15:32:45
Değerli okurum Mustafa Bey. Güzel yorumlarınızdan birini daha okuduğum için mutluyum.
Maalesef kadına zulum yapanların zaten utanma duyguları yok olmuş. Onlara sadece acımak geliyor içimden.
Vurguladığınız bir konu da, annelerin erkek çocuklarını yetiştirirken takındıkları tavır. Bu çok önemli. Kız çocuklarının okutulması bilinçli anneler olmalarına dolayısıyla da yetiştirecekleri erkek evlatlarının da kadına önem veren kişiler olarak toplumda yer almalarına zemin hazırlayacaktır.
Saygı ve sevgiyle Mustafa Bey...
 
Yorum No : 10675 | melekkk18.03.2013 13:39:11
sevgi hanım akıcı bir dille kaleme aldığınız ve tam isabet dediğim bir yazı. kutluyorum sizi. ve kadınlar gününüzü.her gün anılmak dileğimle.
 
Yorum No : 10681 | Sevgi ÜNAL19.03.2013 17:14:13
Bitmez çilemiz için ne kadar yazsak da bitmez. Yorum için teşekkürler Melek Hanım. Sevgiler...
 
Yorum No : 10688 | Mustafa ALSANCAK20.03.2013 14:15:32
Çok muhterem Sevgi ÜNAL hanımefendi.
Doğrusu çok merak etmekteym: Hani hep güzel yorumlarına alıştığımız çok muhterem bayan EMİNE ALTINSU hanımefendinin ismini bu sayfalarda görememenin üzüntüsünü yaşıyorum.
Geçenlerde Efecehaber editörüne sayın Hülya ÜNAL hanımefendinin yazılarını göremediğim için merak ettiğimden sormak istemiştim:Bir ara kendileri rahatsızlardı. Acaba birşey mi oldu diye sorduğum hâlde kısa da olsa bir bilgi verme lûtfunda bulunmadılar! Çok üzüldüm doğrusu.
BİZİM KADINLARIMIZ:
" Kızını dövmeyen dizini döver!" veya...tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!" gibi deyişlerin bulunduğu bir toplum geleneğinde yaşamaktayız.Tarih boyunca geleneklerimiz arasında yüce dinimizde öngörülenin aksine, sınıflara dayalı şiddet uygulama biçimleri yer almıştır.
Bir kısım erkekler küçükken ailelerinde gördükleri kadına yönelik baskıyı evlendiklerinde eşlerine, kızlarına uyguylamakta ve bunda hiçbir sakınca görmemektedirler.Böylece ailedeki reislik sıftını koruduklarını sanmaktadırlar.Gerçekte bu gibi reislik davranışlar ailedeki sevgi ve saygının kaybolmasına neden olmaktadır. Nitekim insan her gün dayak yediği kişiye saygı duymaz, aksine o kişiden korkar ve nefret de edebilir.Bu da ailede huzursuzluğa sebep olabilir.Bu huzursuz aile ortamına kadınlaımız tahammül etmeye zorlanmaktadır.
Toplumumuzda bu gibi aile içi şiddet "aile sırrı" olarak saklanmaya çalışılmaktadır. "Çocuklarım var , bırakamam" Konu komşu ne düşünür?" diyerek, evliliklerini ne pahasına olursa olsun sürdürmeye çalışıyorlar.Dışarıdan bakıldığında evliliğin devam ediyor olması mutlu bir evlilik için yeterli görünüyor. Oysa kadınlar çoğu zaman evliliklerini devam ettirmek için mutluluklarını ve kişiliklerini fedaetmek zorunda kalmaktadırlar.
Görüldüğü gibi "dayak" toplmumuzda sosyal bir yaradır.Ancak dayağın dinden kaynaklandığını iddia etmek son derece yanlıştır. Kur'an erkeği aile reisi olarak tayin etmiştir, fakat bu hanımlar üzerinde bir tahakküm kurarak ezmeleri anlamına gelmez.Kur'an erkeğe aile reisliği yüklerken küçük bir topluluk olan ailenin düzen ve istikrarını hedeflemiştir.Kur'an-ı Kerim'in Nisa Suresi'nde şöyle buyrulmuştur:
"GEÇİMSİZLİĞİNDE EN KORTUĞUMUZ KADINLARA GELİNCE, ÖNCE ONLARA NASİHAT EDİN, SONRA ONLARI YATAKLARINDA YALNIZLIĞA TERKEDİN. YİNE DİNLEMEZLERSE ONLARI DÖVÜN, YOK EĞER İTAAT EDERLERSE ARTIK ONLARI İNCİLTMEK İÇİN BAHANE ARAMAYIN"
Kocasına karşı görevlerini yerine getirmeyen geçimsiz ve asî bir kadın eğer nasihatten anlamamış, yatağında terkedilişinden anlamamışsa, onu üçüncü aşamada tevdiben dövmek tecviz dilmiştir.İşte bütün fırtına da burada kopmaktadır.
Evet, Kur'an kadının dövülmesine izin vermektedir, ama hemen belirmek gerekir ki bu dövme fiili yumrukla, tekmeyle, sopa ile, kırbaçla ya da hanımına acı verecek, iz bırakacak şekilde değildir.
BU AYETTEKİ DÖVME FİİLİ SADECE BİR SEMBOLDÜR.ZİRA AYETLERİ AÇIKLAYAN VE HAYATI İLE HAKİKATİNİ GÖSTEREN HAZRETİ PEYGAMBER EFENDİMİZ BU DÖVME FİİLİ SORULDUĞUNDA "MİSVAK BENZERİ ŞEYLERLE" buyurmuştur. Misvak dediğimiz şey EN FAZLA BİR KARIŞ UZUNLUĞUNDA, İNCE,YUNMUŞAK BİR DAL PARÇASIDIR. BİR İNSANIN MİSVAK İLE DÖVÜLMESİ DÖVÜLMEK MİDİR??? Burada kadının dövülmesi değil ona karşı sert bir tavır takınıldığını göstermektedir.
Peki ya biz erkekler geçimsiz olursak? KADINLAR NE YAPACAK???
 
Yorum No : 10691 | Sevgi ÜNAL20.03.2013 22:57:51
Değerli okurum Mustafa Bey, ben de Emine Hanım'ı merak etmekteyim.
Kuran'ı Kerim'de geçen kadınlarla ilgili bölüm hakkında yaptığınız açıklamalar için çok teşekkür ediyorum. İnsanlar bu bölümü okuyup değişik yorumlar yapıyorlar. Aynı bazı bölümlerde yaptıkları gibi.
Saygılar.
 
Yorum No : 11379 | ÖzcanÖzkan10.10.2013 09:40:16
Sevgi'ciğim ne güzel ne gerçek ne cesur ele almışsın, sağol canım.