Yorum Ekle
 
Yorum No : 10550 | Mustafa ALSANCAK24.02.2013 18:19:39
Muhterem Ohan SELEN BEYEFENDİ !

Türkiye siyasi tarihinde iktidara gelmiş olan pekçok iktidar partisinin tepedeki fonksiyonerlerinin kendi özel menfaatlerini koruyabilmek ve iktidarda tutunabilmeleri için Washington Onlar için o kadar kutsî bir yer olmuştur ki çoğuzaman Amerikan Başkanının icâzetini alabilmek ve onunla konuşabilmek için Beyaz Saray Merdivenlerine yüzlerini sürme durumuna bile getirilmişlerdir. Maalesef içimizdeki Şark kurnazlığı ile seçmenin karşısına yine bir sürü yalan, dolan ve Amerikan rejiminin uçaklar dolusu gönderdiği paralarla halka seçim dönemlerinde geceleri ev ev dolaşarak para dağıtıp oy garantisi aldıklarını bilmeyen kalmamıştır.
Bu emperyalistlere yaranma ve sığınma hareketlerimiz Demokrat Partinin taa 1950 de İsmet İnönü'den iktidarı devr alıp İnönü'nün CHP'ini 54 milltvekili ile Meclisimize gönderdiği bir kâbus dönemi yaşanmıştır. O zamana dek EBEDİ MİLLÎ ŞEF OLARAK KABULLENDİRİLMİŞ olan İSMET PAŞA HAZRETLERİ TÜM CUMHURİYET VE DEVRİMLERİNİN BEKÇİLERİ OLAN DİNAMİK GÜÇLERİMİZ TARAFINDAN İKTİDARINA DEVAM ETMELERİ TAVSİYELRİNİ ELİNİN TERSİYLE İTEREK DEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE YAPILMIŞ OLAN 1950 SEÇİMLERİNİ ONAYLAMIŞTI.
PEKİ İNÖNÜ İKTİDARDAN DÜŞTÜKTEN SONRA ONUN ÇANKAYA'DAKİ KOLTUĞUNA OTURAN rahmetli CELÂL BAYAR'ın İLK SÖYLEDİĞİ SÖZ: " TÜRKİYE'Yİ KÜÇÜK BİR AMERİKA YAPMA SÖZÜ OLMUŞTU."
Adnan Menderes, Fuat Köprülü hoca, Refik Koraltan ve Celal Bayar hepsi de CHP'de senelerce parti müfettişliği yapmış ve bilhasa Celâl BAYAR'ı, Atatürk İnönü'yü başbakanlıktan azlettikten sonra onu başbakan yapmıştı.Yâni Demokrat Partinin elit takımı CHP kültüründen ve ideolojileri ile yoğrulmuş adamlardı.Ama 1946 seçimlerinde bir de baktılar ki normal yoldan Atatürk İnkilâplarına bağlı oldukları şeklinde attıkları nutuklarla fazla bir oy alamadıklarını anlar anlamaz yeni bir taktik değişikliğine gidilerek 1950 seçimlerinde halkın koltukalltlarını kaşımayı yeğleyip dinden,imândan, Hazreti Muhammed'den ve eski Ezan'ın tekrar canlandırılması gereğinden bahsedip halkın dini duygularını istismarda da çok başarılı olduklarını 1950 de kazandıkları 450 kişilik mebus kitlesiyle ispatlamışlardı. Öyle tipte adamları meclise sokmuşlardı ki bunların pekçoğu kendi isimlerini bile yazmaktan aciz insanlardı.Kenarda köşede buldukları kunduracıyı ve Züccaciyeciyi dahi milletvekili seçtirmişlerdi.
1950 genel seçimlerinde Amerikan hükümetinin gönderdiği uçaklar dolusu Türk parasını sırf DP seçim kampanyasında dağıtsın diye DP genel Merkezine teslim etmişlerdi.
Ama şu da bir gerçektir ki maalesef İsmet paşanın maliye bakanının halka çektirdiği eziyetler de unutulur gibi değildir. O zamanlar VATANDAŞA 5 TL'LİK SENELİK YOLPARASI ADIALTINDA VERGİ KOYMUŞLARDI.
FAKİR FUKARAYI JANDARMA YOLPARASINI ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMADAN SOKAKLARDA SÜRÜYEREK KARAKOLA GÖTÜRDÜĞÜ GÜNLER BEYİNLEREDEN HİÇ SİLİNMEMİŞTİ.
CUMHURBAŞKANI CELÂL BAYAR , C. BAŞKANI OLUR OLMAZ İLK İŞ OLARAK SOLUĞU ÜÇ AYLIK BİR AMERİKA GEZİSİ İÇİN İSTANBUL GALATA RIHTIMINDAN KALKAN BÜYÜK BİR GEMİ İLE AMERİKA'YA ULAŞMAK İÇİN TÜM EŞİ DOSTU VE PARTİ FONKSİYONERLERİNİ DE GEMİSİNE DOLDURARAK OKYANUSA DOĞRU AÇILMIŞTI.
Amerika gezisine başlar başlamaz o trenden diğer trene binerek üç ay içinde 100000 km.lik yol katedip tüm Amerkan şehirlerini görme fırsatı bulmuş ve devamlı bir şekilde Türkiye'ye gelir gelmez de Amerikan direktifleri doğrultusunda Türkiye'nin küçük bir Amerika olacağının haberini veriyordu.
Amerika dönüşü gemi İstanbul Galatarıhtımına yanaştığında Refik KORALTAN'IN OĞLU DA AYNI GEMİ İLE AMERİKA'DAN C.BAŞKANI İLE BİRLİKTE GELMİŞTİ VE GEMİDEN GÜMRÜKSÜZ olarak SON MODEL CADİLLAC MARKA ARABAYI GEÇİRMİŞTİ. ÇÜNKÜ REFİK KORALTAN MECLİS BAŞKANIYDI VE AYNI ANDA CELÂL BAYAR'IN YERİNE BAKIYORDU.
Yani bizdeki deveyi hamuduyla götürme işi daha o zamanlar da vardı.
İktidarların, neredeyse hepsi, belki bunlardan rahmetli Ecevit'i tenzih etmek doğru olur, milleti Amerikan emperyalistlerinin menfaatlerine dokunulmaması yolunda hep uyarmışlardı ve indoktirine etmişlerdi.
Ecevit'in de bu arada en büyük günahı bir gün D.Bakır konuşmasında, zaten Türk devletini devirmek için daha önce 28 defa isyan etmişlere miting meydanında coştururum hayalleriyle aynen şöyle hitap etmişti:" HAK İSTENMEZ ZORLA ALINIR" demişti ve bu sözlerin acısını bu ulusa senelerce çektirmişti. Ki kürtçüler birden ayaklanıp Oğuz Türklerinin de ilk yerleşim yerlerinden birisi olan D.Bakır'a " A M E D" demeye başlamışlardı.
Amerikan Filosu askerlerinin İstanbul sokaklarına girmesine karşı gelen babayiğit Türk Aslanlarına komünist damgası vurmuşlardı.Bugün de Silivri'de enterne edilmiş olan Türk Ordusunun Aslanlarına arka çıkmak için Silivri'de toplanan Türk vatanseverlerine BİBERGAZI SIKTIRAN BİR REJİMİN PERİŞAN HALİNİ GÖRMEKTEYİZ.
BİRZAMANLAR VATANINI EMPERYALİSTLERE KARŞI KORUYANLARA NASIL KOMÜNİST DİYORLARDIYSA BUGÜN DE VATANSEVER İNSANLARIN HAKLARINI KORUYAN TÜRK DELİKANLILARINA FAŞİST DİYECEK BİR REZİLLİK İÇİNDE BULUNABİLEN EMPERYALİST UŞAKLARI ÇIKABİLİYOR.
 
Yorum No : 10583 | Orhan SELEN28.02.2013 21:51:47
Sayın Mustafa Alsancak
Yorumunuzu okudum. Ve bu yorumun burada kalmasını uygun görmedim.
Anayurt Gazetesindeki köşeme taşıyacağım. Efece Haberde de yayımlamak üzere yollayacağım.
Teşekkür Ederim,
Saygılarımla

Orhan SELEN