Yorum Ekle
 
Yorum No : 350 | selahattin YANIK28.09.2009 16:39:27
İyi yazıydı. Ama okuyan, evinde küçükte olsa bir kütüphanesi olan az......o iş 1967 kuşağıyla neredeyse bitti. Bizim çocukluğumuzda "TOMİKS-TEKSAS-TARKAN-KARAMURAT...." vardı. Bunlarla okuma alışkanlığı kazanıyordu çocuk. Bunlar ağır ağır sonlandı. Bunların yerini internet oyunları... aldı. Artık çocukların okuma alışkanlığı yok...kimseler okumuyor artık. 1967 kuşağının yaşadığı bsakıcı rejimle bir çocuk ya okulda, ya kuran kursunda ya da evde ebeveyininden dayak yedi.şimdi kitabı bedava versen okuyan yok. Yaklaşık 3 yada 4 yıl önce şöyle bir veri okudum; dünyada bağımlı ve bağımsız 202 ülke var. Bunların içinde Türkiye yıllık kitap okuma bakımında sondan dördüncü. Bizden sonra Etyopya-kenya-mozambik ve Zambiye geliyor. İran -İrak-Afganistan bizim ülkemize göre şaılacak derecede yukarılarda. Aklımda kalan Afganistan 107, Irak 118, Filistin 150-160 larda....sevgili arkadaşım işte böyle. Seni yürekten anladım.......kalemine / yüreğine sağlık. Mutlaka birileri okur. Sen yeterki yaz.....
 
Yorum No : 458 | Şükran Aydoğan20.10.2009 14:36:18
Kitaplara ve kitap okuma zevkine dair güzel bir yazıydı teşekkürler..
Malesef ülkemizde kitap okuma alışkanlığı dünya geneline baktığımız zaman çok az, ancak okuyan bir kesimin var olması bile yine bir tesellidir..kitap okumak arının çiçekten bal alması gibidir, arı her çiçeğe konar ama hepsinden bal almaz..İnsanda aldığı balı özümlemek konusunda böyle bir hassasiyet gösterdiği zaman aldığı bal gönül peteğinde zenginleşecek, ve çevresine bu petekten bal damlaları akıtacaktır...sanatçılarımız işte böyle arı misali okur ve peteğindeki balıda bizim yüreğimize bıralır eserleriyle..bu eser roman olur resim olur,yazı, şiir, müzik şarkı olur..
Gönül peteğinizdeki damlalar bol olsun dileklerimle sevgili Nurcan hanım..