Yorum Ekle
 
Yorum No : 11197 | Mustafa ALSANCAK15.8.2013 18:47:40

Çok muhterem Sevgi Ü N A L HANIMEFENDİ.

Bir zamanlar Star gazetesi yandaşların eline geçmeden ÖNCE Serdar beyin yönettiği yazılı spor tartışmalarında Galatasaraylı dostlarımız Galatasaray'ın UEFA kupasını almasından kaynaklanan üstünlük havasıyle biz Fenerbahçelilere karşı sırf garez olsun diye:" NASIL? ACI VAR MI ? ACI VAR MI?" diye iğneleyip dururlardı.Oysa biz sportmen Fenerbahçeliler o UEFA KUPASINI GS Kopenhagen'de havaya kaldırdığında orada çocuklar gibi şendik. En az içimizdeki o BÜYÜK TÜRK RUHU ile onlar kadar sevinip bayram yapmıştık.
Meselemiz esasında GS'nin UEFA KUPASI ile giriş yapmak değildi. Biz o mutluluğu yaşayan insanlardanızdır. Ama Sizin yukarıdaki yazınızı okuyunca insan bayağıdan ACI DUYUYORMUŞ gibi bir ruh haline kapılabiliyor.

Sevmek ve sevdiğini güzel bir kıza taddırabilmek kadar hayatta daha başka güzel bir güzellik olabilir mi?.
Maalesef, hayat, sevişerek evlenip de daha sonraları aile içindeki yeni gelişmeler nedeniyle eski sevgi ve sevgililerden sevgileri yıkıp götürürken aynı zamanda pek çok yuvayı da darmadağın edebiliyor.

Ağaçlar nasıl yeşerip meyve verdikten sonra sonbahara doğru yaprakdökümüne geçiyorsa ne yazık ki bazı evliliklerde de sevgi ve beraberlikler de bir bakıyorsunuz ve hiç beklenmedik bir tesadüf karşısında belki de o anlık bir elektriklenme ile (kadın veya erkek için olsun) yeni "ÂŞKLAR" karşısında o eski günlerde : "SENİ HAYATIMIN SONUNA DEK SEVECEĞİM " DİYE SÖZ VERİLEN SÖZLERDEN BİR ESER KALMAYABİLİYORMUŞ.
Bazı olaylar vardır ki insanın kafasını allak bulak eder. Sadece tek taraflı olarak ERKEKLER suçlu demek de çözüm şekli olamaz.
Geçenlerde bir arkadaşım anlatmıştı. Karısı ve iki çocuğu ile ANTALYA'da MAKRO markette alışveriş ederlerken karısı ile çocukları ev eşyaları kısmında oyalanıp dururlarken adam da daha ziyade içecek kısmıyla ilgilenirken o anda yanına okullu genç ve güzel bir kız sokulmuş. Ve arkadaşa: "Sizinle arkadaş olabilir miyim?" diye soruyor. Arkadaş da teşekkür ederim ama ben evliyim ve iki çocuğum var ve kendileri de bak şu ilerideki rayonda duruyorlar diyor. Genç ve o güzel kız da ona cevaben: " Ehemmiyeti yok. Siz bana bir daire tutarsınız ve istediğiniz zaman da bana gelebilirsiniz" demiş. Böyle durumlar da var...

Ayağını yorganına göre uzatmasını bilmeyen insanlar maddi olarak iflâs ederler.Yâni bayanlar da çok açıkgöz davranıyorlar ki eskeğin en zayıf tarafından yakalayıp onu , affedersiniz, İNEK GİBİ SAĞABİLİYORLAR.

YİNE OLAN, ÇOĞUNLUKLA AYRILIKLARIN PERİŞAN ETTİĞİ ÇOCUKLARA OLUYORDUR.
Selâm ve saygılar sunarım.
 
Yorum No : 11198 | Özcan Özkan15.8.2013 21:25:31
Özel mülkiyetin,ailenin ve devletin kökeni?
Aile kurumu yasaklanmalı Sevgi'ciğim. Çünkü kadın öğütme makinası mübarek. Erkeklere gelince:......... yok ben gelmesem iyi olur. Yazıların hiç tükenmesin arkadaşım.
 
Yorum No : 11203 | Sevgi ÜNAL17.8.2013 19:07:18
Değerli okurum Mustafa Bey konu hakkında ne çarpıcı örneklemeler sunmuşsunuz. Yorumunuz için teşekkürler. Sevgiyle kalın.
 
Yorum No : 11204 | Sevgi ÜNAL17.8.2013 19:08:51
Özcanım durum maalesef böyle. Sevgimdesin.
 
Yorum No : 11206 | Mustafa ALSANCAK18.8.2013 00:22:30
Çok sevimli ve muhterem Sevgi Ü N A L hanımefendi..
Sizin cevabınızı okuyunca inanın birden içimde Size karşı bir vicdan azabı duyar gibi oldum. Oysa ben vermek istediğim örnekli yaşam tecrübelerinden konuya başka bir açıdan bakmaya çalışmıştım. Yani tüm acılar herzaman acılar verir insanlara. Muhakkak ki, Siz bayanlar çektiğiniz sıkıntılar dolayısiyle çok kırılgan olabilirsiniz. Ama ben Sizi büyük takdirle okuyan ve yandaki o omuzlarınıza siyahaltın kolyalar gibi yayılmış saçlarınıza bakarken Sizi çok mutlu ve olayları olduğu gibi kabul etmesini bilen alımlı ve çok da sempatik bir bayan olarak algıladığım için çoğuzaman belki de hoşunuza gitmeyen yorumlarda da bulunabiliyorum...
Bizim Türkiye'deki yoldan sapmalar Avrupalı kadınların ve erkeklerinin marifetlerini birbirleri ile karşılaştırdığımızda bizimkilerin davranışları devede kulak kadar az görünür.
Meselâ diyelim: Bir İsveçli bayan kız arkadaşlarını alıp topluca İspanya'ya veya İtalya'ya gittiklerinde doyumsuz âşklara hasret Avrupalı kadınlar Akdeniz'in ateşi ile kavrulmuş İspanyolları görünce hasret kaldıkları doyumsuz mehtaplı gecelerdeki âşk serüvenlerine balıklama atlarlar. Aynı özellikler erkekler için de varittir. Bir de bakarsınız ki memleketlerine geridönen bazı bayanlar sadece seviştikleri macera ile yetinmeyip aynı uçakta tanıştıkları erkeklerle de geridönüşlerinden sonra yakın temaslarını sürdürürler. Sizin de Avrupa'daki hayat akışını çok iyi bildiğinizi bildiğimden bu adınıettiğim şahsiyetler daha fazla dayanamayıp karıları kocalarına veya kocaları karılarına boşanmak istediklerini veya artık yeni bir âşk bulduklarını söylemenin zamanı geldiğini düşünerek böyle bir açıklamadan dolayı da bir hicâp duymazlar.
Hiç unutmam laboratuvarda beraber çalıştığımız mühendis bayan arkadaş onbeş günlüğüne bir bayan arkadaşı ile Teneriffa'ya tatile gitmişti. İşe tekrar başladığında çok nervös bir hali göze çarpıyordu. Kahve pauslarında otururken kocasının evde ona rahat vermediğini illâki bu onbeş günlük aradan sonra beraber olmak için sıkıştırdığını anlatmıştı. Tabiî olarak bayan arkadaş İspanya'nın yakıcı güneşinde iyice bronzlaşmıştı. Ve kendisi de altın sarısı saçları ile çok güzel vücut yapısının da çekiciliği ile çok seksi birisiydi.
Haftasonuydu: Bir pazar sabahı bayan arkadaş evinde banyoya girip yıkanırken bu arada yüzü gözü sabunlu olup hiçbir şeyin farkında olmadan kocası kapıyı zorlayarak açıp içeri girmiş.Ve bir de ne görsün ki kadının heryeri ve bilhassa göğüs ve kalçaları mosmor olmuş . Arkadaşın o halini görünce İspanyol erkeklerinin karısını yiyip yiyip bitirdiğini anlıyor.
Pazartesi sabahı EVA işe geldiğinde herzamankinden daha da nervöstü. Diğer kız arkadaşları durumu öğrenmek için yaptıkları sondajlarda durum anlaşılmıştı: EVA'nın kocası karısının bu halini görünce çılgına dönmüş ve hemen boşanmaya karar vermişti. Avrupa'da da boşanmak bir dilekçeye bağlı olduğu için ve kadın da her türlü hakka sahip olduğundan İsveç yasaları kocanın bavulunu eline alıp Abbas yolcu olmasını emrediyor.
Gayet tabiî cicim ayları her evlilikler için gelip geçici olabiliyor.Muhakkaktır ki Cicim aylarının ateşi bir başkadır... Eğer, diyelim ki, belki aylarca ve hatta senelerce peşinden koştuğumuz o pırıl pırıl sevgiyle sokakköşelerinde yolunu beklediğimiz o kızın içimize oturmuş olan sevgisiyle ve bir yastığa başkoyduğumuz insanla içimizdeki sevgi dolu sevgimiz eşimizi yüceltmeye yeterli ise âşk hiçbir engel tanımadan yaşlı günlere kadar sürmelidir diyorum. Selâm ve sevgiler sunarım...
 
Yorum No : 11426 | ÖZCAN ÖZKAN7.11.2013 18:28:20
Aslında kaybeden kim burada, ya da kazanan var mı? Belki de evlilik kalkmalı. Günümüze uymuyor. Kadın eski ezik değil artık.
 
Yorum No : 12946 | benhur uçuk15.8.2017 04:27:14
Yaşamın gerçekleri.. Harika bir anlatımla dile getirilmiş bu öykü de kendimi buldum..