Yorum Ekle
 
Yorum No : 13301 | Mustafa ALSANCAK27.7.2020 00:03:28
Muhterem Ahmet GÖKSAN BEYEFENDİ!!!
KIBRIS MESELESİ GENÇLİK YILLARIMIZIN EN HAREKETLİ GÜNLERİNİ YAŞATMIŞTIR BİZLERE.Birzamanlar Avukat Hikmet BİL beyin başkanlığını yaptığı KIBRIS TÜRKTÜR DERNEĞİMİZ VARDI.Bütün Türkiye şehirlerinde Kıbrıs için mitingler yapılırdı. Daha sonraları Kıbrıslı rumların azıtarak KIbrıs Türk varlığına saldırılara başlamaları sonunda pek çok cinayete kurban giden soydaşlarımız olmuştu.Başpiskopos Makarios başta olmak üzere daha sonraları Yunanlı General Grivas katilinin de Rum kalleşliğine katılması sonunda Türklere karşı başlattıkları şiddet hareketlerine hız vermeleri içimizi sızlatmaya devam ederken Kıbrıs'a Türk ordusunun yapmayı planladığı soydaşlarımızın yanında olup onları koruma planları Amerikan Başkanı Lyndon JONSSON'UN İNÖNÜ' ye gönderdiği ambargo tehditleri içeren mektubu nedenile İskenderun'dan geri döndüğü söylenir. Daha sonraları rumların Türkleri oturdukları evlere silahlı baskınlar düzenleyerek anne ve küçük yavruları banyoda yıkanırlarken katlettikleri haberler Türk medyasında çıkınca Türk halkı haklı olarak galeyana gelmiş oluyordu.Rahmetli Dr. Fazıl KÜÇÜK beyin de açıklamış olduğu gibi Amerika'da yaşayan yunan asıllı Amerikan vatandaşlarının kurdukları AHEPA ve benzeri dernek ve organizasyonların Kıbrıs rumlarını destekledikleri bilinmeyen bir şey değildir.Kıbrıs'taki eli kanlı rumları Amerikan dolarları ile besleyip duruyorlardı.Kıbrıs Türkleri Türkiye'nin kendilerini gelip kurtarmasını senelerce deniz kenarında toplanıp bekleyip durdular.Fakir milletimizin ordusuna askeri bir harekâta yeteri kadar benzin tedarik edecek bir durumu olmadığı şeklinde kaygılar da yok değildi.

Artık Rum katliamlarının sonu gelmiyordu.Bıçak kemiğe dayanmıştı. Ecevit/Erbakan hükümeti Kıbrıs'a askeri çıkarma kararı almıştı.Rahmetli Libya Cumhurbaşkanı Muammer KADDAFİ TÜRK ORDUSUNUN TÜM YAKIT İHTİYAÇLARINI PARASIZ VERMEYİ SÖZ VERMİŞTİ.Bu şekilde Kıbrıs'a başarılı bir askeri harekât da başlamış oluyordu.Türkler Türk jetlerinin gelişlerini gömleklerini sırtlarından çıkarıp çimenler üzerine yayarak kendilerinin kazaen bombalanmasının önüne geçmeyi düşünmüşlerdi.
Bir subay anlatmıştı. Askerimiz kontrolü ele alır almaz esir aldıkları 35 kadar yunan askerini bir açık alanda toplamışlar i
İsimlerini not edip insanlık dersi verircesine kıllarına bile askerlerini yunanlı askerlere dokundurtmadan hepsini Adana'daki toplama bölgesine göndermişti.Oysa bu askerlerin çoğu Türk evlerine girip silahlı katliamlara karışmış da olabilirlerdi.
Sadece Kıbrısa askeri bir çıkartma yapmakla iş bitmiyor.Bundan sonra atılan adımlar hiç de iç acıcı olmamıştır.Mehmet Ali bey diye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başbakanı biri vardı.Ankara'da öğrenim görmüştü. "BEN GIBRISLIYIM" diyor Türklükten bir ilgisi olmadığını ima etmekten bir sıkıntı duymuyordu. Daha sonraları bizim Ankara hükümetleri ; "ANNAN PLANINA EVET DEYİN" diyerek Kıbrıs'ın Rumlarla birleşmesi için kampanya sürdüklerini dün gibi hâtırlamaktayız. Allah'a şükredelim ki Kıbrıs Rumları ANNAN PLANINA hayır dediler de Kıbrıs Türklerinin eriyip gitmeleri önlenmiş oluyordu.Rumlarla masaya oturmadan önce sağlam argumentlerle dosyalarımızı hazırlamalıyız.Hele şimdi bir de AYASOFYA'yı tam ibadete açmış olmamızdan dolayı Yunan ve tüm ortodoks âlemi Türkiye'ye karşı intikam alma peşinde olacaklardır. Bizimkilerin Adalar ve kayacıkların Yunan hükümeti tarafından zaptedilmiş olmasına sessiz kalma ezikliği devam ederken Kıbrıs meselesinde diplomatik üstünlüğü elimizde tutmak zorundayız. Yunanlıların Türk Bayrak'ı yakma rezillikleri akıl almaz edepsizliklerinin ne kadar medeni yaratıklar olduklarını gözler önüne sermektedir.