Yorum Ekle
 
Yorum No : 5646 | Mustafa ALSANCAK29.01.2012 00:48:44
Muhterem Murat bey!!!
Hani bir deyimimiz vardır yaralarımı debreştirdiniz diye...İşte onun gibi birşeydir bu Ankara akşamlarını ve onu takip eden ve insanı iliklerine kadar üşüten zemferi soğuklarında bir akşamüstü Samanpazarı'nda otobüs beklerken dünyanın en güzel bir kızı ile göz göze gelip dakikalarca otobüs beklerken tiril tiril titreyen güzel kıza , Mamak Yedek Subay okulu öğrencisi olarak bize verilen kaputumu çıkarıp o güzelin omuzlarına örtmüştüm.Nasıl da memnun olmuştu o modern yapılı kız benim bu jestimden...Epeyce karşılıklı konuşma olanağı bulduğumdan ben de çok memnun kalmıştım.Epey bir zaman geçmişti ki bir de baktım kızın annesi ve babası olduğunu anladığım kızın ailesi durağa gelmişlerdi."Kızım Selin çok mu üşüdün? Bu delikanlı sana kaputunu çıkarıp kendi üşüse de sana giydirmiş.Çok teşekkür ederim evlâdım" dedi bana doğru dönerek müşfik gözlerle..Ben, kızın adresini veya nerede oturduğunu bile sormaya vakit bulamamıştım.Belki de babası hiçbir zaman anlamamıştır onun bu güzel kızına benim bir anda deliler gibi vurulmuş olduğumu.Neyse bir müddet daha oflaya puflaya yerimizde hoplayarak otobüsün gelmesini bekledik.Beklediğimiz otobüs uzun bekleyişlerden sonra yavaş yavaş durağa yanaşmaya çalıştı.Etraf kar fırtınsından göz gözü görmüyordu.Bu arada otobüs durağında oturan üç dört genç belediyenin üstünde E.G.O. yazan banklarında uzun zamandır oturuyorlardı.Bir ara yaşlı bir adamın homurdandığı duyuldu.:"Şu gençlere bakın.Yaşlı başlı adamlar ayakta dururken kendileri utanmadan yan gelip oturuyorlar" diye kızgınlığını belli ediyordu.Gençlerden birisi yaşlı amcaya seslenerek :"AMCA AMCA! BİR DAKİKA GELİR MİSİN BAK SANA NE GÖSTERECEĞİM." Yaşlı adam yavaş adımlarla gençlere doğru yaklaştı ve tam o sırada dört genç bir anda ayağa kalkarak:" AMCA BAK BU BELEDİYE BANK'INDA NE YAZIYOR OKUR MUSUN?" Adam sinirli sinirli ,E.G.O. yazıyor.Bundan bana nedir ki? Söyler misiniz?Ama siz bilmiyorsunuzdur ben size anlamını açıklayıvereyim de öğrenmiş olun ! E.G.O. ' nun anlamı "ELEKTRİK- GAZ- OTOBÜS "demektir. şimdi anladınız mı?deyince gençler hepbirden gülmeye başlamazlar mı...Onlar yaşlı adama dönerek sanki büyük bir zafer kazanmışlar gibi :" Amca yok yok sen yanlış anlamışsın. Bunun anlamının ne olduğunu BİZ sana açıklayalım dediler: E.G.O. demek: "ERKEN - GELEN - OTURUR"demektir amcacığım dediler ve tekrar yerlerine geçtiler.Durakda bekleyen bizler de gençlerin bu açıklamaları karşısında donup kalmıştık.
Otobüse sıkış tepiş balık istifi gibi dolduk.Yollar çok kaygan ve karyağışı hızını alamadan sürdürdüğü için otobüsümüz yavaş yavaş gidiyordu.Otobüs durağa yaklaşırken adının Selin olduğunu öğrendiğin o dünya şekeri kız da benim ona üşümemesi için giydirdiğim kaputumu derin minnettarlık duyguları içinde geri vermişti.Otobüsün kalabalık olmasından ötürü kıza yakın bir yerde durup biraz daha onun gözlerinin içine baka baka kavrulma olanağı bulamadım.Bizim okula yakın bir yerlerde ansızın anne ve babası ile kız otobüsden inip gözden kayboluverdiler.Otobüsden inerken de kızın bana sağ elini hafifce sallayarak teşekkürlü bir vedaettiğini görür gibi oldum.Otobüsün camları içerideki yolcuların nefes alışlarından-verişlerinden ve buharla kapanmış olduğundan ailenin hangi yöne doğru yöneldiklerini görmem mümkün olmamıştı.
Bu güzel kız sanki içimde bir sevgi yumağı oluşturmuştu bir anlık gözlerimin âşka susamış hâliyle olmalı ki ben onu birtürlü unutamıyordum.Her akşam üstü kar soğuk demeden okuldan dışarıya gezmeye çıkıp sokak sokak acaba kızı tekrar görebilme umuduyla yanıyordum.Kızın indiği otobüs durağına doğru heyecan dolu arayışlarımla onu haftalarca -aylarca aradım durdum.Bütün kapıların önünden geçtim.Acaba bu Selin kızı bir defacık daha görebilir miyim diye umudumu hiç kaybetmemiştim.Ama maalesef talih bana gülen yüzünü göstermedi.Ankara'nın o insanı konserve haline getiren soğuğunda tüm arayışlarım ve bekleyişlerim boş çıktı.Demek ki insan herzaman gönlüne düşen ve yüreğinde yaşattığı bir kıza kavuşamıyormuş.Ben bunu anlamıştım.Meğer insanın içindeki sevgi dolu tutkuyu da söküp atmak ne kadar da zahmetli bir ağırlıkmış.Çeksen dışarı gelmiyor fırlatıp atmaya kalksan kuvvetimiz yetmiyor.Şimdi düşünüyorum da acaba bu güzel kız şimdi hangi erkeğin kollarındadır diye kendi kendime nafile keder üstüne keder veriyorum.Meğer sevdiğini unutmak da sevmekten de daha zormuş ve mümkünatı olmayan insanların kader yapısında yazısı varmış...