Yorum Ekle
 
Yorum No : 13243 | Mustafa ALSANCAK30.1.2020 01:03:33
Çok muhterem büyük yazar ve büyük Ressam Harika ÖREN HANIMEFENDİ!
Gerçekten bu meydana gelmiş olan depremlerin verdiği korku, üzüntü ve kaybedilen insanların acısı içimizi yakıyor. İşin en korkunç tarafı ise genel olarak inşaat sektörünü ellerinde tutan şirket ve müteahhitlerin inşaatlarda yaptıkları alzemeden kısma, standard Demir yerine ince tel , normal kum yerine Deniz kumu kullanma açıkgözlüğü olağan şeyler olduğu için işte böyle depremlerde beton un gibi ufalanıvermektedir.
Elazığ halkının büyük bir kısmı Atatürk zamanında Balkanlar'da Romanya-Maradona'ya arasında yaşamış olan Silistre bölgesinin Türkleridir. Dikkat edersek orada yaşadıkları kasaba ve köylerin adlarını Elazığ'da kullanmaya özen göstermekteler.
Bu kış kıyamet günlerinde eksi 15 derece soğuklarda dışarıda çadırlarda yaşamak hiç de kolay bir yaşam tarzı olamaz. Evleri hasar görmüş olan vatandaşlara yeni evler yapıp teslim etmek en az bir seneyi bulabilir.
Böyle felaketlerde bu fakir milletin varı ile yokluğu ile yardıma muhtaç durumda olanlara koşma hassasiyetini dünyanın hiçbir başka ülkesinde göremezsiniz. Yapılması gerekenlerin resmî makamlar tarafından yapılması gerektiğine inandıkları için bizim yurdumuz insanın yardımseverlik meziyetlerini oralarda göremezsiniz. Bilhassa para ve eşya yardımı yapan fakir fukara ailelerin göstermekte oldukları birlik ve yardımlaşma yarışı içinde olduklarını görmek insanın göğsünü kabartıyor.Çoğu günler birbirlerini boğmaya uğraşan siyasilerin bu gibi felaketlerinde içlerindeki kavgacı torbanın ağzını kapayıp birlik ve beraberlik mesajları vermeleri de insanı rahatlatıyor. Ama meselenin en önemli tarafı yeni yapılacak evlere doğru malzeme kullanılmasını sağlamak olmaldır. Yoksa kum yerine kil kullanan müteahhitler sahtekarlıklara devam edebilirler. Devletin rüşvetle iş gören memurları cezalandırılsın ki inşaatlara tamamdır demelerinin önüne geçebilsin. Öyle inşaat yapanlar gördük ki bir ev için kullanılması gereken Demir miktarını altı eve kullandığını söylemekten utanç duymadığını tanık olmuşuzdur. İnsanlarda Allah korkusu kalmamışsa her türlü ihaneti yapmalarının mümkün olabileceğini bilmemiz gerekir. Bakalım Elazığ depreminde yıkılan evlerin malzeme eksikliğinden veya bozuk malzeme kullanmaktan ötürü kolayca çöktüğü tesbit edildikten sonra inşaatı yapanlar hakkında herhangi bir hukuki işlem yapılacak mıdır? Bekleyip göreceğiz.