|
Yorum No : 6172 | Mustafa ALSANCAK | 28.03.2012 04:19:47 |
Pek Muhtererem Ergül İLTER hanımefendi! Bundan önce yayınlanmış olan "ÖZGÜR RUH" (1) başlıklı yazınızı büyük bir zevkle okumuş ve normal olarak Oktay beyin Aslı hanımla arasında uçak kalkışında başlayan sıcaklığın Aslı hanımın o cıvıl cıvıl yaşam dolu daha yaşının baharı olan yirmi iki gibi en dinamik çağında yırtıcı bir âşk özlemine daha yakın münasip bir durumu varken ani bir elektriklenmenin verdiği bayıltıcı kuvvetle Oktay beye ısınmış olmasını görmek zaten pek hayra âlâmet olarak görülmüyordu. Hani derler yaa davul dengi dengine vurur diye işte onun gibi bir gerçek vardı ortada.Yani işin başından beri iki birey arasında sosyal uzaklıklar vardı zaten. Kızın , okuyan birisi olması ve Oktay beyin ise gemi mühendisi ve gemi kaptanı olması nedeniyle içi ateş atan bir kızla denizler fatihi bir adamın evlenmesinin de Allah'a kalmış olabileceği malum birşeydi. Neyse onlar daha işin başında daha ateşli ilişkilere girişmeden ve açık denizlere doğru demir almadan belki de şimdi Bodrum Gecelerinde kendilerine ayrı ayrı yeni bir hayat bulmuşlardır. Muhterem İLTER Hanımefendi!!! Lûtfettiğiniz "ÖZGÜR RUH" (2) dramatik bir hava içinde giriş yapmış oluyordu. Demek ki kadının fendi erkeği yendi deriz yaa tam da ona uygun bir dizilişle Necla hanımın genç Okan'ın hayal dahi edemeyeceği bir kurnazlıkla akşam sofrasını donatıp bir de üstüne üstlük âşkı ve sevişmenin rengini hâtırlatan kırmızı Şarap şişelerinin de içmeye hazır vaziyette bulundurulmuş olması da göstermektedir ki Necla hanım avını çok önceden hazırlamış demektir. Belki de Okan'ın mutlak surette ona geleceğinin kalkülünü çok önceden yapmış da olabilir. Porsumuş ve pompirik Necla hanımın kendisini nasıl kamufle edebildiği de akıllara durgunluk veriyor.Necla hanımın, Mısır ineği gibi dediğimiz ve yerlere sarkan memeleri ile insan onun o korkunç durumunu tahayyül edince Allah korusun ; adam iki ay müddetle sevgilisine sokulmaktan çekinir...Necla hanımın kafasından Perük de uçup gittiğine göre zavallı Necla hanım bir zavallı gibi Okan'ın arkasından uzun uzun bakıp uzun seneler sonra da olmuş olsa diyelim ve daha o geceye dek kadın eli değmemiş olan OKAN'ın bekâretine sonverdirmiş olduğuna göre belki de bu onun için hayatı boyunca hayaller dünyasında teselli bulacağı bir anı olarak kalır. Necla hanım bu kırmızı şaraplı sevişme gecesini ömrü boyunca unutmayacaktır. Ne derler herkese talih konarmış genç OKAN beye de porsumuş Necla hanım konmuş... Bilmem böyle bir serüven sonunda OKAN gelecekteki yaşamında kadın erkek münasebetlerindeki tutumunda Necla hanımla yaşadıği yatakdansındaki bilinçsiz birleşmesinin kâbusunu yaşar mı dersiniz? Selâmlarımla. |
|
Yorum No : 6178 | gezgin | 28.03.2012 19:05:02 |
özgür ruh bir ve ikiyi eleştirel olarak çok dikkatli okumaya çalıştım öykü iki farklı cinsin iki farklı ortamını edebi bir dille anlatılmaya çalışmışsınınz çokta gerçekçi olmuş ama göründüğü gibi insanların mutluluğu maddi ve bakımlı olmasından ziyade belli yaş aralıkları insanların mutluluğunu engelliyor ne kadar geçici bir mutlulukta olsa devamı hüsran oluyor onun için ders alınacak husus bana göre her yaşı o güne göre yaşamak ve kendi kuşağınla mutlu olma yolunu seçmektir çünkü insanların aşk hayatı nın devamı sevginin devamı ne maddiyet nede dış görünümdür onun içinde insanların mutluluğu karşılıklı sevgi saygı ve hoş görüde araması gerekir diyorum bu güzel öykünüzü dikkatle okudum çok güzel bir karşılaştırma olmuş saygı ve selamlarımla hayırlı akşamlar diliyorum ergül ilker hanım |
|
Yorum No : 6179 | handan barutcu | 28.03.2012 20:33:12 |
Harika,Tek kelime ile. |
|
Yorum No : 6188 | Ergül İLTER | 29.03.2012 01:10:49 |
Öykülerimi okyup yorum yapan, üşenmeyip yazan ve bu yüzden bana şevk veren, mutluluk ve sürekli yazma isteği duyuran değerli okurlarıma ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Sevgilerde kalın. |