Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29932202
Bugün Ziyaretçi :  28243
Aktif Ziyaretçiler :  5043

SİYASAL BASKI ORTAMINDA BİLİM OLMAZ .
 
Prof. Dr. Anıl Çeçen ile söyleşi
 
S-1- Son günlerde  üniversitelerde başlatılan olaylara ne diyorsunuz ?
C-1-Türkiye Cumhuriyeti son derece kritik bir dönemden geçerken  ülkenin bir çok yerinde beklenmeyen gelişmeler ortaya çıkmakta ve bu gibi olaylar ülkede gerginliğin tırmanmasına yardımcı olmaktadır . Üniversitelerde ülkenin  bilim merkezleri ve zinde güçleri  olarak bu gibi olaylardan fazlasıyla etkilenmekte ve yara almaktadır .Türkiye’nin tam ortasında yer aldığı merkezi alanda bazı emperyal projeleri olan güç merkezleri bölge ülkeleri ile birlikte  Türkiye’yi de karıştırarak  ülkede haksız yere gerilimlere   yol açmaktadırlar . Üniversitelere sıçrayan olayları böylesine genel  bir çizgide gelişen olayların yansıması olarak görmek mümkündür .  
 
S-2- Daha önceki dönemlerde de benzeri olaylar görüldü mü ?
C-2- Osmanlı devletinin son dönemlerinden başlayarak ortaya çıkan üniversite olaylarının Cumhuriyet devrinde de hemen hemen her dönemin koşullarına uygun olarak gündeme geldiği görülmektedir . Cumhuriyetin kuruluş yıllarında geçmişten gelen tutucu kadroların devre dışı bırakıldıkları görülmüştür .Çağdaş bir bilimin Türkiye’de gelişmesine engel olan eski kadrolardan arınırken , Türk üniversiteleri batı uygarlığı düzeyinde bir bilimsel ortama yavaş yavaş kavuşmaya başlamıştır . Her ülke diğer devletlerle bilimsel yarışa kalkıştığı zaman önce üniversitelerine çeki düzen verdiği için , Türkiye’de kurulmuş olan çağdaş cumhuriyet rejimi de önceliği çağdaş bir üniversiteye  vermek istemiştir . 
 
S-3-Cumhuriyetin sonraki dönemlerinde üniversiteler ne gibi bir konuma sahip olmuştur  ?
C-3-Cumhuriyetin kuruluş dönemi sonrasında ülkede yeni bir sınıf olarak milli burjuvazi gelişirken .bu durumun üniversitelere de yansımaları olmuş ve  milli burjuvazinin zihniyetine uygun kadrolar üniversitelerde işbaşına getirilmeye çalışılmıştır . Milli burjuvazi gelişip palazlandıkça kendi zihniyetine uygun tutucu kadroların üniversitelerde köşe başı tutmasına destek sağlamış , gerçek anlamda halktan ve haktan yana olan kadrolara bu yüksek eğitim kurumlarında yer verilmek istenmemiştir . Devleti kuran kadroların ailevi uzantılarının  üniversitelerde devreye girdikleri ve bu doğrultuda yeni bir yapılanmanın tamamlanmaya çalışıldığı görülmüştür . 
 
S-4-Ara rejimlerde ve askeri dönemlerde üniversitelerde neler olmuştur  ?
C-4- Batı kapitalizminin çıkarları doğrultusunda Türkiye cumhuriyeti de bir sömürge devletine dönüştürülmek istenmi ş ve bu doğrultuda  bilim merkezleri olarak üniversitelerde batı hegemonyasının kontrolü altına alınmaya çalışılmıştır . Bu doğrultuda batı yanlısı ve işbirlikçisi  kadrolar zamanla üniversitelerde egemen olurken , halktan ve haktan yana tarafsız bilim kadrolarının üniversite sürecinin dışında bırakılmaya çalışıldığı görülmüştür . Bütün ara rejimler ya da askeri dönemler ülkeye  tam anlamında egemen olmak için  üniversiteleri üzerinde baskı uygulayarak bu  bil im merkezlerini ya kontrol altına almak ya da susturmak istemiştir . Bunun en açık örneği 27 Mayıs sonrasında ortaya çıkan 147’ ler  olayıdır .Gerçek anlamda bilim adamı olmaya çalışan , yazıları ve konuşmaları ile toplumu uyaran , haksız gelişmelere karşı çıkan , dışa bağımlılık çıkmazına karşı bilinçli biçimde direnen ülkenin önde gelen sosyal bilimcileri üniversitelerden atılarak , yirminci yüzyılın tam ortalarında Türk üniversiteleri susturulmak istenmiştir . İkinci dünya savaşı sonrası  dönemde  batı
emperyalizmi  merkezi coğrafyaya gelerek yerleşirken   , Türk kamuoyundan gelen karşı sesleri susturabilmek için  üniversiteleri suskunluğa mahkum etmişlerdir . Neyseki yapılan yanlışlık hemen anlaşılmış ve mahkeme kararları ile atılan öğretim üyeleri yeniden görevlerinin başına dönmüşlerdir . 
 
S-5- 12 Mart ve  I2 Eylül dönemleri bu açıdan  ne gibi gelişmelere sahne olmuştur . ?
C-5- Her iki askeri dönem , bilim adamlarının üniversitelerden atılmasıyla sonuçlanmıştır . Gene  eskisi gibi konuşan ve yazan bilim adamları  hedef alınırken , ülkenin suskunluğa mahkum edilmesi amaçlanmıştır . Emperyalizme karşı çıkan, ulusalcı ve cumhuriyetçi bilim adamları her iki askeri dönemde üniversitelerdeki görevlerinden alınarak  pasifize edilmeye çalışılmıştır.Bilimin getirdiği gerçeklik açıklamasından rahatsız olan  dışa bağımlı siyasal kadrolar hem bilime hem de bilim adamlarına karşı üniversiteler üzerinden  baskı kurmaya çalışmışlardır . Çağdaş cumhuriyet rejiminin temel dayanağı olan bilimi ,  devletimizin kurucusu Atatürk esas almış ve hayatta en gerçek yol gösterici olarak bilimi bir çıkış noktası ya  da hedef olarak Türk ulusuna göstermiştir . Böylesine bilimsel bir tavır ile Misakı Milli sınırları içerisinde çağdaş dünyanın onurlu bir üyesi olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti gerçeklik kazanmıştır . Askeri rejimlerdeki üniversite temizlikleri Türk devletini kurucu önder Atatürk’ün bilimsel yolundan  uzaklaştıramamış , görevlerinden haksız yere uzaklaştırılan bilim adamları Türk yargısının bağımsız tavrı ile yeniden eski fakültelerine dönerek  görevlerini  yerine getirmeye çalışmışlardır . 
 
S-6-Akademik kadroların tasfiyesi bir ülke için ne anlama gelmektedir  ?
C-6-Kısaca, akademik kadroların tasfiye edilmesi bir ülkenin geleceğini karartmaktır . Bilimsel merkezler olan üniversitelere siyasal müdahalelerin başlaması ,üniversite öğretim üyelerinin işlerinden kovulmaları , bilimsel potansiyelin  hocalar üzerinden boşluğa sürüklenmesi tam anlamıyla bir ülkenin geleceğinin karanlıklara sürüklenmesidir . Dünyanın en gelişmiş ülkeleri  , üniversitelerin yanı sıra bilimsel araştırma merkezleri ,düşünce kuruluşları  , bilim vadileri kurarak birbirleriyle kalkınma ve gelişme yarışlarına kalkışırken  , Türkiye’nin bilimsel kadrolarının siyasal  baskılara maruz bırakılmaları ülke açısından hiç bir biçimde savunulacak bir durum  değildir . İnsanlık bugünkü  gelişmişlik düzeyine gelirken , cehaleti yenerek , bilimsel devrimler yolu ile medeniyeti  kurarak çağdaş dünya düzeninin  kurulmasına giden yolu açmıştır . Avrupa kıtası beş asır dünyayı yönetirken , Amerika Birleşik Devletleri yirminci yüzyılda dünyaya egemen olurken , her zaman  bilimi esas alarak hareket etmişlerdir . Modern dünyanın yaratılmasında bilim , gelişmiş batılı ülkeler tarafından esas temel olarak ele alınırken ,bilimsel düzen sahibi batılı ülkeler bütün dünyaya egemen olmuşlardır .Batı orta çağ karanlığını bilimden aldığı güçle geride bırakırken , bilimsel devrimler yolundan giderek çağdaş uygarlığın yaratıcısı olmuştur . 
 
S-7-Türkiye bugün geldiği aşamada bilimsel düzey açısından hangi durumdadır ?
C-7-Türkiye Cumhuriyeti devleti , cumhuriyet devrimi ile çağdaş bir devlet olarak  dünya haritasında ortaya çıkarken  batılı büyük devletler ile mücadele etmeyi ve  uygarlık dünyasında hak ettiği düzeye gelmeyi ana hedef olarak benimsemiştir . Ne var ki , özellikle sosyal ve siyasal bilimler alanında bazı batılı bilim merkezleri emperyalist bir tutum izleyerek ,Türk toplumunun bilinçlenmesini önleyici  ve Türkiye’yi kurucu önderliğin çizmiş olduğu rotadan saptırmayı öne çıkaran gelişmeleri desteklemişlerdir . Bu gibi durumlarda ,kavramlar bilinçli bir biçimde karıştırılarak insanlarda kafa karışıklığı yaratılmış ve Türk toplumunun bilimsel gelişmeler alanından yeterince yararlanması  gelişmiş ülkelerin emperyalist tutumları yüzünden  bir türlü tam olarak gerçekleşememiştir . 
 
S-8-İçinde bulunduğumuz dönemin sorunları bilimsel alana nasıl yansımıştır . ?
C-8-Dünyanın  iki kutuplu bir yapılanmaya sahip olduğu aşamada ,bir tarafta kapitalist batı bloku öbür tarafta sosyalist doğu bloku varken , bu iki kutbun tam ortasında  Almanya’nın Frankfurt kentinde bir  Eleştirel okul kurulmuştur . Dünya tarihinde yer alan Frankfurt okulu her zaman eleştirel okul olarak  tanımlanmıştır .Bu okuldan çıkan filozoflar ve bilim adamları sayesinde , sosyalist dünya eleştirel bir bakış açısı ile yeniden yapılanmanın arayışı içine girmiştir . Batı blokunda ise , eleştirel okul daha da ileri giderek modernizmden  postmodernizme geçişin öncülüğünü yapmıştır . Yeni dünya düzeni arayışlarında  Frankfurt eleştirel okulu , hem geçmişin topluca eleştirisini gündeme getirmiş hem de bu tartışmaların ötesine giderek  iki kutuplu dünyadan çok daha farklı bir yeni dünya düzenine yönelişin ana merkezi olarak  öne çıkmıştır . Eleştirel düşüncelerin  eskinin düzeltilmesinde yeninin yapılanmasında son derece yararlı bir hareket alanı yarattığı , Frankfurt düşünce okulunun  öncülüğü sayesinde  ortaya çıkmıştır .
 
S-9- Türkiye’de bilimsel gelişme için ne yapılması gerekmektedir ?
C-9-  Bilimsel gelişmelerde  çok gerilerde kalan  Türkiye Cumhuriyetinin geçmişten gelen bilimsel devrimler yolundan ilerleyebilmesi için  , devletimizin kurucusu büyük önder  Atatürk’ün   Türk halkına  açıkladığı gibi  bilimsel alanı  , üniversiteler ve fakülteleri her türlü dış baskı ve siyasal müdahalelerden  uzak  tutmak gerekmektedir . Üniversite sayısı ikiyüzü bulmuşken , ve özel üniversiteler her bölgede açılırken , artık bilimsel gelişmenin önünün kesilmemesi gerekmektedir . Bu doğrultuda özellikle siyasal ve sosyal bilimler öğretimi yapılan fakültelerin  dokunulmazlığının korunması gerekmektedir .Bilimsel özgürlük olmadan hiçbir bilim dalında gelişme sağlanması mümkün değildir . 
 
S-10- Son gelişmeleri bu açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz .?
C-10-Üniversiteden  12 Eylül ara rejiminde atılmış  eski  bir öğretim üyesi olarak , üniversitenin rahat  bırakılması gerektiği kanaatındayım . Siyasal merkezler üniversitelere müdahale etmekten vazgeçmelidirler . Öğretim üyeleri de , böylesine hassas aşamalarda , siyasal gelişmelerin etkisiyle taraf tutarak hareket etmemelidirler . Öğretim üyeleri bilimsel çalışmaları tam bir açıklık ve serbestlik içinde yürütebilmelidir . Bazı ülkelerin ya da bölgelerin jeopolitik gelişmeler sürecinde öne çıkmasını  siyasal merkezler kendi çıkarları doğrultusunda kullanırken  , üniversiteleri ya da bilim adamlarını kendi senaryolarına alet etmemelidirler . Modernizm ve postmodernizm çatışmalarının yaşandığı güncel konjonktürde  herkes olaylara ve gelişmelere bilimin getirdiği geniş perspektif açısından bakabilmelidir . Bilim savaşların değil barışların gerçekleştirilmesinde  aracı olmalıdır . En gerçek yol göstericinin bilim olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerekmektedir .Bilimsel bakış açısının getirdiği objektiflik ile kendi sübjektif yaklaşımlarımızın getirdiği çatışmaların üzerine çıkabilmeliyiz . 
 

 

Ekleyen:  Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN
Tarih:  15.4.2017
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN Yazıları
HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEKProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 10.8.2023 Devamı
CUMHURİYETİN 100. YILINDA 100 İL VE 1000 İLÇEProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 26.7.2023 Devamı
YANLIŞ STRATEJİLER İLE SEÇİM KAZANILMAZProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 14.6.2023 Devamı
SEÇİMLER TÜRKİYE'NİN EKSENİNİ BOZUYORProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 20.5.2023 Devamı
CUMHURİYET SENATOSU ACİLEN HURULMALIDIRProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 22.3.2023 Devamı
TÜRKİYE''DE YÖN HAREKETİProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 11.3.2023 Devamı
TÜRKİYE DE MÜBADELE MÜBADİLLERİLE ULUS DEVLET -SIĞINMACILAR İLE FEDERASYONProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 9.1.2023 Devamı
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 9.1.2023 Devamı
MÜBADELE VE ULUS DEVLETLERProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 1.1.2023 Devamı
ALMANYA'NIN HATASINI TÜRKİYE TEKRARLAMAMALIProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 30.11.2022 Devamı
KAPANMAYAN PARANTEZ HALK EVLERİProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 21.11.2022 Devamı
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ - Paris-Londra ve Ankara-İstanbulProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 19.10.2022 Devamı
KAMU YÖNETİMİ AKADEMİSİ (KAYA) ACİLEN KURULMALIDIRProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 14.8.2022 Devamı
ATATÜRK CUMHURİYETİNİN MODELİProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 12.7.2022 Devamı
BÖLÜNEREK FEDERASYON DEĞİL BÖLÜNMEDEN KONFEDERASYONProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 6.6.2022 Devamı
TÜRKİYE VE BALKAN BARIŞI Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 5.6.2022 Devamı
TÜRKİYE VE BALKAN BARIŞIProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 31.5.2022 Devamı
ATATÜRK'ÜN VASİYETİ VE HİLAFET FEDERASYONU Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 14.5.2022 Devamı
ANKARA KALESİ- 318 1921 ANAYASASI ÇÖZÜM OLAMAZProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 11.5.2022 Devamı
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DEREFORM YAPILMALIDIRProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 19.4.2022 Devamı
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 19.4.2022 Devamı
AFRİKA DA TERÖR OYUNLARIProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 7.4.2022 Devamı
HALKÇILIK PROGRAMINDAN HALKEVLERİ’NEProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 11.3.2022 Devamı
İSRAİL VE KIBRISProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 15.2.2022 Devamı
ANKARA ULUS İLÇESİ KURULMALIIDIRProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 2.2.2022 Devamı
AVRUPA OLMADI, AFRİKA OLUR MU?Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 2.1.2022 Devamı
TÜRK DÜNYASI BÜTÜNLEŞİYORProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 2.12.2021 Devamı
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ TEMEL NORMUProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 1.11.2021 Devamı
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ TEMEL NORMUProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 28.10.2021 Devamı
YENİ KEMALİZM OLAMAZ AMA GÜNCEL KEMALİZM OLABİLİRProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 5.10.2021 Devamı
NE YENİ OSMANCILIK NEDE NEO KEMALİZMProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 29.8.2021 Devamı
ATATÜRK'ÜN PARTİSİNDE OLİBERAL OYUNLARProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 26.8.2021 Devamı
GÖÇLER ARCILIĞI İLE ULUS DEVLET TASVİYESİProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 17.8.2021 Devamı
İÇ SAVAŞ TÜRKİYE'Yİ YIKARProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 1.8.2021 Devamı
TÜRKİYEYİ TÜRKÇÜLÜK KURDUProf. Dr. Anıl ÇEÇEN [ 29.5.2021 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam