Bir zamanların görmeden evlenen çiftlerini duymak, televizyonun icat olacağını söylediklerinde insanların şaşırdığı gibi şaşırtıyor gençleri.
Evet, öyleymiş ama seviyormuş çiftler bir birlerini hikmeti bilinmez ama oluyormuş işte. Şimdilerde öylemi çocuklar bile düşünülmüyor ama bir mesaj ya da bir internet konuşması sebep olabiliyor boşanmaya.
Tabi haksızlık ve yanlış…
Peki, bir de şöyle düşünelim evlilik bir tek eş midir? Bana göre hayır evlilik iki kişi değildir hele çocuk varsa. Bizlerin ilk önce kendimize ve çocuklarımıza saygımız olmalı yoksa eşimizin yaptıkları yanlış olabilir.
Unutmayın ki bir insan ilk önce kendine zarar verir. Mücadele etmek düzeltmeye terbiye etmeye çalışmanın bir anlamı yok. Kimse kimsenin çocuğunu tekrar büyütemez.
Gerçek çocuklar değil kastım.
Bizler önce evlatlarımızı düşünmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Eşiniz sizi aldatıyorsa özelikle kadınlar eşlerini bırakıp karşı tarafa saldırıyor. Hâlbuki o bizim işimiz değil.
Biz kendimize haksızlık edildi sayıyoruz. Fakat öyle değil biz haksızlığa uğramıyoruz kişi zayıf karakterini ortaya koyuyor. Bunu kendisi düşünmeli sorumluluk alabilecek becerisi olmadığı aşikâr.
Şans verilmeli, sizce veriliyor mu? Söz de evet ama yaşamda hayır. Fikren bitiyor. Bu durumda iki şey var yapılacak: 1. Eşinizi boşamak 2. Çocuklarınızı ve eşinizi boşamak.
İkisi de aynı şey değil mi? Dediğinizi duyuyorum hayır.
Cemal Süreyya’nın dediği gibi… Kadınlar sesiz gider öyle bağıra çağıra da değil. Evet, fikren şeffaf olmalısınız. Şimdi eşinizle uğraşıp değiştirmeye çalışmaktansa kendiniz ve çocuklarınız için huzurlu bir ortam olmalı.
Çocuklarınızla vakit geçirin ve asla eşinizi düşünerek paranoyalar üretmeyin zaten yapmıştır yine yapıyor olması ve çözmek sizin işiniz değil. Tabi yuvanızı terk etmek istemiyorsanız. Şunu da unutmayın eşiniz hata yaptıysa o onun cahilliği ama siz ona inat yaparsanız bu sizin aptallığınız olur.
Kimse için kendi onurunuzu ayaklar altına almamalısınız. Bunu inat uğruna yapmamalısınız.
İkinci seçenek ise çok daha zor.
Eşinizi boşaya bilirsiniz ama çocuklarınız buna hazır mı? Bana BENİM hayatım? Derseniz. Ben evli ve çocuklu insanların çok daha ciddi düşünmeleri gerektiğini söylerim.
Hani canımızı verirdik çocuklarımız için. Ama eşimize kızıp belki yurtlarda yaşamalarına sebep olacağız.
Devletimiz haklarımızı belirliyor. Kolaylık sağlıyor çok şeyde önemli konular olabiliyor bu konular da yinede fevri olmamalı ve tek hareket edilmemeli insan. Her ilde sosyal hizmetler var buralara danışıla biliyor. Kadın sığınma evlerine benzer evler var erkeklerin gide bildiği.
Biz sahipsiz değiliz fakat haklarımızı bilmiyoruz. Haklıyken haksızlığa uğraya biliyoruz. En güzeli evliliği bir tek eş olarak düşünmemek. Çocuklarımız için en güvenli yer aile olduğunu bilmek ve onları kendi keyfimiz için riske atmamalıyız. Hayatta hiçbir insan kendi canımız saydığımız evlatlarımızı üzmeye değmez…
Mutlu bir yaşam çocuklarımız için ve kendimiz için.
|