İnsanoğlu ne çok şey yaşıyor yeryüzün de ve ne gariptir ki buna da dayanıyor
Sorunlar oluyor üzülüyoruz çırpınıyor yıkılıyoruz sonrasın da bir bebek gibi çaresiz kaldığımızı düşün düğümüz bir an kalkıyor yürüyor ve unutuyoruz yaşananları.
Belki unutmuyor ama öyle davranıyoruz üzüntüye karşı savunma mekanizmamız çalışıyor.
Bir deprem yaşadık yurdumuz da kâinatın oyunları bunlar deprem, sel vb bu olaylar çok acı olsa da bir zaman sonra hiç olmamış gibi davranılıyor.
Tedbir alınıyor mu?
Ders alındımı?
En azın dan biz evimiz de ne yaptık geçen depremden bu yana
Bir sene için de aldığımız ev uygun mu?
Oturduğumuz kiralık dairemiz?
Yoksa bütçemize göre mi kiraladık ve aldık.
Aslın da bunlar bitmeyen sorular kendimizle ilgili fakat toplum olarak artık bir şeyler yapma zamanı geldi ve geçiyor.
Denetim hataları deniyor, arz taleptir bana göre uygun olmayan evinize ruhsat alıyorsanız bu suç en çok sizindir.
Sizin sevdikleriniz acı çekince denetimci için çok önemli olmayacaktır.
Müteahhit iseniz binanız yıkıldığın da canlar gidince sizin insani temelleriniz de yıkılmış demektir
Bu zincirleme bir kara düzen. Para konuşunca nefis susar sözü olmasın artık dileğimiz.
Biz evimizi özenle almalı satan da önce binanın nasıl olması gerekiyorsa olmasına özen göstermelidir.
Kuralsızlık ve ihmal ölümle sonuçlana biliyor.
Canlar yanmasın artık.
Japonlar
Siz insanlar ölmeyince başarı sayıyorsunuz, biz ise evler yıkılmayınca başarı sayıyoruz demelerin deki gerçek payı çok.
Bizim yurdumuz deprem bölgesin de bu gerçek hayal ürünü hikâyeler gibi bir hafta da unutulmamalı çünkü ölen canlar kelebek değildiler yaşasalar bir haftadan çok sevdikleriyle olacaklardı.
Davalar açılıyor ama ben soruyorum herkes suçlu olsa ne yazar.
Kim öğretmenlerimizi geri verecek sevdiklerine ve çocuklarımıza bu ülkede bir öğretmen kolay olmuyor bu gençler.
Öğretmenler günü yaklaşırken toprağa verdiğimiz öğretmenlerimize Allahtan rahmet diliyorum.
Van halkına da sabrınız selametiniz olsun diliyorum.
|