Son zamanlar da şunu fark ediyorum özgüveni güçlü bir toplum oluşmaya başlarken yanısıra radikal kararlar almaya korkan bir toplum oluyoruz. Bu bizim siyasi ve toplumsal kaygılarımızdan dolayıöne çıkıyor. Oysa her şeyin önümüze altın tepside sunuluyor olması fakat bizim başarımızın ve cesaretimizin beklenmesi bizi kaygılandırıyor. Çünkü ara yaşam yok, ya başarı ya başarısız bir yaşam.
Bunla birlikte bir hırs ve yarışbaşlıyor kendinle ve çevrenle. Bu koşuşturma içerisinde öyle zamanlar öyle insanlarla karşılaşıyorsun ki ve öyle gereksiz yere seninle mücadele etmeye başlıyor ki şaşırıp kalıyorsun.
Şimdi ne oldu da hedef oldun? Bilemiyorsun kimine göre başarın o insanı kızdırıyor ve hasetlendiriyor. Peki, benim başarımın onun hayatın da neyi yok ediyor, HİÇ.
Peki, ne oldu?
Bir şey olmadı çünkü baktığında çevresinde diğer insanlarda farklı yaklaşan bir tavır sergiliyor . Bu durum da aklıma büyüklerimin anlattığı bir hikâye geliyor ve doğru olabilir mi diyorum?
***
Adam o kadar çok yalvardı ki Allaha ‘EVLAT’ diye. Allah sesini duydu ve ona melekle haber yolladı.
-Duan kabul oldu üçüz kızların olacak, fakat 3 de insan zürriyeti olmayacak kabul edersen, doğacaklar baharda ve onların hangisi senin kızın olduğunu ancak evlendiklerin de öğreneceksin, sen ziyarete gittiğin de anlayacaksın.
Adam okadar çok evlat diye yanıyordu ki bu şartı kabul etti ve bahar da 3 üz kızları doğmuştu.
Kızları büyüyüp evlenme zamanı geldiğinde evlendirdi ve bir süre sonra eşine, gidip ziyaret etmeleri gerektiğini söyler.
Yola düşerler adam merak içindedir, öyle ya onun kızı yani insan zürriyeti olan kız hangisiydi.
Kızların ilkine giderler damadın ailesi karşılar sohbet eder hal hatır sorulur adam meraktadır.
-Damadın babası Allah razı olsun bey der kızın çok iyi hürmetli, saygılı fakat bir huyu var inadı tutumu bir katır kadar inatçı…
Adam oradan ayrılır ve diğer kıza giderler.
Orada da hürmetle karşılanırlar sohbet esnasın da damadın babası:
-Kızın çok iyi bey Allah razı olsun fakat bir kötü huyu var oda bazen sinirlenince öyle kızıyor ki bir köpek misali saldırıyor diliyle oğlumuza.
Oradan çıkar ve son kızına gider kapıda karşılanır ve hürmet görürler ailesin den damadın babası:
-Allah razı olsun bey öyle bir kız yetiştirmişsin ki tam bir insan evladı, der.
Adam anlamıştır ki bu kız kendi zürriyetidir.
***
Bunu niye anlatım bazen önümüze öyle insanlar geliyor ki tavırları akıl almaz olabiliyor.
İşte büyüklerimizin anlattığı bu hikâye akla şunu getiriyor; her insan farklıdır.
Mücadele etiğiniz insan bizim fikirlerimize ters düşebilir, bu sizin eksiğiniz olduğunu göstermez.
Fakat unutmamalı ki ruhumuz yıpranıyor çünkü karşımız da ki kişiyi çözme telaşımız yaşamımızı etkiliyor sorular bizi yoruyor. Oysa onu öyle kabul etmeli ve bizim istediğimiz kişi olması için ısrar etmemeliyiz.
Bir arkadaşım bana ‘biliyor musun Avrupa da bir arkadaşına şarap içmeye gidiyorsan bardağını götürmelisin çünkü Avrupa da bir aile bireyleri kadar bardak sayısı bulunur onlar aile dışın da kimseyi sorun etmez bizler gibi ‘demişti.
Öyle ya biz nasıl hazırlık yaparız bir misafir gelecekse. Kötü değil bu bizim kültürümüzdür fakat burada anlatmak istediğim kaygılarımız çoğunlukla çevreden geliyor.
Büyüklerimizin sürekli yaşamımıza karışma isteği çocuklarımızın toplumda karşılaşacak sıkıntıları bilip konuşamamak, eşimizle belki diyalog kuramamak, üstüne birde sosyal yaşam da karşılaştığımız insanlar.
Oysa düşünün bakalım kaçı sizin istediğiniz gibi davranıyor yâda siz kimin istediği gibisiniz, yalnızca sevgi varsa biraz özveri olabilme olasılığı var ama kimse değişmedi aslında.
Öyleyse niye bu kaygı, zaman öyle güzel öğretmen ki geri dönüp bakın ruhumuz ne kadar uzakta kalmış biz gereksiz savaşlarla uğraşırken.
Durmalıyız bazen öylece durmalı ve oturmalıyız. Bazen tepkisizlik daha doğru bir tavır olabilir. Durun ve dinlenin sizi anlayan ve aynı gökyüzüne ruhunu özgür bırakan kişilerle yıldızlar gibi parlayın. işte o zaman bileceksin ki yalnız değilsiniz.
Sevildiğini bilmek için sorgulamana gerek yok, sevgi sorgusuz sarar ruhu ve yaşamın tadı işte tam da bu noktada zirveye ulaşır…
Mutluluk ışığınız daim olsun sevgiyle.
|