Siz hiç geçmişte suçlu bir çocuk şimdi ise pişman bir adam tanıdınız mı?
Yaşadıklarına kendi bile anlatırken şaşıran bir adam.
Ben yaş itibariyle pek şahit olmadım geçmişte yaşanan siyasi olaylara çok az hatırlıyorum olanları fakat bize oyun gibi geliyordu.
Hatta hatırladığım trajik komik bir anım bile var dır o günlere den hafızam da kalan.
Sokağa çıkma yasağı var o dönem küçük bir kızım İstanbul dayız çengel köyde oturduğumuz yer o bildiğiniz çengel köy değil.
Yani sahil kesimi değil yukarda resetane köy gibi o zaman.
Sokağa çıkma yasağı var dendi biz kardeşlerimle koşup bahçe kapısından sokağa fırlayıp ‘Yaşasın Yasak değil bize’ diye bağırıp eve koşuyorduk.
O yaşlar da bile nasıl da saçma bir şeydi yaşadığın sokağıyasaklamaları insana.
Oysa bize oyun olan bu durum için de kimlik arayan çocuklar olmuştu yaprak gibi bir oyana bir bu yana savruluyorlar fakat ne olduğunu anlamaya çalışırken suç işliyorlar, ceza alıyorlar büyüyorlardı.
Bir anısını anlatırken bu yaşadıklarını nasıl da özetler gibiydi.
Bir aile sokakta yaşadığını öğrenip kış günü evine aldığıçocuğu tanımıyordu.
Fakat o bir çocuktu üşüyordu sokak tekin değildi. Evin babası bu çocuğu çocuklarının arasına aldı ve hiç soru sormadı fakat gözleri merakla bakıyordu.
Baba yaşanan olayları biliyordu yaşıyor ve görüyordu beli ki bu çocukta bir şeyler den korkmuş ve hırpalanmıştı.
Birileri geldi bir gün evlerine ve haraç istiyordular yoksa işyaptırmazlardı o zaman bu olaylar çok oluyordu adam camcıydı kazancı ancak çocuklarını doyuracak kadardı.
Fakat çocuk rahatsızdı bu konudan bir şeyler yapmak istedi.
Yaşlı adam fark etti bu yabancı çocuk kıvranıyor bir şeyler yapmak istiyordu.
Çocuğu çağırdı bir akşam oturdular ve ‘Sen karışma evlat dedi beli ki bir çıkmaza girmiş çıkamamışsın ama bak benim param yok fakat yarın gidip çerçeve kesme makinemi satacağım parasını vereyim al git buralar dan bu işlere bulaşma oğul ‘diyordu .
Çocuk o an yaşananları sorgulamaya başladı ve dönmemeye yemin etmişti.
Oysa bu suçlar dan hapse bile girmiş .’Pişman ol ‘Demişler defalarca ama o pişman olunca ne yapacağını bilmeyecek bir yaşta ceza evi kapısı önün den ağabey dedikleri adamların peşin de sürüklenmiş kendi hayatını değiştirmeyi bilemeyecek yaşta düzen değiştirmeye çalışanlarla olmak zorun da kalmış.
Ben o anlatırken soruyordum:
‘şimdi olsa yapar mıydın ’ diye. Cevabı çok şaşırtmıyor beni
‘evet, çünkü sokakta yaşamak ve açlık öyle ağır yük ki. Oysa kimse sonu acı olacağını bilip suç işlemez fakat çocuksun ve sahipsiz sin ‘
Bu yaşam hikâye bir çocukluğun nasıl çürütüldüğünü hissettirdi bana. Şimdi ise geçmişi unutmuş gibi yapıp dünyanın değişimin ne kadar hızlı olduğunu seyrettiğini söylüyor.
Yaşam da nasıl da farklı dünyalar ve hayatlar var düşün düğüm de kimse bedelsiz soluk almıyor fakat bir çocuk sırf kimsesiz diye bu kadar acı yükü taşımamalı ama düzen ve kötü çarkı döndükçe dişlerinin arasın da insanoğlu öğütülüyor.
Eğer başarırsa işte o zaman ‘NİMET ‘oluyor insan ve ekmek gibi pişiyor kıymetli oluyor yaşam. İşte o zaman büyüyor o çocuk ve ADAM oluyor…
|