Bir zamanlar zamanın nasıl hızlı ilerlediğinden bahsediyorduk.
Şu aralar bu zaman dilimi içinde akla gelmeyecek olaylar çok çabuk gelip geçiyor.
Mesela şehit haberleri, mesela depremler, mesela savaş krizleri yaşanıyor ve ertesi gün kimse konuşmuyor ve düşünmüyor.
Ortalık karışsın diye onca oyunlar oynanıyor gençler kullanılıyor. yosuluk kullanılıyor, din kullanılıyor fakat bunları görüyor, biliyor arkamızı dönüp gidiyoruz.
Sırtımızda kurma kolu var sanki birileri bu kurma kolunu ayarlamış ve istedikleri yöne çevirip bizi bırakmışlar bizler o yöne doğru hızla ilerliyoruz.
Sorgu yok, savunma yok öylesine bir kabulleniş.
Şu aralar gençlerimiz ayakta haksızlıklara isyan ediyor. Haklılar da fakat bu duruma gelmemeli hakları olan okumak, eğitim almaksa ve biz eğitimin ve gelişimin ışığı gençlerimizi görürken.
Üniversiteler de çocuklarımız ‘izin verin okuyalım ‘ diye seslerini yükseltiyorlar bu nasıl çelişki.
Son zamanlar da ki bu eğitim üzerinden sağlanmak istenen nedir?
Ama biz bunun cevabını da biliyoruz fakat kurma kolumuz bizi doğrulara doğru götürmüyor.
Şu söz çok uyuyor bu gidişe ‘hayaldi gerçek oldu ’fakat her hayal toz pembe olmadığından karamsar bakıyoruz geleceğe.
Bir zamanlar bir yönetimde bana başkanlık teklif edildi ben istemedim fakat aktif oluşum onların ısrarını artırınca seçime katıldım ve ne oldu dersiniz?
İnsanlar toplandı desteklemek istediler ve onca insanın karşısına çıkıp hiç seçim yapmadan karar okundu ve başkan yardımcısı yaptılar beni.
Benim seçime katılmamı isteyen başkana ‘ben istemedim ısrar ettiniz fakat bırakmadınız başkanlığı dediğimde aynen şunu söyledi ‘benim egolarım var başkanlığı bırakırmıyım başkalarına.‘ Bu söze inanamadım ama şu an yurdum da gördüğüm de farksız değildi.
Egoları insanları yutmuş, kişi gitmiş egosu kalmış ve bir toplumu kendi yolunda sürüklüyor.
Bizler her şeye rağmen gençlerimize sahip çıkmalıyız eğer onlar bu oyunlara kapılırsa, işte o zaman kıyametimizdir.
|