Siyaset kurumu yıpratılmamalıdır. Milli iradenin kendini göstereceği ve ifade edeceği başka bir mecra yoktur ve de olmamalıdır. Demokratik sistemin devamı için siyasi partilerin var olması lazım dır.Sebep ne olursa olsun sistemin temel taşı olan siyasi partiler kurumsal olarak hak etmediği şekilde eleştirilmemelidir .Önümüzde bir belediye seçimi vardır .Tabi ki değerli aday adaylarının da kendi aralarında bir yarış mevcuttur olması da doğaldır.Sonuç itibariyle tek aday belirlenecektir tek aday açıklandıktan sonra olmaması lazım ama gönül kırgınlığı buruklukları yaşanacaktır bunu mesele yapıp problem yumağına çevirmek aday adaylarına ve onlara gönül desteği verenlere yakışmayacaktır.Eğer eleştirmek gerekiyorsa, ülkemizdeki bütün siyasi partileri ilgilendiren siyasi partiler yasasını, çünkü haksız bir yarışa zemin hazırladığı için eleştirmek lazımdır. Bu konu uygun zamanda ve zeminde tartışma ve değerlendirme konusudur yapılmalıdır . Mutlaka bu eksiklikler giderilmelidir. Bütün siyasi partiler birleşerek bu yasada köklü ve kalıcı reforumlar yapmalıdır. Netice itibariyle, dün şikayetçi olanlar bugün memnun, geçmişte gülenler bugün üzülen olmamalıdır. Ülkemizde onlarca iç ve dış problemler var, sınırlarımızda bombalar patlıyor. Seçim atmosferinin getirdiği gerginlik birçok konuda gerilime sebep olacaktır. Milletini seven birliğini ve dirliğini düşünenler bilirler ki bazı konular zamanında ve yerinde tartışılır. Konu olan siyasi partiler yasası da bunlardan biridir. Çünkü seçim heyecanının hakim olduğu şu günler bunun ne yeri ne de zamanıdır. Aday adayı olanlar bu yasanın ve sistemin aksıyan yönlerini bilerek ve razı olarak yarışa çıkmıştır. Bilinen bir konuda itiraz ve sıkıntı yaratmak olmaz, siyaset uzun soluklu maratondur. Bu gün yaptığın, yarın yapacağının teminatı gelecekte de ayağının bağıdır. Milletin huzuruna çıkanlar bunu böyle bilmeli ve davranmalıdır. Önce kendini kendi vicdan terazisinde tartmalı ve kararını vermelidir. Acaba ben neyim, kimim ne yaparım veya ne yapabilirim? Yüzümün akı ile bu görevi taşıyabilir miyim? Aday olmak veya olmamak ne dünyanın başı ne de sonudur. Ne de, mutlaka kazanılacak bir seçimin sonucudur.
Çünkü henüz son söz söylememiştir. Son sözün sahibi aziz Türk Milletidir. Bu milletin kararı öyle kolayca kazanılacak veya aldatılarak alınacak kadar basit değildir. Ciddi çalışmalar ve tek tek görüşmeler sonucunda projelerin yarışı ile halkın sevgisini teveccühünü kazanmakla sonuç alınabilir. Şahsen ben inanmak istemiyorum. Makarna, kömür ve buna benzer yöntemlerle oy alınacağına bunlar sadece bir araçtır geçmişte yapılmamış mı evet yapılmıştır. Siyasi parti olarak yeterince hazırlanmamışsan adayını kendi tabanına kabul ettiremezsen vatandaşa ne dağıtırsan dağıt alır ve oyunu bildiği yönde kullanır. Tam tersinden bakınca adayın sevilen sayılan milletiyle kucaklaşan vizyon sahibi özü sözü doğru toplumda yıldız gibi parlayan biriyse karşı parti ne dağıtırsa dağıtsın söylediği vaatler ne olursa olsun, adayın ipi göğüsler özelikle yerel seçimlerde. Sonuç itibariyle, vatandaş sandık başında sağ duyusu ile hareket etmektedir güvendiği adaya oyunu verecektir.
Münferitte olsa oy sayım ve tasnif hataları hatta hırsızlıkları yapılmaktadır. Ama ülke genelinde sonuçları değiştirecek oranda değildir.
Aday adaylığı döneminden başlayarak seçimin son günü sonuçlar açıklanana kadar geçen sürede, demokrasi ne kadar işlemişse, sonuçta o kadar demokrasiye uygun olur. Bu tespitimden her kesim kendine düşen dersi çıkarmalıdır.
Her şey bir yana biz başarıyı istiyoruz diyenlere de düşen görevler vardır. Ortak fikri oluşturmazsan ortak akıl oluşmaz,ortak akıl yoksa ortak davranışta bulunulmaz.Ortak davranışın olmadığı yerde hareket olmaz. Tabi olarak kitleleri harekete geçirecek enerji oluşmaz. Dünya görüşüm ve fikirlerim siz değerli dostlarımca malumdur. Türk milletinin birliği ve bekası için üzerime düşen görevi seve seve yapacağım, her zaman olduğu gibi birleştirici ve bütünleştirici olacağım. Dinimizin bize emridir birlikte rahmet ayrılıkta gazap vardır.
Benim kitabımda ve siyasi kültürümde kapalı kapılar ardında çirkin pazarlıklar yoktur olmayacaktır.
Doğru her zaman birdir tektir ve de kutsaldır. Türk İslam ülküsünden bahsedeceğiz hem de, Türkiye genelinde kirli ittifaklardan. Bana sorarsanız? Bu ahlâki bir yaklaşım ilkeli bir duruş ve tavır değildir. Bu bize uymaz ve yakışmaz, bunu arzulayanlar hayal kırıklığı yaşarlar kesinlikle sağ, sol ittifâkı olmaz eşyanın tabiâtına aykırıdır.
Adaylar tek tek belli oluyor 29 Eylül Pazar günü tamamı açıklanacak. Bir an önce çalışmaya başlanmalıdır. Başarı beklenmez başarı çalışılır, gidilir ve alınır.
Oturup düşünmek lazım nerede aksayan yönlerimiz vardır.
Medya ile yeterli iletişime sahip miyiz. Yoksa neden ve niçindir çözümünü bulmalıyız.
Kendi iç bünyemizde sevgi saygı hoşgörü eksikliğimi var. Bir an önce sevgi yumağına dönüştürülmelidir. Nasıl mı karşılıksız sevgi ile mümkündür.
Halkın toplumun her kesimine mi yalnız bir kesimine mi göre tavır alınıyor veya sempati besleniyor. Bu hemen her kesime dönüştürülmelidir.
Fikri konularda fırtınalar yaratamıyorsan sende bende bir eksiklik vardır. O zaman ilim Çin’de de olsa gidip alalım bilenlere danışalım.
Türk milletinin her zaman olduğundan daha fazla bize ihtiyacı vardır kucaklaşmayı sağlayalım.
|