Bir çocuk oyun çağın da kimseye zararı olmaz, kimseye kötü düşünemez. Peki, ne isteniyor çocuklardan. Her gün bir vahşet duyuyoruz, ya duyamadıklarımız. Kaç çocuk anlatamıyor büyüklerine yaşadığı tacizi bilinmez. Gün geçmiyor ki daha fazla duyar olduk bu meleklerin kanadını kıran yaratıkların varlığını. Yasalar var tabi ama yetiyor mu tartışılır. Yetseydi bu virüs gibi çoğalan canavarlar yok olurdu.
Bu sabah bir telefonla kanım dondu yutkunarak bir anneyi dinliyordum telefonun diğer ucunda feryat ediyordu.’ Kızlarım oğullarım var paranoyak olduk çocuklarımı koruyamamaktan korkuyorum. Gizem’i okudum nasıl olur kime güvenmeliyiz akrabalarımızdan bile şüphe ediyor hale geldik ‘.diyordu.
20 sene öncesi çocuklarımızı eve geç geldiğin de ‘acaba kazamı oldu diyorduk şimdi vahşice niyetli bir sapık elinde mi? Diye korkuyoruz.’diyordu bu sabah beni arayan anne.
Haklıydı bana göre öyle ya 1 gün önce -Adana'da pazar günü kaybolan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz de bir annenin yavrusu.
Gazeteyi okuyunca kanım dondu. O daha bir çocuk ve tanıdığı biri yapıyor nasıl bile bilir. Kime güvenecek çocuklarımız.
Bela uzaktan gelmiyor ki.
Aile ve insanlık çürüyor, kokmaya başladı ruhlar.
Bir anne bana düşüncelerini anlatırken’ bize göstermesinler fakat bu kişileri yok etsinler’ diyordu.
Hak vermedim diyemem. Şidett evet yanlış ama yasalar caydırıcı değil demek ki.
Annem bizi 18 yaşımıza kadar kimseye yalnız bırakmıyordu. Şimdi anlıyorum sebebini aslın da hep bir tehlike varmış. Fakat bizlere düşen en önemli görev çocuklarımızı bu konu da korkutmadan uyarmak ve dinlemek.
Çocuklar korkup anlatmaya bilirler onlarla her konu da konuşmalısınız ve genç kızlarımız, oğullarımız gittikleri görüştükleri kişileri tanıştırdıkların da arkadaşlarını eleştirmektense.
‘Sana güveniyorum ben her koşul da yanın da olacağım bana anlata bilirsin ben seni korurum ‘demeyi ihmal etmemeliyiz.
Çocuklara ‘bizim sözümüzü dinleyeceksin‘ zamanı geçti.
‘Senin yanındayız‘ deme zamanı çocuklarınızın arkadaşı olmalı kaliteli dinlemelisiniz yoksa ’keşke’ ağır bir yüktür ..
|