Taşlaşmış yüreklerde insana sevgiyi anlatmak çok zor. Halbuki herşeyin yolu insan olabilmekten geçiyor. Şimdi sizden birkaç dakikalığına gözlerinizi kapatmanızı rica ediyorum ;
Düşünün ki; kaldırımda öylece yürüyorsunuz, güneş tepede, su yok, üstelik halsiz ve kimsesizsiniz… Yanınızdan geçen insanlar var ve size iğrenerek bakıyorlar, korkup yollarını değiştirenleri hiç söylemiyorum bile. Akşam oluyor karanlık çöküyor, sokaklar boşalmış, hala yiyecek yemeğiniz ve içecek suyunuz yok, derken günler geçiyor. Kimsesizliğin ve aslında hiç olmuşluğun ezikliğiyle bir yudum su bulma umuduyla sürüklenirken oradan oraya, önce bir gölge yaklaşıyor sonra dengesizin biri geliyor, bir tekme savuruyor size…
Kolunuz yok, kanadınız yok ki uçup gidesiniz! Acı içinde kıvranırken ve sesinizi duyuramazken kimsesizliğin içinde kimselere öylece durup gözlerinin içine bakıyorsunuz. İstediğiniz tek şey biraz sevgi ve umut…
Bütün bunları düşününce insanın vicdanı sızlıyor. Acıyor ve içi almıyor, ama çok yazık çabuk unutuyoruz. İnsanoğlu nankör çabuk unutur.
Sakarya Sapanca ilçesinde kolları, bacakları ve kuyruğu kesilerek ölüme terk edilen minik…
Aydın Büyükşehir Belediyesine ait barınaklarda zehirlenerek öldürülen onca hayvan…
Yine Aydın Efeler İlçesinde Büyükşehir Belediyesine ait hayvan barınağına tedavi için getirilen yaralı atın kafasının kesilerek gömüldüğünü ve daha birçoğunu…
Unutmadım ! Unutmayacağım! Unutmayın!
Demem o ki ; “Ruhunda hayvan sevgisi olmayan insanlardan uzak durun!”
|