Seçim tarihi yaklaşırken; liderlerin de, hayal bile edemeyeceğimiz açıklamalarına ve kavgalarına şahit oluyoruz… Eskiden sen diye hitap etmenin bile iyi karşılanmadığı bir toplumda çöplüktür, pisliktir, susuzluktur gibi ifadelerle hitap edilmesi gerçekten hayret edilecek bir durumdur. Ailede ve okulda bu sözlerin söylenmemesi gerektiği öğretilirdi… Sen kelimesi bile öyle kolay kolay kullanılmazdı. Hele hele yaşça büyük olanlara her zaman siz diye hitap edilirdi. Öyle çöp, pis gibi ifadeleri kullanmak ne mümkündü…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1993’te Ümraniye’de çöplüğün patlamasıyla 39 kişinin öldüğünü hatırlatarak o zaman CHP vardı. CHP pisliktir, çöplüktür, hava kirliliğidir, susuzluktur gibi ifadeler kullandı… Ayrıca “CHP’nin 15 Milletvekili ağlaya ağlaya gittiler güle oynaya geldiler” dedi.
Oysa CHP’nin bu milletvekilleri demokrasinin önünü açmıştır. Onlar tarihe bu şekilde geçecektir. Seçim tarihinin öne alınmasıyla İP lideri Meral Akşener’in seçime girmemesi amaçlanmıştı. Ama CHP toplumda takdir kazanan tarihi bir davranış sergileyerek 15 Milletvekilini Akşener’in de seçimlere katılabilmesi yönünde görevlendirmiştir. Her ne kadar engel olunsa da; bu toplum Meral Akşener’i rekor imza ile Cumhurbaşkanı adayı gösterilmiştir.
Televizyonların hangi kanalını açarsak açalım hep aynı kişiler ekranlarda anket sonuçlarını açıklıyorlar. İlk turda Erdoğan yüzde 57- 58 hatta 60 ile bu işi tamamlayacak gibi açıklamaları dinlemekten gına geldi… Bu oranları verirken arkasından da, “bu veriler erken seçimden önceki verilerdir” ifadelerini ekliyorlar. Hele birisi var ki; tarafsız görünmek için “ şunlar ittifak ederse şöyle olur, 2. Tura şu kalırsa böyle olur ama hesaba katmadığımız şu oylarda gündeme gelirse bu seçim 60- 39 gibi ya da kafa kafaya biter.” gibi eveleye, geveleye o da aynı kapıyı işaret ediyor… Bu açıklamalarının doğru olmadığı onların beden dillerinden anlaşılıyor… Sinirli bir şekilde ellerindeki kalemi sağa sola sektiriyorlar…
Bu ülkede o kadar aydın var iken bu anketçilerin ekranlara çıkarak, siyasetten tutunda, hukuk, istismar, dış politika, ekonomi, fetö, turizm, Suriye, Irak gibi buna benzer her konuda açıklama yapmaları gerçekten anlaşılır gibi değil… Ya da sürekli taraflı davranmaları insanları ekranlardan uzaklaştırdı.
Medya; tarafsız olarak doğru bilgiyi, yazılı, sözlü ve görsel araçları kullanarak toplumu bilgilendirmelidir. Günümüzde ki medya bunu böyle yapmayınca; sosyal medya öne çıkıyor ve toplumda sosyal medyaya daha çok itibar yapmaya başladı. TV Kanalların çok olması, aynı kişilerin aynı nakaratı değişik kanalda tekrar etmeleri faydadan çok zarar sağlar…
Günlerce bu çöplük, pislik lafını duyduk. Bu söylemler seçmenleri CHP- İP- SP den uzaklaştırmaz. Aksine seçmenlerin muhalefete dönmelerine neden olur… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuşmalarını hazırlayan danışmanları bunu bilerek ya da bilmeyerek AKP’nin oy kaybına neden oluyorlar…
Erdoğan’ın ahdim olsun ki diye açıkladığı 24 Haziran seçim manifestosunun da evirilip çevrilip insanların gözüne ısrarla sokulması karşısında; muhalefetin Hak-Hukuk-Adalet gibi söylemleri daha çok itibar görmektedir… Çünkü seçmen “elini tutan mı vardı da 16 yıldır yapmadın. 24 Hazirandan sonra yapacaksın” diye sorar. .Adaletin bu kadar gündeme getirildiği bir dönemde; kim inandırıcı bir yol izlerse o Cumhurbaşkanı olacaktır. TV kanalları, söylemler, anketçiler değil, son sözü Türk Milleti sandıkta söyleyecektir… Çöplük, pislik, manifesto oy kazandırmaz…
|