|
Her yıl 24 Nisanda Amerika Birleşik Devletleri Başkanı soykırım diyecek mi diye telaşla bekliyoruz. Onlar her şeyi söylüyor. Biz buna engel olmak bu safsatayı çürütmek için ne yapıyoruz? Hiçbir şey yapmıyoruz. İşgüzarlık yapan bu Devletler üzerlerine farzmış gibi soykırım anıtlarını dikerken biz neden sessiz kalıyoruz? Bizde Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Diyarbakır gibi büyükşehirler ile yabancı turistlerin çoğunlukla geldiği yerlerin havaalanları yolları üzerlerine gözlerine girecek şekilde onların yapmış olduğu soykırımların anıtlarını neden yapmıyoruz? Neden onların yapmış olduğu soykırımları konuşmuyoruz dillendirmiyoruz yüzlerine haykırmıyoruz? Bunun en önemli nedeni okumamak, sormamak, sorgulamamak, araştırmamaktır. Tarihi bilmeyince söyleyecek sözde olmuyor. Oysa batının yapmış olduğu katliam ve soykırımlardan bazıları;
Kıbrıslı Rumlar tarafından Kıbrıs’ta 1912 yılından 1974 yılına kadar 1000 den fazla Türk katledildi.
Yunanistan, Mora’daki Türkleri göçe zorladı ve 20.000 bin Türkü öldürdü. Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türkler üzerinde etnik ve kültürel soykırım başlattı. 400.000 bin Türk göç etmek zorunda kaldı.
Belçika’nın sömürgesi altındaki Ruanda ve Kongo’da 10 Milyondan fazla insana soykırıma uğradı.
İtalya, Libya’da 1911 den 1940 lı yıllara kadar yüzbinlerce Afrikalı Müslümanı katletti. İtalya diktatörü Mussolini Etiyopya’da ve Yugoslavya’da 300 bin insanı katletti.
Fransa, 1954- 1962 yılları arasında 1,5 milyon Cezayirliyi katletti. Birinci Dünya savaşında da 900 bin Afrikalının ölümüne sebep oldu.
Almanlar 1933- 1945 yılları arasında farklı etnik guruplardan 21 milyon insanı topluca kurşuna dizerek, fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek soykırıma uğrattılar. Namibya’da sömürge kurmak için Alman askerleri, adanın yerlileri Herero ve Namalar’ ın 117 bin insanını katletti.
Danimarka, 1945 yılında 250 bin Alman Mülteciyi ölüme terk etti.
İngiltere 1788-1938 yılları arasında Avustralya’da yerleşik 750 bin Aborjinleri sistematik olarak yok etti.
Rusya, 1917-1920 yılları arasında 30 bin muhalifi infaz ettirdi. 1944 yılında Rusya, Çeçen, İnguş, Karaçay- Malaklar ile Kırım Türklerini trenlere bindirerek Sibirya ve Kazakistan’a sürgün etti. Bu sürgünde 500 binden fazla Türk yollarda öldü. Çeçenistan’a yaptığı saldırılarda da 200 binden fazla sivil hayatını kaybetti. Jozef Stalin’in 1934- 1939 yılları arasında Rusya’da uyguladığı soykırımda 13 milyondan fazla insan mülteci konumuna düşerken 100 binlerce insan öldürüldü. 1979-1982 yılları arasında Rus işgali altında kalan Afganistan’da 900 binden fazla insan öldü.
Amerika ve İspanyollar 8 milyon Kızılderili’yi öldürdü. Dresden kentine sığınan Alman göçmenlerin üzerine Amerika ve İngiltere bomba yağdırmasıyla 200 bin kişi öldü. 1944 yılında Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine attığı bombalar sonucunda 135 bin kişi hayatını kaybetti. Vietnam’ı işgali ise 70 bin kişinin ölümüyle sonuçlandı. Felluce’ de 1500 sivil öldürdü. Irak’ı işgal etmesiyle ölen sivillerin sayısı 655 bine ulaştı.
Bulgarlar 1970- 1989 yılları arasında ülkede yaşayan 310 bin Türkün isimleri polis zoruyla Bulgar ve Hristiyan isimleriyle değiştirildi. Yüzlerce Türk öldürüldü. 360 bin Türk Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı.
Sırplar 1992-1995 yılları arasında 8372 Boşnak Müslümanı Srebrenitsa’ da şehir etti. 2000 Müslüman kadına hunharca tecavüz edildi. Bu katliamlar bunları önlemek için kurulan Birleşmiş Milletler bünyesindeki Hollandalı askerlerin gözetiminde yapıldı. Başlarında ise Fransız cani bir general vardı… Bugün Suriye’de birçok insan göçe zorlandı. Birçoğu yollarda öldü birçoğu Akdeniz’de Ege denizinde boğuldu çoğunluğunun cesedine bile ulaşılamadı. İç savaş yüzünden yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Bu batı denen soykırımcı tecavüzcüler bu duruma seyirci kaldılar. Bu insanları ülkelerine de almadılar tekmelediler. Yine geçmişte olduğu gibi yine Türk Milleti mazlumların yanında oldu ve kapılarını bu mazlumlara açtı. Kendi yaptıkları soykırımları görmezden gelerek ermeni soykırımı derdine düştüler. Bunu üzerlerine vazife edindiler.
Bu Türk Milleti bırakın kendi tebaasına bir zarar vermeyi başka ülkelerin yapmış olduğu bu katliamlara da tarih boyunca seyirci kalmamıştır. Onların her daim yanında olmuştur. Bugün soykırım diyenler önce kendileri bir aynaya bakarak yaptıkları zalimlikleriyle yüzleşsinler.
Biz 24 Nisanda Amerika Başkanı ne diyecek telaşında değil onların yaptıkları bu katliamları gözlerine sokacak eylemler yapmalıyız. Afişlerle anıtlarla, yazılarla, anma günleri düzenleyerek, onları kınayarak kendi dertlerine düşürmeliyiz… O zamanlarda bu fitnelerle ayaklanan Ermenilerin kaç Türkü katlettiği niye hiç gündeme getirilmiyor. O bölgelerdeki bulunan Müslümanlara ait toplu mezarlar Ermeni katliamlarının zalimliğini gözler önüne seriyor…
Tarih bilgisi olmayınca buna paralel olarak insanların da anlatacak bir şeyinde olmuyor. Oysa bu ülkede yaşayan insanlar geçmişini bilmiş olsaydı bu soykırım safsatasının olmadığını bilir anlar ve susmazdı. Geçmişte de bugünkü entrikaların yapıldığını Ermenilerin devlete karşı nasıl ayaklandığını bilirdi. Ermenilerin köyleri kentleri basarak Kürt Türk birçok Müslümanı katledip toplu mezarlara gömdüklerini bilirdi. Bunun yanında Osmanlı- Rus savaşında nasıl saf değiştirerek devletin silahıyla Rus ordusunun yanında saf tutarak kendi devletine karşı savaştığını bilirdi. Osmanlı- Rus savaşını onların yüzünden kaybettiğimizi bilirdi. O zamanda bu emperyalistlerin kışkırtmalarıyla devletlerine ayaklandılar ve birçok kayıpların olmasına sebep oldular. Bütün bunlar görmezden gelinerek şimdide Ermenilerin hamiliğini yaparak Türkiye’ye akıllarınca baskı uygulamaya çalışmaktadırlar…
Dün Ermenileri kışkırtıp bu ülkenin birlik ve beraberliğini bozanlar bugün Kürtleri koruyormuş havasında onları kışkırtmaya çalışıyorlar… Yıllardır başımıza bela ettikleri PKK denen terör örgütünü kurdular. Ondan öncede Alevi- Sünni, sağcı- solcu gibi söylemlerle bu milleti birbirine düşürmeye çalıştılar. Halada çalışıyorlar… Bunları biliyoruz. Her gün iki lafımızdan birisi batı bizimle uğraşıyor birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışıyor diye yakınıp duruyoruz… Evet, batının düşmanlığı artık saklı ve gizli değil açık bir şekilde düşmanlığını yapıyor… Olmayan soykırım yalanlarını uydurup parlamentolarında oyluyorlar. Öyle hırslı ve kinliler ki Ermeni soykırımı yetmiyor Almanya bunu yanında Süryani soykırımı yapıldı gibi akla ziyan olacak iftirayı gündemlerine taşıyor ve Suriye anıt yapılıyor.
Biz Türk Milleti olarak önce Türk Milletinin birlik ve beraberliğini ve Devletin temel yapısını oluşturan Hak, Hukuk, Demokrasi, Adalet gibi mekanizmalarının çalışmasını sağlamalıyız. Devlet kurumları onun bunun adamı olanlardan değil liyakatli olanlardan oluşturulmalıdır. Ayrıştırıcı değil birleştirici söylemler kullanılmalıdır. Birlik ve beraberlik vurgusu sürekli dile getirilmeli bu emperyalistlerin entrikalarına karşı hep birlikte karşı gelinmelidir. Milli değerlerimize sahip çıkılmalıdır. Dün Ermeni soykırımı diyenler bugünde başka bir soykırım yalanını uydurabilirler. Hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan bu soykırım safsatasını çürütecek birçok bilgi ve belge olmasına rağmen bunları uluslararası ortama taşıyacak bir çalışmanın geçte olsa yapılması gereklidir. Bu mutlaka yapılmalıdır…
|
.jpg)
.gif)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg){kind=small}
.jpg)
Ekleyen: Elveda TANIK 
Tarih: 28.4.2017 
İzlenme: 
Yazdır:
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
(1).jpg)
