Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29943023
Bugün Ziyaretçi :  16957
Aktif Ziyaretçiler :  10656

AYAŞ AĞAN KANYONU…
 
30 Temmuz 2017 günü Nirvana Doğa Sporları Derneği Başkanı Gülay Bayram’ın organize ettiği Ortadoğu Üniversitesi öğrencisi Bekir adındaki rehberin eşliğindeki rotamız; YAĞMURDEDE Köyü ve AĞAN KANYONUYDU…
Yağmur Dede’nin eski adı Destarlı imiş… Türkçede; Dastar, başörtüsü, kalın bez, yelken bezi, yünden dokunmuş kilim, sofrası bol anlamındadır. Yağmur dede köyünün mahallesi olan Örenköy’ün batısında yer alan ve Ayaş- Güdül İlçeleri arasında sınır oluşturan İlhan Çayının oluşturduğu kanyonun adı Ağan Kanyonu- Ulupınar kanyonu olarak anılmaktadır.
 
Bu kanyonda bulunan mağaralar, yerleşim izleri taşımaktadır… Yağmur Dede köyünün yakınındaki çayın yanında Roma döneminden kalma sütün başlıkları bulunmuştur…Bu köyün cami ve çeşmeleri eski dönemlerden kalmıştır..
 
Ağan kanyonunun içinden geçen çayın adının İlhanlı çayı olduğunu grup lideri Gülay Bayramdan öğreniyoruz. Bu çayın debisi fazla olmamakla beraber bazı yerlerinde diz boyunu aştığını karşıdan karşıya geçmek için defalarca çaya girmek zorunda kaldığımızda gördük…
 
Vadi boyunca; kâh çayın içinden kâh çayın kenarından ilerlerken bütün meyve ağaçlarına ile kuşburnu, böğürtlen gibi çalılıklara rastlıyoruz… Hemen hemen hepsinin üzerinde meyveleri vardı. En fazla olanları da ceviz, dut ve üzüm asmalarıydı… Bunların yanında elma, armut, erik, alıç, tut incir, fındık gibi birçok meyve ağaçları da vardı. Bu meyve ağaçlarının hepsi devasa büyüklükte ama bakımsız olan bu meyveler yenecek cinsten değildi. Bir kaçı ve böğürtlenler dışında… Hele erikleri ısırmak istiyoruz taş gibi ısıramıyoruz. İncirler olmuş gibi gözüküyor ama yenecek lezzette değil. Sadece birkaç dut ve armut eh işte yenilebilir şekildeydi. Her ne kadar kanyonda bir yaşam olmasa da bakımsızlıktan yabanileşmiş bu meyve ağaçlarının bulunması geçmişte burada bir yaşamın olduğunu göstergesidir… Meyvelerinin yenecek kıvamda olmamasının nedeninin bakımsızlıktan kaynaklandığını düşündük…
 
Vadi yamaçlarında sayısız Ankara keçisi ve koyunlarına rastlıyoruz… Onları görünce o kadar seviniyoruz ki; yakaladığımız bir keçiyle resim çektirme yarışına giriyoruz… Kanyon çıkışına doğru büyükbaş hayvanlarında yayıldığını, çaydan su içtiğini görüyoruz… O an bu çayın tarım ve hayvancılık için ne kadar önemli olduğunun farkına varıyoruz… Hayvanlarında yaşamak için suya ihtiyaçları var… Yayıldıkları yere bu kadar hayvan için su taşınamayacağına göre bu çay o bölgede hayvancılık yapanlar ile bağ bahçe işiyle uğraşanlar için bir hayattır…
 
Vadi boyunca akan bu çaydan sadece hayvanların su içtiğine şahit oluyoruz… Bunun yanında ekili bağ bahçenin olmamasını merak ediyoruz. Çıkışa yaklaştığımızda düzenli bir bahçe görüyoruz. Her şey ip gibi aynı hizada dikilmiş. Ne güzel bir bahçe diye düşünürken bir den elinde erik dolu kovayla bir adam görüyoruz… Bu adam benim 25 yıl önceki komşum Mehmet Şahin. 2 yıl önce de Fevzi Çakmak sokakta sebze satarken tesadüfen karşılaşmıştım… Yazları Ayaş domatesini, fasulye, salatalık, biber gibi sebzeleri ondan alıyordum. Bahçelerinin burada olduğunun bilmiyordum. Tesadüfün böylesi denir ya… Eşine seslendi. Yıllardır görüşemediğimiz Satı Şahin beni görünce çok şaşırdı. Atalarımızın dediği gibi “ Dağ dağa kavuşmuyor ama insan insana kavuşuyor.” atasözünün ispatıydı eski komşumla karşılaşmamız… O günkü kanyon yürüyüşünde kalabalık olmamıza rağmen, komşum o kadar kişiye çay yapmak, ağırlamak istedi. Vaktimiz olmadığı için ayrılacağımızı söyledik. Bahçeden topladığı salatalıkları ikram etti. Su verdi.
 
25 yıldır görmediğim komşum Satı hanıma bu kanyonun sahibinin olup olmadığının sorduğumda; “oranın sahibi vardı. Adam yaşlanınca öldü. Çocukları da gelmezler, gitmezler onun içinde sahipli ama sahipsiz ve bakımsızdır.” dedi. Sonra da kendi evinin bulunduğu yerin hikâyesini anlattı. “Burası benim dedemin değirmen yeriydi… Değirmen yıkıldı. Burası boş duruyordu. Bizde buraya bu evi yaptık. Eksiklerimiz var ama zamanla tamamlayacağız. Elektriği bile kendimiz üretiyoruz.” diyerek kurdukları sistemi gösterdi. Ardından da İlhanlı çayının hemen yanına yaptıkları şato görünümlü evini gezdirdi. Hafta sonları gelip burada kalarak bahçeyle ilgileniyorlarmış… Evin önündeki alanda; hamaktan, salıncaktan tutunda bahçe için gerekli olan ne varsa hepsi vardı… Hatta ağaç gövdesinden akan bir çeşmenin olması bile oraya ayrı bir güzellik katmıştı. Tüm bu güzellikleri hayranlıkla izlerken bu insanların kendi imkan ve çabalarıyla üretim yaparak ekonomik bir değer yaratmalarının hazzının tarifi mümkün değildir diye düşündüm…
 
Komşularımın üreterek gelir elde etmeleri gerçekten örnek bir davranış. Bugün birçok köye gittiğinizde ekmeğini bile fırından alıyor. Köyde şehirli hayatı sürüyor. Eskiden köylülerimiz ekmeğini kendisi yapardı… Dışarıdan süt, yoğurt, yağ almazdı. Yumurta almazdı. Sebze almazdı. Bunların hepsini kendisi üretirdi… Neden bu duruma gelindi… Üretmek mi zor geliyor?…Hep göç bahane edilir. Köyden kente göç oldu. Bu nedenle de tarım ve hayvancılık yapacak adam kalmadı… Bunların hepsi bahanedir. Şehirde yaşayan komşum Satı Şahin’in, sebze üretebileceği bir alan oluşturması üretim için örnek bir davranıştır… Hafta sonları giderek ürettiği bu sebzeleri hem satıyorlar hem de ülke ekonomisine katkı sağlamış oluyorlar… Üretken komşum tatlı dili ve güler yüzüyle bizleri tekrar görmekten memnun olacağını belirterek uğurladı… Gezerek, görerek, sorarak, araştırarak, analiz ederek, anlayarak bu etkinliğimizi de tamamlamış olduk…
 
 

 

Ekleyen:  Elveda TANIK
Tarih:  20.8.2017
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Elveda TANIK Yazıları
LEBALEB KONGRE...Elveda TANIK [ 29.3.2021 Devamı
MANSUR YAVAŞ! SAKIN CEVAP VERME!...Elveda TANIK [ 1.2.2019 Devamı
SEÇİM İTTİFAKLARI NASIL OLMALIDIR?...Elveda TANIK [ 21.11.2018 Devamı
DAVASI OLMALIDIR…Elveda TANIK [ 20.10.2018 Devamı
YİNE YANILDIK MI?...Elveda TANIK [ 18.10.2018 Devamı
RENCİDE EDİLEN KADIN…Elveda TANIK [ 2.10.2018 Devamı
FIRSATÇILIK…Elveda TANIK [ 16.9.2018 Devamı
KRİZİ FIRSATA ÇEVİR…Elveda TANIK [ 14.9.2018 Devamı
ŞARBON’U KİM BULAŞTIR DI?...Elveda TANIK [ 6.9.2018 Devamı
DOLAR YERİNE EURO MU?...Elveda TANIK [ 2.9.2018 Devamı
AMBARGOYU KOYAN MI SUÇLUDUR?...Elveda TANIK [ 30.8.2018 Devamı
ESKİ BAYRAMLARDAN ESER KALDI MI?…Elveda TANIK [ 22.8.2018 Devamı
DOLAR VURGUNU KAZANDIRDI MI?...Elveda TANIK [ 17.8.2018 Devamı
YARATIKLAR?...Elveda TANIK [ 11.8.2018 Devamı
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ’NDE TACİZ İDDİASI…Elveda TANIK [ 10.8.2018 Devamı
VER PAPAZI BEN VERMEM CASUS PAPAZI…Elveda TANIK [ 3.8.2018 Devamı
CHP’DE KOLTUK KAVGASI…Elveda TANIK [ 2.8.2018 Devamı
AKŞENER! UTANÇ VERİCİ ELEŞTİRİLER?...Elveda TANIK [ 24.7.2018 Devamı
ASKERLİK BEDELLİ OLMAMALIDIR…Elveda TANIK [ 20.7.2018 Devamı
HALK; MUHARREM İNCE DEDİ…Elveda TANIK [ 19.7.2018 Devamı
BU FERYATLAR KİME?...Elveda TANIK [ 13.7.2018 Devamı
NE AKŞENER MİŞ…Elveda TANIK [ 11.7.2018 Devamı
TOPAL ÖRDEKElveda TANIK [ 29.6.2018 Devamı
SEÇİMİN GALİBİ KİM DİR?...Elveda TANIK [ 27.6.2018 Devamı
SANDIKLAR GÜVENDE Mİ?…Elveda TANIK [ 22.6.2018 Devamı
DANIŞTAY’IN İNCE AÇIKLAMASINA ŞAŞIRMAYIN…Elveda TANIK [ 14.6.2018 Devamı
İTTİFAKIN OYLARI ARTIYOR MU?...Elveda TANIK [ 12.6.2018 Devamı
İFTAR SOFRASI MI ZİYAFET Mİ?Elveda TANIK [ 9.6.2018 Devamı
CHP; PİSLİKTİR- ÇÖPLÜKTÜR…Elveda TANIK [ 16.5.2018 Devamı
EH NİHAYET…Elveda TANIK [ 10.5.2018 Devamı
ABD-İNGİLTERE-FRANSA VE ALMANYA…Elveda TANIK [ 19.4.2018 Devamı
SURİYE’YE SALDIRDILAR…Elveda TANIK [ 18.4.2018 Devamı
DELİYE HER GÜN POLİSE DE HER GÜN BAYRAM…Elveda TANIK [ 14.4.2018 Devamı
FETÖ’NÜN SAVUNUCULARINA SORUŞTURMA…Elveda TANIK [ 19.2.2018 Devamı
DİYANET İŞLERİ BAŞKANINA SORUYORUM…Elveda TANIK [ 13.2.2018 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam