BEN her zaman magazin muhabiri olmak istemişimdir. Badem bıyıklı politikacılarla uğraşmak yerine, güzel bacaklı yıldızın karşısına oturup, kalemi kâğıda yakın tutarak özenle sorsaydım:
“Yeni klip var mı?..”
İşte; magazinciliğin mutluluğuna bakın ki, gözümü Hadise'nin kalçasından bir an olsun ayırmadan düşünüyorum:
Kostüm iyi gözüktü mü?... Biraz daha gözükseydi mi?..
Doğrusunu isterseniz Hadise'nin kalçasına baktıkça gözümün önüne nedense iktidarın badem bıyıklıları geliyor... Çizgili pijama, kafada kenarı dantelli külah, gözleri yuvarlaklaşmış, öyle bakıyorlardır...
İşte o an magazinci olarak kafamı camdan uzatıp aniden sormalıydım:
“Sayın beyefendi kalça nasıl kalça?...”
“.......!”
“Nasıl da hoplatıyor, bak bak...”
“.......!”
*
Hadise'nin kalçası çok gözükünce, dinciler kendi iktidarlarına kızdılar, çünkü onlara göre bakmak zinadır.
Göz zinası...
Ama iktidarın adamları duymazlıktan geldiler.
Niçin?...
Çünkü AKP yeni bir adım atıp kendi anayasasını yapmaya çalışırken, yeniden “değiştim” imajına gereksinimi vardır...
Yoksa söyler misiniz; Hadise'nin frikikleri bu iktidara hiç uydu mu?...
23 Nisan'da çocuklar oynuyor diye iptal edilen çocuk oyunları... İstanbul caddelerinde eteği boya ile uzatılan manken afişleri... 19 Mayıs'ta etekler dizin altında...
Cumhurbaşkanı'nın eşi türbanlı-tesettürlü...
Başbakan'ın haremi...
Bakanların neredeyse tümünün eşleri türbanlı... Yüksek bürokraside görev alacaklara türbanlı eş şartı...
Bakın sokaklara, Türkiye Arabistan'a benzedi...
Kendi spikerleri dahi rahibe gibi giyinen, filmlerde bile bacak görüntülerine yasak koyan, tarikat televizyonu gibi yayın yapan TRT'nin yapacağı şey mi bu hadise?..
(......)
Badem bıyık alttan alta bakıyordur, aniden kafamı camdan uzatıp sorsam:
“Sayın beyefendi, nasıl ama... Kalçaları diyorum, nasıl?...”
“........!”
|