Biliyor musunuz?
Sonbahar bitmedi, mevsimler yer değiştiriyor. Güz derken kışa, kış derken ilkbahara; yaz sona kalıyor. Her mevsimde açan çiçeklerin güzelliği büyülüyor bizi; her mevsim ayrı güzellik ayrı koku; aynı kalsa da korkular. Ruhumuzdan öpüyor avuçlarımızdan öpüyor düşlerimizi süslüyor sonbahar yıldızları. Bir sabah uyanır bakarsınız saçlarınız örülü, dertleriniz karanlığa gömülü. Her karanlığın ardı aydınlık, her yağmurun ardı günlük güneşlik.
Gülümseyin!
Gülümsemek cana can katar, yara örter, çağ atlatır. Gülümseyen herkes güzeldir çirkin olsa da kaderleri. Gülümsemek, güz mevsimi dağlarda açan güz çiğdemi gibidir.
Ömrümüzün yeni çiçeğine merhaba!
Merhaba yüzümüzde yerini almış yılların canlı şahidi yeni kırışık! Yaşamımızda yer almış en güzel mevsim! Senin de çiçeklerin güzel kokar, meltemin tatlıdır! Ne nem barındırırsın içinde, ne rutubetin boğar bizleri. Sen son mevsim de olsan bizlere kışın, çiçeklerle örülüdür; Başımız gözümüz üstüne!
Sana gelen yollar taşlı, dağların başı sisli. Engebeli arazilerin büktü belimizi. Sonunda, sana vardık güzel mevsim; tozpembe bir düş gibisin sen!
Sessizliği barındırmazsın içinde, neşeli çocuk sesleri, minik kuş cıvıltıları ve sarı yaprak hışırtıları boğar bizi huzura.
Evet, başlarda yaz sona kalıyor dedim. Güzü gördük kışa girdik bahara eriştik yaza kavuştuk. Yağmur yağdı güneş açtı.
Şimdi tatlı tatlı bir meltem var, uzaklardan hoş çiçek kokuları getiriyor bizlere.
Kulağınıza çalınan özlemli şarkılar eşliğinde tozpembe bir hayal gibi süzüle süzüle ömrün son notasına kadar gülücükler eksilmesin yüzünüzden.
Veda edin artık gözyaşlarınıza, günlük güneşlik kahkahalar vaktidir. Geçen zaman geri gelmiyor, ana sıkı sıkı tutunun öyleyse! Yaz bir daha sevinsin geldiğine, çiçeklensin yeryüzü.
|