Seninle sensiz, sensiz seninleyim ! Neredesin ey uyuyan güzel ? Bak, güz çoktan bitti ! Cemreler peş-peşe üçlük atış yarışında ! Bahar geldi gelecek. Yepyeni umutlara gebe güneşli ve sıcak günler !
Sadece bir sen ve senin sıcaklığın var içimde ! Hadi gel, bir sürpriz yap gönlümün yâr hanesine.
Udumla son yaptığım besteyi dinletirim sana. Sen de ayaklarının topuklarını tıpkı bir balerin gibi kaldırıp ritm tutarsın şarkımıza!
Zaten her yaptığım şarkı, senin o sonsuz sevgine ve güzelliğine bir şükran borcudur. Öyleyse duy sesimi de gel artık ! Gönül kapımdan öyle bir gir ki; yer-gök oynuyor sanayım ! Öyle sar ki bedenimi; vücudum teninin hafif ve tatlı sarhoşluğuyla titresin !
Dudağında sevgi sözcükleri, yanağında papatya kokusu;çiğdemlerle, sümbüllerle, karanfillerle, güllerle gel bana.
Gözlerimin içinden geçenleri okumaya, yüreğimde yeni sevdalar dokumaya ve gönül bahçemde bülbüller misâli şakımaya gel ! Yollar varsın ırak olsun ! Varsın bulutlar; yağmur taşısın. Yeter ki çıkıp da gel bir gece yarısı ya da bir seher vaktinde !
Bu gönül ne seni unuttu ne de unutur ! Bu gönül dağ başında açan bir yaban çiçeği sanma hiç ! Bu gönül tek senin o güzel sevgine açık ! Tıpkı seni dilediğim Yüce Mevlâ’ya açık olan ellerim gibi.
Gel ve bitir bendeki o sonsuz özlemi! Ayaklarım varsın kesilsin yerden! Gözlerim mutluluk ve sevgiyle, gıptayla baksın gözlerine !
Toprağı işleyen bir çiftçinin sabrı ile, geceyi gündüz yapan o ilâhi ve kudret sahibinin izniyle, dudaklarındaki güzel titremeyle gel !
Sana zengin bir miras,eşi bulunmaz ve dört dörtlük bir hayat veremem belki fakat yüreğimde filizlenen, kıvılcımdan yangınlara dönüşen bu aşkım senindir !
Güzelim, seninle sensiz; sensiz seninleyim !
Neredesin ey uyuyan güzel !
|