15 milyon yoksul ve aç var...
Hâlâ “kriz gelir mi?” diyorsanız...
Gelmez...
*
Krizin varlığını aslında “kriz gelmez” diyen iktidar her sene televizyona çıkarak süregelen krizin boyutunu uzun uzun açıklıyor...
Her dört aileden birisine yaşam yardımı yaptığını söyleyerek...
Eğer bu kriz değilse...
Kafalarına kaya düşse az gelir...
*
Şu ramazan çadırları...
Nedir?..
Kriz çadırlarıdır aslında...
Evinde tencere kaynatamayan onca insanın, bir kase çorba için ezile büzüle gittikleri o çadırlarda belki çorba içerken birbirlerine sorarlar:
“Diyorlar ki kriz gelecek?..”
Öbürünün ağzında lokma:
“Geliryşe götyhüyymü yeyssin kryiz...”
*
Bu sene çadırları büyüttüler...
Yine de kriz çadıra sığmaz...
*
Zenginler için kriz demek kazanma fırsatı demek aslında... Doları katlar, Avro’su zıplar, altını fırlar, TL’si faiz getirir...
Yoksul; zaten kriz içinde yaşadığının farkında değil...
Orta halli; kredi kartını ödeyemedi, canı sıkkın, bekliyordur ki banka batsın, müdürü içeri atsınlar ki borcu istemesinler...
Kısacası; zengin krize hasret...
Fakirin hali zaten felaket...
Ortadakiler krizden ibaret...
Badem bıyıklının “Biz krize hazırlıklıyız” dediği aslında bu...
*
Mesela Batı ülkeleri böyle bizim gibi “hazırlıklı” değiller...
Onlar yandı...
Diyelim ki Amerika’da her beş kişiden birisi aç ya da yoksul... Almanya’da borcunu ödeyemeyen 2 milyon kişi bankalara 8 milyar taktı... İngiltere’de her dört kişiden birisi işsiz...
Belçika’da evlere nohut dağıtıldı... Roma’da kömür veriyorlar... Paris’te meydanlara çadır kurdular...
Bu oralarda krizdir...
Yaşamlarına bu gibi şeyler girdiği an anlıyorlar ki kriz...
Ama bizde belli olmuyor...
Bu krizden ziyade “istikrar sürsün” olduğu için zaten...
Kafalarına taş yağsa az...
|