Uğur Mumcu’nun gerçek katillerini hâlâ bilmiyor musunuz?..
O zaman tüm bu kıyımı, tüm bu zulmü, tüm bu yıkımı ve yok edişi kimlerin yaptığının da farkında değilsiniz...
*
Ne yapabiliriz ki?..
Nasıl anlatmalı o zaman?..
Nasıl?..
*
Uğur Mumcu’nun katledilişinin bu seneki anma etkinlikleri, şu son yıllardan çok daha farklıydı...
Kalabalık çoğaldı...
Çoktandır gelmeyenler geldiler...
Yeni yüzler gözüktü...
Mumcu’nun ölüm yıldönümlerinde, şimdiye kadar hiç anılmadığı şehirlerden, kasabalardan hatta köylerden haberler geliyor; insanlar kendiliklerinden bir araya gelip konuşuyorlar, söyleşiyorlar, sesleniyorlar...
O şarkıyı söylüyorlar:
“Kalemim düştü kana...”
*
O karlı soğuk Ankara sabahında yapılan “infazın” 19 yıl sonra daha iyi anlaşıldığını, insanların şimdi büyük fotoğrafı daha iyi görmeye başladıklarını düşünmek istiyor insan...
Önceki gün Mumcu’yu anlattığım üniversite kürsüsünün karşısına oturmuş o güzel gözlerin dolduğunu gördükçe...
18, 19, 20, 21 yaşları...
O bomba patladığında kimisi daha doğmamıştı...
Bir cümle iki gündür aklımdan çıkmıyor...
“Öldürmeye devam ediyorlar” diyordu gözlerini silerek...
*
Hâlâ soracak mısınız:
“Gerçek fail kim?..”
Bakın fotoğraflara mesela:
Uğur Mumcu gibi düşünen, onun söylediklerini söyleyen, hemen yanındaki arkadaşları nerelerdeler?..
Karartılan yaşamlara, yok edilen kimliklere, susturulanlara, yasaklananlara, bitirilenlere, zulme, hapishanelere, hücrelere bakın...
Şekil değiştirdi aslında infaz...
Söyledi ya çocuk:
“Öldürmeye devam ediyorlar...”
*
Hâlâ merak edecek misiniz asıl suçluların niçin bulunamadığını?..
Ya da hâlâ soracak mısınız:
“Gerçek fail kim?..”
Dinleyin o zaman bu gece...
Ölü evlerine dönmüş yuvaları, sevgilinin burnunu çekişini, annelerin duasını, babaların kahırlarını, çocukların babaları için ağlayışını...
Demir kapı seslerini...
Hücrelerden gelen “of”ları...
Hâlâ soracak mısınız:
“Uğur Mumcu’yu kim öldürdü?..”
|