Yazara:
“Milletin yerine sen mi karar vereceksin?..”
Çizere:
“Millete rağmen öyle çiz, böyle çiz olmaz...”
Patrona:
“Sen işine bak... Millet ne isterse o...”
İşçiye:
“Sana mı yetki verdi millet, bize verdi... Millet bize verdiğine göre kim tespit edecek, şöyle mi olsun, böyle mi olsun?..”
Emekliye:
“Milletin iradesi tecelli edecektir, yoksa öyle ben isterim yok...”
Çiftçiye:
“Kararı millet verdi, sen git ek, biç...”
Öğretmene:
“Yav millet bize yetki vermiş, sen konuşuyorsun...”
Öğrenciye:
“Millete saygılı ol, millete...”
Çevreciye:
“Millet burada, eşkıya mısın?..”
Yargıya:
“Millet karar verdi ey yargı...”
Üniversiteye:
“Kapıdan millet girecekse girer...”
Doktora:
“Milletin hizmetinde ol milletin...”
Eczacıya:
“Sen mi bileceksin, milletim mi bilecek?..”
Avukata:
“Önce millet ne istiyor, ona bak...”
Savcıya:
“Millet iradesi verir kararı, sen verecek değilsin... ”
Baroya:
“Senden görüş isteyen yok ki... Millete rağmen yönlendirme yapma...”
Esnafa:
“Bize yetkiyi millet vermiş mi, vermiş... Sen hizmetini yap...”
Askere:
“Milletin iradesine saygılı olacaksın, o kadar...”
Sivile:
“Senin iraden, millet iradesinden üstün değil... Bakacaksın önce milletim ne demiş...”
Muhalefete:
“Ey muhalefet... Milletim sana görev vermedi ki, bize verdi...”
Gence:
“Millete yakışacak adap içinde ol, adap...”
Kadına:
“O meydana gidiyorsun, millet var mı, yok...”
Erkeğe:
“Millete kulak ver millete...”
*
Bence vatandaş sussun...
Millet kızıyor...
|