Durup dururken ağzına Atatürk’ü alınca anladım…
Bir dümen çeviriyor…
*
Bir ev fotoğrafı çıkartıp gösterdi televizyonda…
Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’ye bir ev yapmışlar Makedonya’da…
O an “gitti” dedim…
Ama neyin “gittiğini” bilmediğim için…
*
Dün ortaya çıktı…
Atatürk’ün çiftlik evi Suudi Arabistan Kralı’na gitmiş…
Mustafa Kemal’in kendi parası ile alıp içine ev yaptırdığı ve millete armağan ettiği çiftliği ahbapları şeriat kralına satmışlar…
*
Çüş…
*
Daha ben yakaladığım eşe dosta “bir halt karıştırdıklarını nasıl bildim” diye anlatıyordum ki…
Bu kez Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdikleri metinde, milletvekili yemininden “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma…” bölümünü çıkarttılar…
Yeminin içine “mukaddesatım” kelimesini koydular…
Yani Atatürk devrimlerini değil…
Dine, imana, kitaba bağlı kalacakmış badem…
*
Derken…
Atatürk’ün heykeline saldırdı…
BDP’nin Apo heykeli saçmalığını bahane ederek “CHP oldular, bakıyorsun heykel olayına girdiler” dedi…
Terörist başı ile Atatürk’ü aynı kefeye koydu mu?..
“Saddam’ın, Stalin’in, Lenin’in, Tito’nun, Esed’in heykelleri bir bir yıkılıyor” diyerek ne kadar faşist varsa onları da ekledi içine…
“Kaya” dedi…
“Beton” dedi…
*
Kustu…
*
Tutamıyor kendini…
Zaman zaman Atatürk’ten söz ederek tiyatroyu deniyor… Atatürk’ü silmek için dahi Atatürk’ün eserlerine muhtaç olduğunu biliyor çünkü…
Atatürkçü oluyor bir an…
Ama…
Birden nefret pırtlıyor…
Bilinçaltı fırlıyor…
Elinde değil…
Tutamıyor…
Ali Rıza Efendi’ye ev yaptırdığını söylemesinin hemen ardından… Üç gün içinde Atatürk’ün anısını Arap şeyhine satıp, devrimlerini yeminden çıkarıp, faşist diktatörlerle ve teröristlerle aynı kefeye koyuveriyor…
*
Az kaldı…
Kafalarına Atatürk düşecek…
|