“Türklerin senelerce uğradığı haksızlık, hakaret ve baskının yarattığı reaksiyonla kurulan Türk Belediye Meclisleri’ni hazmedemeyen Rumlar, mütemadi surette tahriklerine devam etmekte ve Hükümetin Türk halkına verdiği haklardan onu mesul tutmaya çalışmaktadırlar. Bahusus son çıkarılan Belediye kanunları şımarık, terbiyesiz, küstah, gaddar ve bugün her cinayeti işlemekten zevk duyan Rumları o kadar hiddetlendirmiştir ki yedisinden yetmişine ağızlarından çıkanları kulakları işitemez oldu.” 1958
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Bir zamanlar üzerinde güneşin batmadığı İngiliz İmparatorluğunun süresini çoktan doldurmuştur. Şimdilerde dört adet ada üzerinde Birleşik Krallık olarak varlığını sürdürmek için direniyor. 18 Eylül 2014 gününde İskoçya’da yapılan halk oylaması sonrasında alınan birlikten ayrılmama kararı sonucu bile birliğin içten çatırdamaya başladığının göstergesidir. Hiçbir şeyin eskisi gibi düzgün olmayacağının bilincinde olanlar kollarını sıvadılar. Oylama öncesinde verdikleri sözleri nasıl yerine getireceklerinin hesaplarını yapıyorlar. Bunları fazladan önemsemiyoruz.
Oylamaya halkın katılımının beklenenin ötesinde yüksek çıkmasını İskoçların ülkelerine olan bağlılıklarının bir göstergesi olarak okumak gerekiyor. İlerlemiş yaşına karşın sandığa koşanları takdirle karşıladığımıza vurgu yapmak istiyoruz. Bunlar arasında 91 yaşında olan Alman kökenli Iskorya Hildegoard Reid sandığa koşarak oyunu kullandı. Oyumu kullanmazsam cezası ne kadardır diye sorgulamadı...
Oylama öncesinde değişik senaryo ve olasılıklar havalarda uçuşuyordu. Genel beklenti ayrılma konusunda sonucun ‘hayır’ çıkacağı yönünde idi ve öyle gerçekleşti. Sonucun ayrılma olarak çıkması sonrasında AB’nin temellerinin dinamitleneceği endişesi şimdilik başka baharlara ertelenmiştir. Umalım sonucu Arap Baharları gibi oluşmasın... Avrupa anakarasında son dönemde ivme kazanmış olan ulusalcı ve ayrılıkçı söylemleri ısrarla dillendirenlerin de boş durmayacaklarının bilinmesi gerekiyor.
Önümüzdeki dönemde ayrılıkçıların başarılı olmaları AB’nin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılacaktır. Geçtiğimiz günlerde İsveç’te yapılan seçim sonrasında ırkçı İsveç Demokratlarının da başarılı çıkarak kilit parti durumuna gelmesinin de dikkate alınması gerekiyor. Şu andaki AB’nin 28 üyeli hantal bir yapıda olduğu biliniyor. İspanya, Fransa ve diğer birlik
içindeki ülkelerde varolan ayrılkçı yapılar birliğin sorgulanmasını da beraberinde getirecektir. Belçika’da Valonlarla Flamanlar resmen ayrılmadılar. Buna karşın ele güne ayıp olmasın diye birlikteliklerini zorlama ile de olsa sürdürüyorlar.
İskoçların son iki yılda Birleşik Krallıktan ayrılabilmek için yoğun çaba harcadıkları biliniyor. Ayrılıkçıların alınan bu sonuçtan sonra verilen sözlerin yerine getirilmesi sonrasında bile ellerini böğürlerine basarak beklemeyeceklerini kaydetmek istiyoruz. Çünkü ayrılık virüsü kanlarına girmiştir. Yapılan oylama sonrasında ‘Bağımsızlığın’ kuşaklar boyu geri atıldığı yaklaşımlarının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Avrupa anakarasında ırkçılığın prim yaptığı günlerden geçerken İskoçya olayını saman alevi olarak kabul etmemek gerekiyor. Saman alevinin söndüğü düşünülürken içten içe yanmayı sürdürdüğünün de unutulmaması gerekiyor. Bulma etme dünyası dedikleri bu olsa gerek...
Kıbrıs’ta karşımızdaki unsurun en önde gideni “çözüm için koşulların uygun olduğunu” söylerken Yunanistan Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin uluslararası meşruiyeti çiğnemeye devam ettiğini belirtiyordu. Böyle bir ortamda aceleye getirilerek yapılması düşünülen halk oylamasının sonucunun da her iki taraf içinde hüsran olacağının bilinmesini istiyoruz.
Böyle bir oylamanın çözümsüzlüğü iyice pekiştireceğinin görülmesi gerekiyor mu ne...
Yine de Bayramınız kutlu olsun...
SEVGİ ile kalınız...
03 Ekim 2014 - Ankara -
|