“Bir defa biz Türkler herkesten ziyade Ada’nın tekrar eski günlere kavuşmasını bütün kalbimizle temenni ederiz… Bunu da temin edebilecek ‘Sayın Lord Radcliffe’in getireceği muhtariyet değildir’. Ancak hükümetin alacağı daha zorlayıcı ve daha şiddetli tedbirler sayesinde mümkün olabilecektir” 1956
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Son günlerin başat konusunun Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan savaş olduğunu söylersek fazladan abartmış olmayacağız. Buna koşut BM yaşananlara başka pencereden baktığından olacak suçsuz insanların yaşamdan koparılması sürgit ediliyor. İş o noktaya doğru koşar adım giderken yaşamdan koparılanların sayısı üzerinden başarı öyküsü yazılmaya çalışılıyor. Buna koşut BM’de yaşananları iki ülke arasında yaşanan anlaşmazlık olarak tanımlamayı sürgit ediyor.
İki ülke arasında yaşananların ekonomilerini zayıflattığı düşünülürken yapılan açıklamalara bakılırsa fazladan etkilenmedikleri anlaşılıyor. Bu durum savaşın daha uzun süre sürgit edeceğini gösteriyor. Yaşananların adına ne derseniz deyiniz sonunda Ukrayna Ulusu diye bir ulusun doğmakta olduğuna yakın gelecekte tanıklık edeceğiz gibi görünüyor. Yaşanan olaylardan kârlı çıkanların Amerika ve bazı AB ülkeleri olduğunu söylemek olasıdır.
Karşılıklı olarak uygulamaya sokulan ambargolardan en az zararlı çıkan ülkenin Rusya olduğu anlaşılıyor. Doğalgaz vanasını elinde tuttuğu için önümüzdeki kışın bir hayli çetin geçeceğinin işaretleri geliyor. Bir yandan doğalgazda kısıtlama uygulanırken aynı anda ödemelerin Ruble ile yapılmaması halinde doğalgazın tamamen kesileceği konusunda uyarılar da yapılıyor.
Bugüne değin sürekli olarak siyasi konularda açıklama yapmasıyla bilinen BM Genel Yazmanı Antonio Guterres, şimdilerde dünyanın içinden geçmekte olduğu sömürü düzenine dikkat çekiyor. Yaşanmakta olan enerji sıkıntısı konusunda zararlı çıkan ülkelerin başında yoksul ülkelerin gelmekte olduğunu vurgularken doğalgaz ve enerji şirketlerini “anlamsız açgözlü olmakla” suçluyor. 2022 yılının ilk çeyreğinde büyük enerji şirketlerinin toplamda 100 milyar dolarlık kâr ettiklerini söylüyor. Bir başka çağrısı da bu kadar büyük miktarda kâr eden enerji şirketlerinin kazançlarını vergilemediklerini ve bu davranışlarını ahlâk dışı olarak tanımlıyor.
Bir Alman gazetesi Kıbrıs’ın güneyinde teyit edilmemiş 510 milyar metreküp doğalgaz bulunduğunu ve söylenen miktarın Almanya’nın 5 yıllık gereksinimini karşılayacağını yazıyor. Olasılık olarak da olsa bu gazın 2027 yılından önce kullanılamayacağı buna karşın bunun Almanya’ya ulaşabilmesi için yapılacak harcamaları hangi ülkenin yapacağı konusunda belirsizlik yaşanıyor. Bu haber bile karşımızdaki unsuru heyecanlandırmaya yetmemiş olacak ki Eni ile Total ortaklığının da aynı miktarda gaz bulduğu haberleri Rum basınında yer alıyor. Aç tavukların nerelerde gezindiklerini mutlaka biliyorsunuz.
Geçtiğimiz günlerde karşımızdaki unsur tarafından her yıl düzenli olarak yapılan ada dışında yaşayan Rum derneklerinin temsilcileri ile Lefkoşa’da toplantı yaptıkları açıklandı. Yapılan konuşmalarda siyasi alanda hangi noktada bulunduklarını içeren bilgiler verilerek lobi çalışmalarına katkıda bulunmaları isteniyordu. Buna karşın bizlerin benzer konularda yeterli çalışmaları yaptığımız söylenemez. Bu amaca hizmet etmek için zamanın geçmediğini düşünüyoruz.
Bunu sağlamak için de el ele vererek çalışmalara başlamamız gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
26 Ağustos 2022 - Ankara -
|