Sevgili okurlarım, dost ve tanıdıkları bir bir kaybediyoruz. Her kaybedişin ardından yüreğime birhüzün çöküyor. Ölümü öldüremeyeceğimizi, her canlının mutlaka ölümü tadacağını bile bile.
Ölümün yaşı ve zamanı yok. Bir kaza ve ani bir bitişle ecel, bir dostumuzu aramızdan alınca, bunu içimize sindirmekte güçlük çekiyoruz. Ölümün mantığımıza sığacak bir kuralı olmadığını bildiğimiz halde!
Çünkü kaybettiğimiz her dost, her değerli insan kendisiyle birlikte bizim iç dünyamızdan da bir şeyleri söküp götürüyor. O ölünce çevremizi o içinde yaşarken olduğu kadar dolu ve değerli bulamıyoruz.
Çalışma ve yaşama gücümüzü besleyen iç kıymetlerden bir şeylerin eksildiğini hissederek karamsarlığa bürünüyoruz.
İşte rahmetli Naci Alan bunlardan birisi idi.
O değerli insanın anıları hafızamda taptaze duruyor. Sevgi dolu temiz yüreği, her zaman gülümseyen gözleriyle olgun, bilgili ve iyimser bir insan olarak.
Naci Alan hakkında idi ile biten cümleler kurmak, bana çok zor geliyor.
Bulunduğu her toplumda kendisiyle birlikte bir seviye götüren kişiler vardır. Değil onların meclisinde olmak, onların var olduğunu düşünmek bile bir rahatlık, bir huzur, bir tatlı övünme verir insana.
İşte rahmetli Naci Alan bunların en önde gelenlerinden birisi idi.
Bu değerli insanı yıllardan beri tanıyorum.
Acı tatlı anılarıyla bu yılların birikimini ifade etmek çok zor. Çünkü Naci Alan bir erdemler yumağı idi.
Onun 3 vasfına kısaca değinmek istiyorum:
İnsan Naci Alan, Dost Naci Alan, Değerli bir gazeteci olarak Naci Alan
İnsan olarak Naci Alan bizim gözümüzde medeni insanın bir simgesi idi. Yaratılıştan nazik, saygılı, samimi, insancıl, her zaman sağduyulu ve iyi niyetli bir insan idi. Olgun, alçak gönüllü, gösterişten hoşlanmaz, sessiz ancak coşku dolu idi…
Kelimenin tam anlamıyla dürüst, pazarlıksız, ödün vermeyen, başı dik, kendisiyle tutarlı, ölçülü, üstün ve hızlı bir zekâsı vardı.
Çünkü o hayat üniversitesini bitirmişti.
Çok sayıda hizmet ödülü almış usta bir gazeteci idi…
Şakayı çok severdi. İsterdi ki çevresi de, kendisi gibi herkesle şakalaşsın, barışık, ahenk dolu, sevgi dolu hoşgörü içinde olsun…
İşte rahmetli Naci Alan yüreği sevgi dolu böyle güzel bir insandı…
Her fani gibi o da, değerli bir evlat yetiştirerek bu dünyadan göç etti.***
Naci Alan dostluğu ile karşısındakine kıymet veren insanlardan idi. Her girdiği çevreye kişiliği ile olgun ve asil bir huzur getirirdi. Her şeye filozofça bir hoşgörü gözlüğü içinden bakardı. Onun çelebilere has mütevazi, özverili ve kadirbilir yüzünü görünce, hayatın bir çıkar yarışması ve küçüklükler dışında asil amaçlara yönelmiş gerçek insan neslinin tükenmediğine sevinir ve ferahlardınız.
Yapmacıksız, olabildiğine doğal, sevecen, temiz, özenli, ışıklı ve gülümseyen görünümü, her an yeni bir espriye hazır hissi veren, zeki gözleri ile ona rastladınız mı içiniz açılırdı.
Onu tanıyan herkesin de, bu duyguyu benimle paylaşacaklarından eminim.
O artık aramızda yok… Zamansız ve birçok anı bırakarak ayrıldı.
Acımız büyük…
Güle güle Naci Alan. Mekanın Cennet olsun. Seni hiç unutmayacağız.
Başın sağ olsun Peyman Hanım,
Başın sağ olsun Tuncay Alan,
Başınız sağ olsun Anayurt Gazetesi çalışanları.
Anayurt babasız kaldı...
Başımız sağ olsun…
M. Yahya EFE
|