Sevgili okurlarım, Türkiye nasıl bir ülke?
Çağdaş ve medeni bir ülke…
Peki, çağdaş medeni bir ülkede bu kadar hırsız, soyguncu, yalancı, ahlaksız ve teröristin ne işi var?
Medeni bir ülkede ceza evleri bu kadar tıklım tıklım dolar mı?
Medeni bir ülkede mafya cirit atabilir mi?
Medeni bir ülkenin sokaklarında; değnekçiler, tetikçiler, adam kaçırarak infaz yapabilir mi?
Medeni bir ülkede bu kadar terörist türer mi?
Büyük şehirler terörün vazgeçilmez pazarları haline geldi.
Böyle olmasına rağmen, siyasilerimiz, ülkedeki güven ve istikrar ortamının Türkiye’yi bu günlere taşıdığını, yarınlara da taşıyacağını ifade ederek;
“Ülkemizde ki huzur, güven, diyalog ortamı, demokratikleşme çabaları, her şeyin ötesinde güven ve istikrar ortamı Türkiye’yi bugünlere taşımıştır, yarınlara da taşıyacaktır.” diyor.
Başbakanın açıklamasına da bakarsanız; ülkede güven ve huzur ortamı var. İktidar terörle mücadelede asla taviz vermiyor, güvenlik güçlerinin arkasında duruyor.
Böyle güven ve istikrar ortamı olmaz.
Neresinden bakarsanız, gerçeklerden uzak, ciddiyetten yoksun tespitler.
Şehirlerimizin suç ve suçlular cenneti haline gelmesini, şiddetin okullara sıçramasını, siyasilerin iddia ettiği gibi, medyanın abartması veya tesadüf sayabilir miyiz?
AB’ye uyum adı altında yasaların kuşa çevrilmesi, kurumlar ve güvenlik güçlerinin görevlerini yapamaz hale getirilmesi değil midir?
Herkesin kendi güvenliğini sağlama derdine düştüğü, devlet otoritesinin zaafa uğradığı, suçluların yaptıklarının yanına kar kaldığı bu tablonun acaba neresinde “istikrar, güven ve huzur” var?
AKP iktidarında bölücü terör ne oldu?
Terördeki bu tırmanış mıdır, “istikrar, huzur ve güven ortamı”?
Nasıl olmuştur da, güvenlik güçlerinin insanüstü mücadeleyle yok olma noktasına getirdiği terör, kısa sürede yeniden hortlamıştır?
Terör, son günlerde artık dağdan çok şehirde eylem yapıp, halkı sindirme veya aldatma yoluyla siyasallaşmıyor mu?
Terörist başı meclis gündemine taşınmak istenmiyor mu?
Türkiye nasıl bir ülke oldu?
Asıl suçlu zehir tohumlarını ülkenin bu kutsal topraklarına dikenlerde.
Ne uğruna göz yumuldu bu bölücülere?
Oy uğruma değil mi?
Geleceğe umutla bakmak mecburiyetindeyiz.
Milli birlik ve dayanışmanın sarsıntı geçirdiği, anarşi ve terörün kol gezdiği bu günler artık geride kalmalıdır.
Milletimizin bu acılı günlere tahammülü kalmadı.
|