Zülfümden bir tutam daha düştü
İnandıramaz kimse beni , yaşam sadece bir düştü
Çünkü karda uyurken donup yaklaşınca ebedi uyku
Deniz tutar insanı. Hepimiz bir gün uyanacağız .
Bugün yılın son günü. Ne takvimdeki son yaprak geçmiş br yıla tutunacak ne de bir bebek sonsuza kadar annesinin memesine . Tutunduğumuz ip hakikatli ise bizi uçurumdan kurtaracak.
İnsanoğlu der ki tutulmamış sözler üzerinden birarada tutabilmek ne mümkün dağılmış parçaları. Oysa parçalayabilmek imkansızdır bir bütünü. Kendini tutamayınca, ayakta tutmakta zorlandığımız ne var ise imtihanımız ,tutunduklarımızla olacak. Bir sene daha geçecek kar taneleri kristal cama yine tutunacak, sarılır gibi billur şeffaflığın şefkatine.
Bızdık topu tutacak,küçük afacan tuttuğu gibi sofradaki masa örtüsünü çekecek, yumurcak babasına balon diye tutturacak sonra büyüyüp babası ile balık tutacak. Talebeler ayrı ev tutacak, askere alınan evlatların elleri silah tutacak. Kimisinin eline faraş tutuşturulacak .Ölümden dönenler yaşama tutunacak , Tecrübeler yaşayacağız ikaz niteliğinde kimi zaman hafifçe kolunmuzdan tutacak görünmez bir el.
Kimi mikroplu kapı kollarını tutacak hastalanacak. Bazı koltukların kumaşı solmaya yüz tutacak, kimisinin darda iken istemeye yüzü tutmayacak. Kimi zaman birilerini uyku tutmayacak.Kimi ise uyandığında kalkmak için karyolasına tutunacak.
Kaptanlar dümeni tutacak .Aşıklar el ele tutuşacak, ilgilerini canlı tutacak. Ağaçlar tepenin yamacına tutunacak.
Tutuşunca tutku,tutulmaz insanın nutku ,
Aklı kalbinden başka yere tutunmuş değil
Kristal damlacıklar cama tutunuyor ,
Hiç kimse nefesini alıp,içinde tutamaz
Tabiatın kendisindedir bu meyil
Kırılgan avuçlar ellere giyilmiş eldiveni tutmaz
Elden bulaşmasın diye bir siğil
Bolkepçe sözcükler ,vakur sukunetin yerini tutmaz
Sabaha kadar yağarsa bu kar belki tutar.
Kimisi kızıp diğerine kafa tutacak,kimi tutucu kalacak kimi ise kendini değişime açık tutacak.Kimi sımsıkı tuttuğu parmakları gevşetecek kimi eskisinden daha da sıkı sarılacak.
Kimi tutunacak bir dal bulacak , kimisi bindiği dalı kesecek olan baltayı tutacak.Kimisi ağzı ile kuş tutsa değiştiremeyeceklerine hayıflanacak.
Kalelerin kapısına nöbetçiler tutulacak. Tavşana kaç, tazıya tut diyen tutarlı-tutarsız Obur dünyalılar kaynakları ve ticareti ellerinde tutacak, Yalakaları onların arkasında saf tutacak. Kimi ülkeler milyarlarca dolar tutarında borçlanacak. Kimisi oyunda zar tutacak. Kimi aldığı parayı sahte mi diye ışığa tutacak. Haklı-haksız birileri tutuklanacak. Bazı muhasebecilerin hesabı tutmayacak. Bazıları ise hesabı tutturmak için hile yapacak. Akıl tutulmaları yeni yılda da yaşanacak.Vicdanı susmuş zalimler şehirleri ve masumları ne yazık ki yine topa tutacak. Tutmasa keşke.
Kar tutacak tutmasına da kimi zaman da yağmur yağacak. Birileri sağanağa tutulacak.
Yaşlanınca nineler kafam tuttu deyip müziğin sesini kısacak Herkes elinde tuttuğu ne varsa er geç bırakacak. Yumacağız bir gün gözümüzü, bedenimiz tabutundan çıkarılıp kefen bağlarından tutularak kabir çukuruna indirilecek. İşte böyle şeyler olacak 2015’te .
Kimileri ise bir Şiir tuturacak ...
Kökünden sarsılan ne varsa
Cılızlaşmış kökü sağlamlar mı bir perhiz ?
Beyaza dönünce gece ,istridye içindeki kum tanesinin
İnciye dönüşmesine sevinen kar tanesi kadar güzeliz.
Sui-zanla, sui-kasdımız yok. “biz” emsal bile değiliz
ekilen tohumlar boy atıyor, avuçlarında yosundan filiz.
Kopanı bağlamak değil, biz koparmamakta ehiliz
O’nun ipi dışında ,her bükülmüş sicim bir dehliz.
kâh hırçınlaşır kâh durgunlaşır
kâh alçalır ,kâh kabarır bu dalgalar
zifirî bir karanlıkta nuruyla arz-ı endam ederek
Bak,işte düştü sahile ip gibi taze ilk kar
Sökün kalbi yerinden , sökün
Ege mavisi bir kar yağıyor,başlar öykün
Silüeti semada serçeler, birbirlerine düşkün
Yol yakınken dönelim ama ne yöne ?
Çalıyor kâinatta ezgilerin, ninnin, türkün
İçindeydiler daha dün ormandaki sırça köşkün
Ey İnsan! sen cins-i latif, sen de kudret
Olur ya insan yorgun, bitap, kırgın, küskün
Karda büzülmüşleridi altında ezildikleri beyaz yükün
Hesap çıkıyor diyorlar ki belki toplanmadı “Yekûn”
Aklının yattığına kalbin varmaz iken
Gönlünün onay verdiğine aklın susuyorsa
O da olabilir der size, “Biz” mümkün
Uçurumdan çekip alın onları doğmadan yeni gün.
Lakin, aklın yatmıyor ,gönül de susamıyorsa
O susuzlukta sahiden kayıp ise ab-ı hayat
Hakikatli masal biter,başlar gerçek yaşam öykün
Şayet ,dikiş tutmuyorsa düğümlenmiş gergin ip,
Bizim elimiz hiç gitmiyor ,
İnceldiği yerden kopmadan ,varın siz sökün
H.Çiğdem Yorgancıoğlu
Yedi münzevi gündüz,hanede sekiz gece
31 Aralık 2014 İstanbul İlk Kar*