1.Kişi - caSUsa düzenlenen SUikastın şüphelisi için SUç duyuruSU yapıldığında, o Şehrin maSUmiyetini kanıtlanması için hoşnutSUz Suallere maruz kalması bir haksızlık olurdu. SU akar deli bakar. AndolSUn ki, bu şehri tabiatın güzelliğine iade edeceğiz.
2. Kişi - havanda SU dövüyorlar vallahi. Aman aman, o şehri Allah koruSun. Allah sıhhate kavuşturSUn. Olan biten tekil olsun ve artık sonuncuSU olsun.
Dinleyici - Gürültülerin uğultuSUndan zor duyuyorum. Neden bahsediyorsunuz kuzum siz ikiniz?
1.Kişi -Onu ve onları tanıyor muSUnuz yoksa, size Aşk olSUn? MantoSUnu alıp gitmek isteyen “O şehri”. Kimin dümen SUyuna giderse gitsin ihmal veyahut kastetmek suretiyle, yeşil alanların düzenlenmesinden yokSUn, şehircilik, imar planı, kent tasarımı ulaşım ağı gibi şehir dokuSUnu hatırlatacak her nevi konuda çözümsüzlükte bırakılan “O şehri” ve onun mimarlarını.
Mimarlarının SUyunun ısındığı SU götürmez bir olumSUz gerçek. Duymadınız mı yoksa?
Dinleyici -Yok Duymadım. Sağır Sultan Duymuş mu? Kimin için olumsuz?
1.Kişi -Sultan dediniz madem şöyle başlayayım. Bulanık SUlarda balık avlayan, NüfuSU ve yokSUlluğu her geçen gün orantısızca artan ve uyumSUzlukla ahengi bozulan İstanbul’un metroSU için iki kıtayı birleştirmek SUretiyle yapılan ve SU tankları ile yerine yerleştirilmiş olan Marmaray tüp geçidinden geçerken, halkın SUyun dibini görme beklentilerinin hayali de geçecek gözbebeklerimizin hareli rayından.
Bir rivayete göre dün gece şu fısıltıları duyduğum söyleniyor; 21. yüzyıl… Yıl, iki bin çok. SUltanahmet ve İstanbul SUrları üzerinden geleceğin SUltanı orduSUna akşamüstü SUları USUlüne uygun olarak, henüz güneş batmadan, yedi tepesi yok edilmiş, memleketin beşte birinin yığıldığı, göğe sonSUZ basamaklı merdiven çıkan çok katlı ve sözde USlu binalarla çevrili, kuşkuSUz ki, rant kaygısı ile tarumar edilmiş, eğri oturup eğri söyleyen maSUmiyeti iğdiş edilmiş şehre bir göz gezdirme emri verirken, diğer yandan geçmişin yaşanmış hikâyelerİnin kurguSU doğrultUSUnda, SUda yanan Grejuva ateşini anlatıyordu .
2. Kişi -Evet evet… Mişli geçmiş zamanın USlu mazisinde konuşuyorlarmış ve akan SUlar duruyormuş. Durmak mı belki de kuruyor. Ya da taşıyor SUlar. Taşıyor sellerde irin kusuyor bu iltihaplı şehir.
Dinleyici - Şehir taşıyor mu herkesi? İçinden dışına mı, dışından içine mi taşıyor?
1. Kişi - İçi dışı bir. SU uyur düşman uyumaz, Taşımıyor işte bu belli. Taşıma su ile değirmen dönmüyor. Diyorlarmış ki, memleketin birinde çoğunluğu aç SUSUz, SUyun başındakilerce SUsturulmuş, Allah muhafaza olası zelzelesi her an puSUda bekleyen, saman altından yürütülen SU nedeni ile şantiyeye çevrilmiş biricik şehrin bir kaşık SUda boğulmuş hukukSUz ve kuSUrlu siyasi geleceğini, sorunlarını göz ardı edenler tabii ve tarihi güzellği dekoratif unSUr olmakla sınırlı bırakmakla yetinmeyip, bir de hala zihinleri SUni gündemle meşgul ediyorlarmış.
2. Kişi - USul yönünden yapılan itirazlarının hukuki zemini ve tarihi siluete etki eden katların yıkılıp yıkılmamasından bahsediliyormuş. Bir de, gökdelenlerin uygulama imar planları ve yapı ruhsatları elden ele gezdiriliyormuş.
Dinleyici - Ya bak. Tüh tüh tüh… “Görüp duyduklarınız gerçek midir?”, soruSU ile karşılıyorSUnuz.
1. Kişi - Gerçek mi? Gerçek nedir ki? Beş duyu... Hakikat deseniz anlarım. DogrUSU planın kurucuSU, oyuncuSU, ipuçları, suçlu, casus, suikastın failleri hepsi sahnede. Lakin amacımız metaforda bir “Cinayet Romanı Repliği” yazmak değil, bir şehri şiir gibi USlu, aklı başında ve gönülde yaşamak.
Bunu söyler söylemez O an hem sağında hem solunda iki bahçesi olan gül yanaklı tek katlı evlerin oluşturduğu bir şehri hayal etmenin coşkuSUnda, “Sanki bir cennettir bu şehir tasviri. Vapur Düdüğü ve martı çığlıkları sonrası derin bir sessizlik. Dinleyici etrafında kimseyi göremez. Hakikat rüya görmez der ve karyolasının karşısındaki asırlık İstanbul gravürüne bakıp gün batımı zamanı uyumak yoruyor der.
|