Sevgili okurlarım, iyi bir insanın taşıması gereken temel özelliklerden birisi de saygılı olmaktır.
Saygı, insanın kendi kişiliği ile başkalarının kişiliğinin arasındaki sınırı bilip o sınırı aşmamasıdır. Kendi aleyhine dahi olsa başkasının hakkına, hukukuna özen göstermesidir.
Ancak saygının sınırının ne olduğu; kimlere, nereye kadar saygı gösterilmesi gerektiğini yeteri kadar bilemiyoruz
Saygı ölçüleri kültürden kültüre farklılık gösterir. Bizim kültürümüzde yaşlılara saygı göstermek önemsenirken başka kültürlerde önemsenmeyebilir. Yine bizim kültürümüzde yardımlaşmak, yardıma gereksinimi olanlara bağışta bulunmak çok önemlidir. Fakat örneğin Japonya’da yaşayan bir insana yardım etmek, para vermek onun kişiliğine yapılmış bir hakaret ve saygısızlık olarak kabul edilebilir. Saygı ölçütlerini bu kültürel farkları göz önüne alarak belirlemek gerekir.
Aynı kültürün içinde de, saygı ölçülerinde birtakım değişiklikler olabilir. Zaman içinde değer yargılarında değişmeler görülebilir. Örneğin itaat kültürü ve otoriteye gösterilen aşırı saygı kişinin özsaygısı aleyhine işlediği için bu konudaki ölçüleri yeniden düzenlemek gerekir.
Ben yere düşen ekmeğin üstüne basan insan görmedim, ama yere düşen insanı tekmeleyen çok kişi gördüm.
Ülkemizde, yere düşen ekmeği görünce basmayız, yerden alır öper başımıza koyarız. Bu ekmeğe olan saygıdır.
Fakat düşen bir adam görürsek, basar geçeriz.
Bu insana olan saygısızlık değil mi?
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, orada görgü kurallarına uyarak günlük yaşamlarında daha saygılı davranırken, Türkiye’ye geldikleri zaman, bu saygıyı yitiriyorlar. Yurt dışında yerlere çöp atmazken, ülkemizde yerlere çöp atıyorlar ve tükürüyorlar.
-“Niye yapıyorsun arkadaş ayıp değil mi” dediğin zaman, aldığınız yanıt malum,
-“Herkes böyle yapıyor” diyor.
Bu saygısızlık değil mi?
Siyasilerimiz yurt dışına gittikleri zaman, yabancılarla yaptıkları görüşmelerde, bir birlerine karşı daha saygılı davranırken, yurt içinde vatandaşlarımıza “yürü lan” diye hitap ederek onların onuru ile oynuyorlar. Bu vatandaşa saygısızlık değil mi?
Anne ve babalarımız başta olmak üzere; yaşı bizden ileride olan, tanıdığımız olsun ya da olmasın bütün büyüklerimize karşı saygı göstermek dini, milli ve insani bir görevdir.
Günlük hayatımızda saygılı olmak son derece önemlidir. Amir memuruna, memur amirine, işçi işverenine, müşteri satıcısına, kişi dostuna saygılı olmazsa, böyle bir toplumda mutluluktan söz edilemez.
Mutlu bir toplum olabilmemiz için, saygılı birer insan olmalıyız.
|