Sevgili okurlarım, insanlığı içinde bulunduğu karanlık dünyadan kurtarmak, onlara kılavuzluk yaparak yollarını aydınlatmak üzere ışıklar saçan bir kandil olarak seçilmiş ve vazifelendirilmiş olan sevgili Peygamberimizin (s.a.v) dünyaya teşrifleri olan Mevlidi Nebevi asırlardır milletimiz tarafından “Mevlit Kandili” olarak kutlanmaktadır.
Süleyman Çelebi’nin kaleme aldığı “Vesiletü’n Necat” isimli şiirin, mevlit adıyla, yüzyıllardır sevinçte, tasada, doğumda ve ölümde okunması ve bu geleneğin bugünde canlı bir şekilde devam etmesi, peygamber sevgisi etrafında teşekkül eden milli ruhun bir ifadesidir.
Yüce dinimiz, huzurlu ve mutlu dünyamızın en büyük sevgi kaynağıdır. Bu noktadan hareketle, dini tefekkürü cami dışına taşımak, değerli ilim adamlarımızın araştırmalarını ve düşüncelerini halkımıza aktarabilmek için, mevlit kandili hayırlı bir vesiledir.
Bu inançla Türkiye Diyanet Vakfı, yüzyıllardır bir ilim ve kültür bayramı şeklinde kutlanan mevlit geleneğini canlandırmayı amaçlamıştır.
Bu düşünce ile peygamberimizin doğum gününü içine alan haftayı “Kutlu Doğum Haftası” olarak ilan etmiştir.
Bugün millet olarak, Kutlu Doğum Haftası’na ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Bugünleri nasıl değerlendirelim, neler yapalım diyorsanız size şu tavsiyelerde bulunabiliriz.
Peygamberimizin getirdiği mesaj bir huzur kaynağıdır. Bu huzur kaynağından istifade edebilmek için O’nu ve O’nun getirdiği nuru tanımak gerekir. Bu amaçla Allah Rasulü’nü (sas) tanıtan kitaplar okuyabiliriz.
Okuduklarımızın kalıcı olması için de, öğrendiğimiz bilgileri başta aile fertlerimiz olmak üzere çevremize anlatabiliriz.
Peygamberler zincirinin son halkası Peygamberimiz Aleyhisselamdır. Onunla, peygamberlik zinciri tamamlanmış ve ilk halkayla onunla bütünleşmiştir. Nübevvet müessesesi onunla hitama ermiş ve ilahi vahiy onunla kemale ulaşmıştır.
O aynı zamanda, kusursuzluğun, eksiksizliğin, mükemmelliğin ve kemalin eşsiz bir temsilcisidir.
Dünyada hiçbir fani Peygamber Efendimiz kadar sevilmemiş ve onun kadar ilgi görmemiştir.
İnsanlık, küfür, kin, intikam, düşmanlık, zorbalık ve zulüm saltanatından, onun Allah katında getirdiği din sayesinde kurtulmuştur.
Peygamberler, dinin insanlığa sunduğu son model insan konumundadırlar. Müslümanlar için Hazreti Peygamber model insandır.
Çünkü o bir taraftan, Allah’ın buyruklarını olduğu gibi insanlara ulaştıran, diğer taraftan da, ilahi buyrukları gündelik hayatında en iyi şekilde uygulayarak, başka insanlara örnek olandır.
Hazreti Peygamberi örnek almak, inanan insan için öncelikle dini bir vecibedir. Onun dünyayı şereflendirdiği güne kadar akın karadan, gecenin gündüzden, gülün de dikenden farkı yoktu.
Günümüz insanı, bugün Peygamberimizin nasıl örnek alınması gerektiği konusunu son derece iyi bilmek ve anlamak zorundadır. Bu bir mecburiyettir.
Sevgili Peygamberimizin dünyaya teşriflerinin kutlandığı Kutlu Doğum haftasına ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Kutlu doğum haftamız kutlu olsun.
|