Türk Medeni Kanununun 145 b. 2 hükmüne göre, eşlerden biri birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması halinde evlenme, mutlak butlanla batıldır.
Evlenme engel olan akıl hastalığı yine 4721 sayılı TMK’nın 165. Maddesi hükmüne göre özel ve nisbi bir boşanma sebebidir.
Her ne kadar toplum içinde bu durumda yadırgansa da, ilelebet yaşanılması kaçınılmaz olan felaketten, felaketli bir son daha iyidir.
Bu konuda herkesin bildiği bir atasözü de vardır: Ölüsü olan bir gün, delisi olan her gün ağlar.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunumuzda başka hiçbir hastalık boşanma sebebi sayılmamıştır.
Elbette bunun bir takım koşulları vardır.
-iyileşmezlik koşulu
-süre koşulu
-çekilmezlik koşulu
Şizofreni ve paranoya iyileşmez akıl hastalıklarından sayılmaktadır.
Hastalığın geçmesine olanak yoksa resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi koşuluyla boşanma davası açılabilir.
Çekilmelik koşulunu ispat yükü davacıya aittir.
Çekilmezlik koşulu ispatlanmamışsa akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası reddedilmelidir.
Akıl hastalığı ile açılacak davada husumetin doğrudan doğruya akıl hastasına yöneltilmesi gerekiyor.
Dava koşullarının araştırılması için ayrıca yetkili makamlar tarafından yapılmak üzere mahkeme tarafından ilgili yerlere müzekkere yazılır.
Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası her zaman açılabilir.
Davacının gösterdiği sabır ve tevekkül, evlilik birliğinin çekilebilir olduğu anlamına gelmez.
Evlenmeden önceki akıl hastalığı söz konusu ise, bu bir kesin evlenme engelidir. Buna rağmen evlenilmişse, bu evlilik mutlak butlanla sakattır.
Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığını resmi sağlık raporuyla belgelerse evlenebilirler.
Av. Özlem Ağca
03122447535
|