Kanun tarafından öngörülmüş veya mahkemece verilmiş bir süre hesaplanırken, tebligatın yapıldığı günün ertesi gününden itibaren günler sayılmaya başlanır.
Tebligatın ertesi günü 1. gün olarak kabul edilecektir.
Günler adeta parmak hesabıyla sayılıyormuş gibi sayılacaktır.
Örneğin; 8 Mayıs günü tebliğ alınan bir mahkeme kararı, 7 gün içinde temyiz edilmelidir.
Bu durumda en geç 15 Mayıs günü mesai bitimine kadar temyiz talebi ilgili mercie iletilmiş olmalıdır.
Eğer söz konusu süre hafta, ay veya yıl olarak belirlenmişse süreler daha farklı hesaplanacaktır.
Ayrıca son hafta, ay veya yılın karşılığı olan zamanda sona erecektir.
Örneğin; salı günü 2 haftalık bir süre verilmişse o süre, iki hafta sonraki salı günü iş saatinin bitiminde sona erecektir.
16 Kasım'da 1 aylık süre verilmişse bu süre 16 Aralık’ta sona erer.
15 Nisan 2011’da başlayan 5 yıllık bir süre söz konusuysa bu süre de 15 Nisan 2016’da bitecektir.
Eğer sürenin son günü hafta sonuna, bayrama veya resmi tatil olan başka bir güne gelirse söz konusu süre, takip eden mesai gününün sonunda bitecektir.
Her sene yaz sezonunda adli tatil vardır.
Adli işlemler adli tatil bittikten sonra yapılır.
Kural olarak adli tatilde adli işlemler yapılmaz.
Eğer adli tatil başlamadan önce kişiye tebligat gelmişse ve süre işlemeye başlamışsa tatilin bittiği günden itibaren 3 gün daha uzamış sayılır.
Eğer adli tatilin son günü pazara rastlarsa bu ek 3 günlük süre, ertesi günden itibaren işlemeye başlar ve 3 gün sonra son bulur.
Adli tatilde başlayan süreler ise hiç işlemeyecektir.
Kişi adli tatil içerisinde bir tebligat alırsa bu durumda süre işlemeye başlamayacaktır.
Adli tatilin içinde yapılmış tebligatlarla ilgili süre, adli tatilin son gününü takip eden günden itibaren işlemeye başlar.
Av.Özlem Ağca
agcahukuk@gmail.com
03122447535
|