Sevgili okurlarım, sevabıyla günahıyla 25. dönem milletvekili seçimi sonuçlandı. Sandıktan koalisyon çıktı.
Böyle olmasına rağmen siyasi partilerde hırsların öne çıktığını görmek, çağdaş demokrasi beklentisi içinde olanları, umutsuzluğa iteliyor.
Siyaset ortamı ise yine toz duman.
Herkes seçimi ben kazandım diyor.
Oysa siyasi partiler açısından seçimin kazananı yok.
Seçmen Ak Partiye sarı kart gösterdi. Hırsı bırak, muhalefetle anlaşarak koalisyon kur dedi.
Böyle olmasına rağmen, taraftarlar arasında karşılıklı suçlamalar hala devam ediyor…
Bütün siyasi partiler, seçimi ben kazandım diyor.
Bu da her geçen gün, siyaset zeminini kayganlaştırıyor.
Hukukun üstünlüğünü hepimiz bekliyor ve bu üstünlüğe dayalı bir demokrasiden yana olduğumuzu belirtiyoruz.
Ancak davranış şekillerimiz bu beklentiyi yıkıyor. Siyasette olumsuzluk rüzgârları estiği için de, sap ile saman ayrılmıyor… Onun için de siyaset ortamı toz duman…
Seçim sonrası yaşadıklarımız, demokrasiyi ne kadar özümseyebildiğimizin göstergesi.
İktidar yanında olmanın, kendileri için bir görev olduğunu zannedenler, yine yüksek sesle tavır alıyorlar.
Siyasi sorumluluk taşıyan çevreler, kendi geleceklerinden önce, ülkenin geleceğini düşünmek mecburiyetindedirler.
Bu mecburiyet, devleti yönetenlere, tüm kurumlar arasında uyum ve uzlaşma mecburiyeti getirir.
Ülkede kaosa sebep olabilecek ve haddini aşan, bir hedefe yöneltilmiş beyanlara, itibar edilmemesi gerekir. Başka bir Türkiye yok...
Seçimi kaybeden muhalefet kadroları bazı çevreleri suçlarken, tarafsız olmak zorundadırlar. Şuur altında yer alan beklentilerin yansıtıldığı suçlamalar, siyasette hasım guruplar çıkmasına ve olumsuzluk rüzgârlarının esmesine neden olur.
Basına erkenden yansıyan olumsuz iddialarla ortaya konulan tehlikeli yaklaşımlar var… Milletvekili transferi gibi…
Laiklik demokrasinin temeli kabul edilmelidir. Laiklik konusunda, evrensel değerlendirmelerin dışına taşarak yeni değerlendirmeler aramak demokrasiyi zorlamaktadır.
Geçmişte yaşananlardan ders alınmaz ise, problemler kangrene dönüşür. Ülkede olumsuzluk rüzgârları esmeye başlayınca, tedavi zorlaşır. Beklentiler değişir… Umutlar dağılır… Partiler arasında, çözüm zorlaşır. Ülkede olumsuzluk rüzgârları esmeye başlayınca, bütün kesimleri etkiler…
Seçimlerde, siyasilerin TV ekranlarına çıkarak eleştiri dozunu aşarak, hakarete varan sözlerle bir birlerini suçlamaları toplumu kötü etkiledi.
Ortaya atılan sorumsuz beyanlar ve suçlamalar, toplumda olumsuzluk rüzgârları estirdi. O nedenle aklımızı başımıza toplayalım, artık ülkede olumsuzluk rüzgârları estirmeyelim…
7 Haziran sandığından koalisyon çıktı, seçmen “Koalisyonla devam” dedi. Daha net bir ifadeyle bu koalisyonun AK Partisiz olamayacağı mesajını da verdi
Bir koalisyon olacaksa bu mutlaka AK Parti ile olacak; kuvvetli ihtimal de ortak CHP olacak.
Seçmene kulak verelim. Aklımızı başımıza toplayalım. Ülkeyi yönetecek bir koalisyon hükümeti kuralım.
|