Sevgili okurlarım, sizlerden bana birçok konuda e-mail gelir. Bunları okur, değerlendirir ve önemli bulduklarımı da köşemde yayınlayarak sizlerle paylaşırım.
Bu günkü yazımda, geçen yıl 08.06.2008 tarihinde arkadaşım Nurcan’dan gelen, bugün için çok güncel bir anıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Lozan'da doktora yaptıktan sonra Atatürk tarafından “Hukuk Reformu yapmakla” görevlendirilen Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, savcılar için “Cumhuriyet Savcısı” unvanının isim babasıdır.
Ata'nın huzurunda “Hukuk Reformu” için fikir fırtınası yapılırken, Bozkurt çok tepki alır ve sıkıştırılır:
“Neden sadece savcılara Cumhuriyet Savcısı denilir?”
Cumhuriyet Başbakanı, Cumhuriyet Bakanı, Cumhuriyet Müsteşarı, Cumhuriyet Valisi, Cumhuriyet Büyükelçisi olmuyor da,
Neden Cumhuriyet Savcısı?
Savcılara neden bu imtiyaz? Atatürk, Bozkurt'a “Ne diyorsun?” diye sorar.
Bozkurt'un cevabı çok net olur:
“Çünkü öyle zaman olur ki, Cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, müsteşardan, validen, büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir. İşte o hesabı soracak olan Cumhuriyet Savcısı'dır.” Atatürk, gülümseyerek hoşnut kaldığını belli eder.
“Devam et Bozkurt” der.
Cumhuriyet Savcısının bu Cumhuriyeti korumak ve kollamak yetkisi hukuk reformuna ve Atatürk'ün yorumuna kadar uzanır.
Bugün Cumhuriyet Başsavcısı üzerinde şimşekler çaktırılırken, bu anının bir kez daha yazılması gerekliydi.
Sevgili Nurcan, yeni e-maillerini bekliyorum.
|