İçimde bir çocuk ölüyordu
Gözbebeklerinde özgürlük şarkıları
Nakaratları kelepçeden bir hücre
Bir güneş açıyordu içimde
Kızıllığı yüreğimin deli tayları
Vurunca Hacı Süleyman'ın köstebekli saati
Zaman kan rengi bir şaraptı
Gel zaman git zaman derken
Masal ötesinden bir serzenişti
Yalnızlığın örselenmiş çaresizliği
Kuşlar da bir tuhaf oldu son günlerde
Özgürlüğe uçmayı unutmuşlar mı ne
Gidin karanlıklar ruhumdan
Çözün o kirli ellerinizi elimden
Bana barışın
Bana öz özgürlüğün
Can suyundan içirin tas tas
Yine ne oluyor bu uğursuz mahallede
Nedir bu kara yas
Hani gümüş akşamlara sarardık
Kağıt helvalarımızı
Kar beyaz akşamlarda
Geceden sabaha kadar
Kestane pişirirdik
Eski antika sobamızın üzerinde
Ve bir türkü çalardı gramfondan
Yemyeşil baharlar açardı
Türkülerin bakir ovalarında
Mutluluk mu dediniz
Gördüm, gördüm
Dört nala koşuyordu az önce
Süt beyaz doru bir atın üstünde
Sonra birden
Gecenin karanlıklarında yok oldu
Sevgi dediniz değil mi
Bırakın el ele gezmeleri
Dört açın yalan Dünya'ya gözlerinizi
Yıldızlara şiir yazan şairler
Nefesi kesilmiş öksüz şehirler
Gidin işinize kardeşim
Bulutlar ha yağdı ha yağacak
Ayak üstü la lak ediyor
Yine köşe başında
İki ahmak
Yok arkadaş, ben gidiyorum
Gölgemin son ayak bastığı yere
İçimdeki çocuk,sus ağlama
Atacağım şimdi sana
İki Osmanlı tokadı
Sen açtın zaten her derdi başıma
Sen imzaladın
Aşılmaz dağların ardındaki
Umut çiçeklerine dokunulmazlığı
Nerede şimdi o okul çocuklarının
Gönlümüze neşe veren şen kahkahaları
Gülmek de ağlamak da
Karneye bağlanmış sanki yazık
Yazık bu insanlara
Yazık bu insanlığa
Üç kurşun atasım var
Deli numarası yapanlara
İçimdeki çocuk
Ya çık içimden kaybol
Ya da bir gül ver, gülerek
Affet beni ey çocuk
Kırmışsam kalbini bilmeyerek
Bilerek...
Oktay Zerrin /Bafra
03-09-2015 - 02.45
Bu şiirde tarzımın biraz dışına çıktım..bazen serbest şiir denemeleri de yapıyorum..zaten çoktandır serbest şiir de yazmamıştım..hatalarım olmuşsa ve sürç-ü lisân eylemişsem affola...
|