Sevgili okurlarım, okullar tatil oldu, sıcaklarda iyice bastırdı. Birçok insan bütün yılın yorgunluğunu atmak için tatile gitmeye hazırlanıyordur.
Peki, tatil ne anlama gelmekte ve tatilden ne anlamaktayız?
Bence asıl konu bu…
Benim gözümde tatil, yıl içindeki beyin yorgunluğunu huzurla dinlendirebilmektir...
Bu tatili Zaman zaman evimizde kitabımızı okurken de yapıyoruz ama belki de farkında olmuyoruz.
Tatil için birçok aile, nereye gideceklerini çoktan planlamışlardır sanırım.
Kimi Antalya’ya veya Bodrum’a, kimi de yurtdışına açılacaklardır beklide…
Bugünkü yazımda sizlere, benim tatil düşümle birlikte birkaç seçenek sunmak istiyorum.
Tatil için Akdeniz iyi bir mekân. Akdeniz’in odak noktası da Antalya…
Antalya'da Konya altı plajı ideal bir plaj… İki sene önce tatilimi orada geçirmiştim. Plaj kenarında uzanan 30'u aşkın otel var, yani seçim şansınız oldukça çok... Tavsiye ederim.
Yazılarını beğenerek okuduğunuz “Efece haber” İnternet Gazetesi’nin Antalya’daki yazarı Serap Hanım sizlere rehberlik eder sanırım. O güzel insanı tanıma fırsatını da bulursunuz.
Bodrum’u tercih edenler, Gündoğan’da denize sıfır “Billurkent devre mülk villalarında” konaklayabilirler.
Bence mavi ve yeşilin en güzel kombinasyonu Türkiye'de sadece Marmaris'de var. Denizi Marmaris'ten daha güzel bir yer bulabilirsiniz, daha yeşilini de bulmak mümkün ama bu iki faktörün ortalamasını aldığımızda, Marmaris'ten iyisini bulmak biraz zor…
Size Ayvalık Sarımsaklı plajını da tavsiye ederim. Çok güzel denizi ve ucu neredeyse görülemeyen sahili var.
Ayrıca Didim’de güzel ama denizi çok tuzlu, yine de gitmeye değer.
Denizle ilgili olmayan ve bana yeşil yeter diyenlerdenseniz, benim gördüğüm en güzel yer Bolu. Mesela Bolu'dan Mengen'e giden yolu Türkiye'nin en güzel karayolu ilan etmeye hazırım.
Yeni yerler keşfetmeye meraklı olanlar için bir seçenek.
Ben dağları hep denize tercih etmişimdir.
Benim gibi dağları denize tercih edenler için ise, en güzel yer Trabzon…
Hayalimde ki şehir…
Deniz ve dağların en güzel birlikteliğini Trabzon’da görebilirsiniz.
Sıcakların bu denli bunaltıcı olduğu şu günlerde Trabzon' da, yaylalar inanılmaz güzeldir.
Dağlarda yaşamak, alabildiğine yeşil, tertemiz bir hava, berrak sular...
Sabah uyanır uyanmaz ağaçların arasında güzel bir çay keyfi, sonra bir yürüyüş… Patika yol sizi bazen bir kiliseye bazen eski bir Rum evine çıkarır. Yanınızdan akmakta olan nehir, bazen size eşlik eder, bazen de gizlenir, sadece sesini duyurur.
Sevdiğiniz bir dostunuz Nurcan Hanım, belki de size gönüllü rehber olur ve sizi misafir eder.
Bunları düşünmek ve hayal etmek ne kadar güzel değil mi?
Benim hayalimdeki şehir ve idealimdeki tatil yerim şöyle;
Bir yanda deniz ve bu denize akan büyükçe bir nehir... Bu deniz kıyısının ağaçlar ve çiçeklerle kaplandığı bir yer ve ormanın içinde bir ev... Kitaplarım, dergilerim ve sevdiğim insan...
Evin penceresinden bakıp, uzaktan denizi seyrederken, rüzgârını içime çekmek ve ufkuna dalmak, ruhumu denizin derin maviliklerine daldırıp, serinletmek en güzeli…
Sizi büyük şehrin stresinden uzaklaştıran bir yolculuk, yeni heyecanlar, yeni insanlar, yeni duygular hepsi ama hepsi... Daha anlatacak çok şey var…
Ben buna tatil derim. İşte, bu benim tatil düşümdür…
Bundan güzel tatil keyfi olur mu?
|