Sevgili okurlarım, yoğun geçen hayat şartları arasında, bir gün de olsa ülke sorunlarından uzaklaşıp, birlikte aynı kültürü paylaşan dostlarımla bir arada olmak güzel bir şey.
Barış kültürü içerisinde, iyi insan olmak, dost olmak ve paylaşmayı bilmek güzel bir şey.
B.M. Genel Kurulu’na göre;
“Barış Kültürü, en basit tanımı ile bireylerin haklarından faydalandığı ve başkalarının haklarına saygı gösterip koruduğu; eşit kaynak dağılımının yapıldığı; bugünkü ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılandığı; toplumların demokratik ve bireylerin karar alma mekanizmasının bir parçası olduğu; anlaşmazlıkların ve sorunların (şiddete ve savaşa başvurulmadan) barışçıl yollardan çözüldüğü; ve hükümetlerin, yukarıda belirtilen noktaların teşvik edilmesinde, sivil toplumla birlikte, aktif rol aldığı bir kültürdür” (B.M. Genel Kurulu, 53/243, 1999)
Yeryüzünde yaratılmışların en mükemmeli ve en üstünü insandır.
İnsanın bu üstünlüğünün en başta gelen özelliği ise; “ben” değil, “biz” diyerek paylaşmayı bilmesi, kendisiyle ve toplumla barışık olması ve sevmesidir.
Peki, Barış Kültürü nedir?
Barış Kültürü; eşitlik, adalet, demokrasi, insan hakları, hoşgörü ve dayanışma ilkelerine dayanan ve birlikte yaşamayı ve bölüşmeyi destekleyen bir kültürdür.
Barış Kültürünün geliştirilmesi için alınması gereken önerileri saptamak gerekir.
Bu kültür her şeyden önce şiddete karşıdır. Anlaşmazlıkların kökenlerine inerek önlem almaya çalışır.
Diyalog ve karşılıklı görüşmelerle sorunları çözmeye yönelir.
Herkesin bütün haklardan yararlanmasını ve toplumun gelişme sürecine katılmasını güven altına almayı amaçlar.
Bu amaçlara kültür ve eğitim yollarıyla ulaşır.
Önce iyi bir insan olmak gerekir.
Hayatta iyi insan olabilmenin yolu da, birçok kritere bağlıdır.
Bu kriterler; destekleyici olmak, yardımsever olmak, kimseye kötülük yapmamak, başkalarına saygılı olmak.
Bu kriterlerin hepsine uyabilmek aslında çok zordur. Çünkü birde bu kriterleri oluşturan durumlara bakmak gerekir.
“İnsanın sözü neyse, özü de odur.” “Bir insanın fikri neyse, zikri de odur”.
İnsan, aklında kötü düşünce taşımadığı müddetçe, sözleri de konuşması da güzel olur.
Aklında kötü düşünce taşımayan insanın, ağzından kötü söz de çıkmaz..
Çünkü aklı başında bir insanın, düşünce ve fikri yapısı, buna müsaade etmez.
Güzel şeyler düşünen insanın, hiçbir zaman ağzından, kötü bir söz çıkması mümkün değildir. Onun barış kültürü gelişmiştir.
Barış kültürü gelişmiş iyi insan olmak gerçekten kolay değil, zor da değil. İyi bir insan olmak istiyorsak, önce düşünce yapımızı düzeltmemiz lazım.
Çünkü düşüncelerimiz, davranışlarımızı ve sözlerimizi de etkileyecektir. Etkilenen sözler de, ister istemez davranışlarımıza yansıyacaktır.
Barış ülkemizde insanca yaşamanın, eşit ve adil bir sistemin oluşmasının, olmasa olmazıdır. Barış olamadan demokrasi, demokrasi olmadan barış olmaz.
İnsanın bilgisinin ve sevgisinin meyvesi, başkalarıyla dost ve barışık olabilmektir.
Ben değil, biz diyerek, her yerde dostça barışı savunmalıyız…
|