Sevgili okurlarım, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik krizin yaşandığı şu günlerde, ülke sorunlarını bir türlü çözemeyen siyasi konulardan o kadar bıktı ki, onun için bugünkü yazımda, gündemi değiştirerek, siz değerli okurlarımıza, Türk Sanat Mûsıkîsine hizmet etmiş kadın bestecilerimiz ve kadın şairlerimizden söz etmek istiyorum.
Türk kadını, birçok alandaki başarısının yanında, Türk Mûsıkîsiyle de uğraşıp, bestecilikte ki üstün yeteneğini sergileyerek, yüzlerce eser bestelemiş ve mûsıki alanında da kendisini kanıtlamıştır
On yedinci yüzyıldan günümüze kadar mûsıkîmize gönül vermiş yüzlerce kadın bestecimiz var. İşte bunlardan bir kaçı:
Esma Sultan: 1778-1848 yılları arasında yaşamış olan, I. Sultan Abdülhamit’in kızı Esma Sultan, ilk kadın bestecilerimizdendir. Bestenigar makamında ki:
“Ey âfitab-ı bezm-i nur, bezmi safaya gel buyur+
Dolsun dili şevk-u süru, bezm-u sefâya gel buyur.
Sen âlemin sultânısın, Sultân-ı âli şanısın
Dehrin mürüvvet-kânısın, bezm-i sâfâya gel buyur.” isimli şarkısı meşhurdur.
Hadice Sultan: 5 Mayıs 1870 tarihinde İstanbul’da Beşiktaş Sarayı’nda dünyaya gelen V. Murat’ın büyük kızı Hadice Sultan’da, çok iyi piyano çalan ve çok sesli marşlar besteleyen kadın bestecimizdi.
Adile Sultan: 18 Mayıs 1826’da dünya ya gelen Adile Sultan’ın babası II. Mahmut, ağabeyi I. Abdülmecit ve küçük kardeşi Abdülaziz Han’dır. 19 yaşında, Damat Mehmet Ali Paşa ile evlenen Adile Sultan, Nakşibendi olup iyi tahsil görmüş, Arapça, Farsça, edebiyat, tasavvuf, musıkî ve hat öğrenmiştir. 10. kuşaktan dedesi olan Kanuni Sultan Süleyman’ın şiirlerini “Divân-ı Muhibbî ”adı altında bir kitapta toplayan Adile Sultan, Tasavvufi ve dini şiirlerde yazmıştır. En meşhur bestesi, TRT repertuarında yer alan, Hicaz Hümâyun makamında ki;
“Gizlice şaha buyur, hâne-yi tenhâya buyur.
Sevdiğim aman kerem et, lûtf ile cânâana buyur
Halk uyur ağyâr uyur, ey gül-i rânâ buyur.”dur.
Osmanlı döneminde ki V. Murat’ın torunu olan Rukiyye Sultan’dan günümüze kadar, Türk Sanat Mûsıkîsine hizmet etmiş yüzlerce kadın bestecimiz var. Hepsini, bu kısacık yazıma sığdırmam mümkün değil. Bu nedenle, sadece meşhur olan kadın bestecilerimizden birkaçının ismini yazmakla yetineceğim:
Kadriye Sultan, Ulviye Sultan, Durr-i Nigar Kalfa, Leyla Saz, Mualla Anıl, Menşure Tunay, Mefaret Yıldırım, Melahat Pars, Müzehher Güyer, Neveser Kökdeş, Nezahat Soysev, Nihal Erkutun, Safiye Ayla ve Semahat Özdenses.
Osmanlı döneminden kalan edebî araştırmalarda, adı geçen kadın şairlerin sayısı ise oldukça az. Birçoğunun eserleri dahi elimize ulaşmış değil.
Tanzimat’tan sonra, sayılarında artış görülen kadın şairler üzerinde ise, münferit ve ciddi birkaç çalışmanın varlığına rağmen; kadın şairlerimizi başlangıçtan itibaren ele alarak gerçek anlamda sistemli bir çalışmanın, henüz yapılmadığını görüyoruz.
Bugünkü yazımda Osmanlı dönemi kadın şairlerimizin sadece isimlerini yazmakla yetineceğim. İşte Osmanlı dönemi kadın şairlerimiz:
Mihrî Hatun, Ani Hatun, Fıtnat Hanım, Leylâ Hanım, Münire Hanım, Fıtnat Hanım (Trabzonlu), Habibe Hanım, Hasibe Maide Hanım, Hatice İffet Hanım, Leylâ Hanım (Saz), Nigâr Hanım, Makbule Leman, İhsan Raif, Şükûfe Nihal, Halide Nusret Zorlutuna.
Hak’tan gelen ilhamların kâtipliğini yapan kadın şairlerimizle, gönül telimizi titreten yaşayan bestecilerimize sağlıklı günler, dünya ya veda etmiş olanlara ise, Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.
|