Sevgili okurlarım, 21 Ekim “Dünya Gazeteciler Günü” ve 17 yıl önce Türk Bilim Adamı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı`nın katledilişinin ölüm yıldönümü idi.
21 Ekim 1860 tarihinde Tercüman-ı Ahval Gazetesi'nin Agah Efendi ve İbrahim Şinasi tarafından ilk özel fikir gazetesi olarak çıkarıldığını tarih olan 21 Ekim, BİK Genel Müdürlüğünün kurulduğu 1961 yılında bu yana “Dünya Gazeteciler Günü” olarak kutlanmaktadır.
Farklı görüşlerin seslendirilmesine imkân sağlayan, toplumsal bilinci ve kamu yararını gözeten basın sektörü, teknolojik gelişmeler sayesinde son yıllarda, büyük bir ilerleme kaydetmiştir.
Hayatın her alanında insanlara ışık tutarak, kamuoyunun doğru ve tarafsız bilgi almasını sağlarlar basın mensupları.
Her koşulda hayatları pahasına zorluklara göğüs gererek korkuya meydan okuyan basın mensuplarımız 15 Temmuzda da özgürce, halkın sesi, tercümanı olarak, hainlere, alçaklara karşı, bu ülkenin bekası, birlik ve beraberliği için haber ve yayınlar yapmışlardır.
Bu tarihi günde eşsiz bir duruş sergileyen, bu uğurda önemli bir görev üstlenen basın mensuplarımız tarihe adlarını altın harflerle yazdırmışlardır.
Çoğulcu ve katılımcı bir demokrasinin inşasında, düşünce ve vicdan hürriyetinin kurumsallaşmasında basın kuruluşlarının etkin bir rolü vardır.
Halkın doğru şekilde bilgilendirilmesi, toplumun genel menfaatleri ile ilgili konularda kamuoyu oluşturulmasında basın mensupları büyük bir güç haline gelmiştir.
***
Dünya Gazeteciler Gününde Kışlalı da unutulmamalı
21 Ekim, on yedi yıl önce menfur bir saldırı sonucu aramızdan ayrılan değerli Türk Bilim Adamı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı`nın katledilişinin ölüm yıldönümü idi.
Bütün yaşamını Atatürkçü düşüncenin önder savunuculuğuna adayan, saygın ve bilge kişiliği ile Türk Milletinin gönlünde taht kuran, Kilis’in yetiştirdiği çok değerli bilim adamı, gazeteci-yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999 tarihinde, menfur bir suikast sonucu aramızdan ayrılmıştı.
Türkiye’den bir yıldız kaymıştı o gün. Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmesi, toplumumuzda büyük bir tepki ile karşılandı. Yapılan bu vahşet; onun kişiliğinde, Cumhuriyetin değerlerine ve niteliklerine bir saldırı idi. Atatürkçülüğe gözdağı vermek, sindirip korkutmak amacı taşıyordu. İrtica ve bölücü eylemciler, dört yere masaj vermek istemişlerdi. Çünkü Ahmet Taner Kışlalı bu dört önemli yerde görev yapmıştı.
1. TBMM’ne mesaj vermek istediler. Çünkü Ahmet Taner kışlalı, 1977-80 arası İzmir milletvekili iken, Ecevit hükümeti zamanında kabinede Kültür Bakanı idi.
2. Üniversitelere. Çünkü Kilis’in yetiştirdiği Ahmet Taner Kışlalı, değerli bir bilim adamıydı, profesördü, üniversitede öğretim üyesiydi, Üniversitelere mesaj vermek istediler. Ayağınızı denk alın diye.
3. Atatürkçü Düşünce Derneklerine. Ahmet Taner Kışlalı, Atatürk’e inanmıştı. Atatürk’ün Türkiye’yi çağdaşlaştıran çizgisinde yürümekte olan bir Kemalist aydındı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısıydı. O düşüncede olanlara, mesaj vermek istediler. Siz de ayağınızı denk alın diye.
4. Medya’ya. Ahmet Taner Kışlalı, kalemi bükülmeyen, laik demokratik Cumhuriyeti, demokrasiyi, insan haklarını savunan, yürekli bir gazeteci ve yazardı. Bu nedenle karanlık güçler Medya’ya da, akıllarınca gözdağı vermek istediler.
Basın mensuplarının “21 Ekim Gazeteciler Günü” nü kutlarken, Kilis’in yetiştirdiği bu değerli bilim adamı, Kışlalı da unutulmamalı.
Mekânı Cennet olsun.
|